Gerçekleri Yazmak mı, Kenarından Dolaşmak mı Daha Kolay?

17/25 Aralık tarihinden beri gündemi bir türlü sabitleyemeyen güzel yurdumda artık herkes ve kesim selin önündeki kütük gibi sürüklenir oldu. Ergenekon ve Balyoz davalarını cemaatin ihanetine havale edip alayını mağdur değerlendirmesiyle beraat ettirenler hali hazırda 15 Temmuz darbecilerine de aynı yöntemi uygular gibi. Dün farklı kanaatlere sahip olanlar daha onları izah edemeden bugün farklı noktaları savunmak zorunda kalıyorlar.

Bence pusuya yatmış bulunan diğer görüş ve düşünce sahipleri tokuşan fincanlardan geriye nasiplerine ne kalır onu bekliyor olmalı?

Aslına bakacak olursak bu kadar sıkışmışlık, hali hazırda iç kamuoyu adına iyi idare ediliyor.

Darbe davalarını izlediğimizde iddianameler çok organize bir kalkışmadan bahsederken sahneye konanlar tamamen başarısızlığa kodlanmış ve aslında emir komuta zinciri içinde olanların yine aynı sistemle darbeyi ifsat ettiğini ortaya koymaya çalışıyor. Bu noktadan hareketle darbenin içinde bulunan sivillerin sahneye henüz sürülmemiş olması farklı kanaatlerin uyanmasına sebep oluyor.

Neticede şu an yargılama evresinde ifadeleri alınan askerler kalkıştıkları ihanet olayında suçüstü yakalandıklarında ne kadar da kalitesiz olduklarını bize gösterdiler. Çalmadan oynayanlar gibi bunlarda ilk evvela değmeden her şeyi itiraf edip mahkeme sürecinde akıllara ziyan ifadelerle ne için olduğu bilinmeyen bir zaman kazanma hamlesine girişmişler. Kısmi itiraflar içinde olmakla beraber aslında ortaya konan herkesin içinde olduğu lakin birilerinin sabote ederek rahmetli Mahir Kaynak modellemesi gereği kim bu işten karlı çıktıysa müsebbibi odur oyunu sahneleniyor.

Demek ki bu işe kalkışanlar başarısızlık durumunu da hesaba katmışlar, yada bir başarısızlık senaryosunu oynamışlar. Karda görünenlerin azami zararı görmesi için detayları iyi kurgulamışlar. Gerçi hızlı gündem değişikliği bizi bazı olayları izleme noktasında zorlasa da aslında dikkatli gözlerden kaçmayan çok hadise var.

Şu halde tüm bu süreçten mağdur olarak çıkanlar yakın ve uzak geleceğe ait öngörülerini sağlam tutmalılar. Her ne olursa olsun tüm konjonktür bize gösteriyor ki  sağlam bir dayanışma ve sağlam kadrolar yakın gelecekte ki sorunların çözümünde anahtar rol oynayacaktır.