Hem Kitle Hemde Misyon Partisi Olmak

05 Tem 2015 - 18:47 YAYINLANMA

 

Türkiye’de siyaseti Demokratlar ve Cumhuriyetçiler olarak ikiye ayırdığımızda bu satırların yazarı İzmir’de medyada demokratların yanında yani merkez sağda AK Partiyi destekleyen bir elin parmağını geçmeyecek, bir avuç gazeteciden birisi olduğumu herkes bilir. İzmir’de medya mahallesinde açıkça AK Partiye oy verdiğini söyleyebilen kaç gazeteci vardır?

 

AK Partiden bazı dostlarımız neden eleştirel yazıyorsun diyorlar. Bende buradan artık neden ‘kol kırılsa da yen içinde kalmayacak’ duruma gelindiğini kendimce ifade etmek istiyorum. Yıkıcı olmayan eleşriler bakışları, öz eleştiriyi bir samimiyet ölçüsü olarak görüyorum.

 

Peki neden bunca yıl eleştirel bakmadım da ilk kez bu dönem eleştirel olarak değerlendirmelerde bulunuyorum. Elbette konulara öncelikle yaşadığım şehir penceresinden yerel ölçekte yani İzmir, Manisa veya Aydın özelinde ve boyutundan bakarak yazıyorum. Genel değerlendirmelerimizde var; ama bunları da bir önce ki makalemde kısmen dile getirmiştim.

 

Peki neden özellikle İzmir özelinde eleştirel yaklaşımları yazma ihtiyacı hissettim.

Hangi Sebepler ve şartlar rol oynadı:

Misyon temsilinde yaşanan düşüş

Değer aşınması

Akil insanların küstürülmesi

Hizipçilik

Vizyon ve ufuk eksikliği

Heyecan ve motivasyon eksikliği

Rantiye duygusunun hakim olma tehlikesi

Siyasetin ticarileştirilmesi vb.

Teşkilat mensuplarının endişelerinin artması

 

 

Bu tespitleri daha çoğaltabiliriz.  Ancak benim gördüğüm İzmir’de teşkilatta bir vefa eksikliği sorunu var. Herkes kendinden öncekileri yok hükmünde görüyor. Özellikle kurucuların, çekirdek kadronun sahip olduğu misyondan uzaklaşma duygusu teşkilat mensuplarında gittikçe yer bulmaya başladı. İzmir’de karşılıksız, menfaatsiz partisini davası gören, gönülden ve kalpten bağlı insanlar şu veya bu şekilde küstürülmüşler. Partiden uzaklaştırılmışlar. Teşkilat mensupları 2002 ruhunu arayacak noktaya gelmiştir.

 

Kuşkusuz merkez sağın en büyük partisinin İzmir’de oy potansiyeli, aldığı oy oranıyla sınırlı değildir. Çünkü AK Parti hem kitle partisi hem de bir misyon partisi olma özelliğine sahip ve iki değeri de bir arada sentezleyebilen bir araya getirebilen Türk siyasi hayatının en önemli partisidir. Yaptığı reformlarla adeta devrim yapmıştır.

 

Peki böylesine güçlü, Türk siyasi hayatında ender rastlanacak şekilde 10 seçim kazanabilen, halkın teveccühüne bu denli mazhar olmuş bir partinin İzmir’de ki oy durumu ve son seçimde ortaya çıkan sonuçlar saydığımız gerçeklerle ne kadar örtüşüyor.

İzmir’de ortaya çıkan 11 puanlık oy kaybı oranlarında, yaşanan zaafiyetlerin katkısı nedir? 

İl başkanı bu teşkilata liderlik edebilmiş midir? Kucaklayıcı olmuş mudur? Bu soruların cevabını teşkilatın mensupları verecektir.

Doğruları görmek için önce vicdanlarda ki zırhı kaldırmalıyız. O zaman gerçekleri daha net görebiliriz.

Bu aşamalardan sonra gelinen noktada AK Partiye asıl zararı susmak ve sessiz kalmak verir.

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: