Dünyanın ilk tapınağı olan Göbeklitepe ile birlikte Tarih sil baştan yazıldı!
MÖ 10.000 yılına kadar uzanan bir yapıyı gözler önüne seren Göbeklitepe, tarihteki en eski ve en büyük ibadet merkezi olarak kabul ediliyor. Keşfedildiği tarihten itibaren hem yerli hem de yabancı arkeologların büyük ilgi gösterdiği Göbeklitepe, geçmiş tarihin tüm gizemli gerçeklerini bir bir ortaya çıkarıyor.Göbeklitepe, bir yandan insanlık tarihi hakkında yapılan tüm araştırmaların ve bilinen gerçeklerin tekrar sorgulanmasını sağlarken diğer yandan ise yerleşik tarih anlayışını ve dinler tarihinin tekrar yazılması gerektiğini ortaya koyuyor. İşte, inşa edildikten yaklaşık 1000 yıl sonra insanlar tarafından üstleri örtülerek kapatılan tapınakların sır dolu hikayesi
Unesco Dünya Miras Listesin’de yer alan ve tüm dünyanın dikkatini çeken Göbeklitepe’de İnsanlık tarihinin bilinen ilk tapınakları yer alıyor.

Göbeklitepe Hikayesi Nedir?
Alman arkeolog Klaus Schmidt'in öncülüğünde başlanan kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılan Göbeklitepe’nin Mısır piramitlerinden 7.500 yıl önce inşa edildiği düşünülüyor. Yerleşik hayata dair simgelere ve buğdayın ilk izlerine rastlanan kalıntılar üzerindeki diğer işaretler ise o dönem hakkında önemli bilgileri ortaya koyuyor. Kazılar sırasında tespit edilen simgeler, çizimler, taşlar, heykeller ve üç boyutlu oymalar, dünyaca ünlü birçok arkeoloğun dikkatini çekmeye başarıyor. Çok uzun yıllar süren kazı çalışmalarında yaşanan her gelişme ve bulunan her yeni sembol hem dünya arkeoloji dünyasında hem de bilim dergilerinde oldukça büyük yankı uyandırıyor.
1983 yılında tarlasını süren bir çiftçinin toprak altında bulduğu oymalı taşı yetkililere bildirmesi sonucu dikkat çeken bölge, o dönem çok fazla önemsenmediği için bulunan bulguların değeri çok sonraları anlaşılıyor. 1995 yılında Şanlıurfa Müze Müdürlüğü tarafından başlatılan kazı çalışmaları, ilk başlarda sıradan kazılar gibi algılansa da zamanla tespit edilen önemli bulgular, insanlık tarihi hakkında bilinenleri değiştirmeye yetiyor.Neolitik dönemde inşa edildiği düşünülen Göbeklitepe tapınağında yer alan eserlerin geniş bir alana yayılması ve çok iyi bir şekilde korunması sayesinde, bulunan taşlardaki kabartılar halen anlaşılır bir şekilde görülebiliyor. Mezopotamya diye adlandırılan bölge, tarih boyunca birçok uygarlığın doğuşuna ve çöküşüne şahitlik ettiği için kritik ve önemli bir nokta olarak kabul ediliyor.
Dinler tarihini etkileyen ve bilinen ilk ibadet merkezi olarak kabul edilen Göbeklitepe, Şanlıurfa’ya bağlı Örencik Köyü yakınlarında yer alıyor. Şanlıurfa merkeze yaklaşık 20 km uzaklıkta olan tapınak, şehrin kuzeydoğusunda bulunuyor. Taksi ya da minibüslerle ulaşımı mümkün olan tarihi mekana ziyaretçiler büyük ilgi gösteriyor. Resmi tatiller gibi bazı dönemlerde yoğunluk yaşanabileceği için buraya seyahatinizi önceden planlamanızda fayda var.2019 yılı hatırlarsınız’Göbeklitepe Yılı’olarak ilan edilmişti. Bu da dünyanın ilk tapınağı yani inanç merkezinin ziyaretçi sayısında önceki yıllara göre ciddi artış oldu.
Göbeklitepe’nin Gizemi Nedir?
Üst üste dizilmiş taşlardan ve dev sütunlardan oluşan Göbeklitepe, dini amaçlı yapılmış toplam 20 adet “T” biçimindeki sütundan oluşuyor. Boyları 3-6 metre arasında değişen bu sütunların üzerinde insan ve hayvan figürleri bulunuyor.Tarihin bilinen en eski tapınaklarından biri olan Göbeklitepe, avcı-toplayıcı toplumların yaşamlarının ne kadar eski tarihlere dayandığını ispatlar nitelikte. Ancak, o dönemde el arabası ve diğer inşaat malzemelerinin olmadığı düşünüldüğünde bu kadar büyük bir yapının inşa edilme süreci ise hala gizemini koruyor. Ortaya çıkarılan taş sütunların üzerlerinde hayvan figürlerinin bulunması, tapınağın yapımı sırasında hayvanların gücünden yararlanıldığı varsayılıyor.

Göbeklitepe'de Hayat Nasıldı?
Yıllarca Göbeklitepe'de kazı başkanlığını yürüten ve 2014 yılında yaşamını yitiren Prof. Dr. Klaus Schmidt, Göbeklitepe'deki günlük yaşam hakkında şu bilgileri vermiş:
"Göbeklitepe'deki kazılarda elde ettiğimiz bulgularla, dünyanın bilinen en eski tapınma merkezlerinden birinin bu bölgede olduğunu ortaya çıkarmıştık. Ancak, son kazı çalışmalarıyla tapınma merkezinin dünyanın en büyük tapınma merkezi olduğunu tespit ettik. Yaptığımız araştırmalarda, Cilalı Taş Devrinde yaşamış insanların, yabani sığır, akrep, tilki, yılan, aslan, yaban eşeği, yaban ördeği ve yabani bitki kabartmalarını incelediğimizde hayvanlarını evcilleştiremedikleri sonucuna ulaştık. Ayrıca, dikili taşların (Stel) üzerindeki resimler ve kabartmalar o dönemde yaşamış olan insanların sanatları hakkında bizlere fikir veriyor. Buradaki tapınak, dünyanın bilinen en büyük tapınağı olma özelliğini taşıyor."

Göbeklitepe Turu ile Nereler Görülür?
Şanlıurfa şehir merkezine ulaşımı oldukça kolay olan Göbeklitepe turu ile Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini görebilir, bölgenin mistik atmosferi eşliğinde keyifli bir kültür turu gerçekleştirebilirsiniz. Bu turla yolunuz Şanlıurfa’ya düştüğünde Balıkgöl, Urfa Kalesi, Ulu Cami ve Tek Tek Dağları’nı ziyaret edebilir, “Kayıp Şehir” ve “Saklı Cennet” olarak bilinen eski bir yerleşim yeri olan Halfeti’yi gezerek bölgenin tarihi güzelliklerini yakından inceleyebilirsiniz.
Göbeklitepe Hakkında Detay Bilgiler
Göbeklitepe İngiltere'de bulunan Stonehenge'den 7000, Mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski bir tapınaktır.
Bölgede yapılan araştırmalar ve elde edilen bulgular doğrultusunda önemli kültür bitkisi olan ve yüzlerce genetik varyasyonu bulunan buğdayın atasının ilk olarak Göbeklitepe eteklerinde yetiştiği ortaya çıkarıldı.
Klaus Schmidt, bulgular ışığında, insanoğlunun ekmek için değil, bira uğruna tarıma başladığına, bunun da ilk kez Urfa'da gerçekleştiğine kanaat getirmiş.
Arkeologlar tapınak kalıntılarındaki zeminlerinin özellikle sıvıyı geçirmeyecek şekilde yapıldığına dikkat çekiyor. Buradan, törenleri ne olduğu şu an kesinleşmese de bir sıvı (kan, su, alkol v.b.) eşliğinde gerçekleştirdikleri fikri oluşuyor.
Kazı bölgesinde şimdiye kadar ortaya çıkarılan alan gösteriyor ki yapılardan hiçbiri ev değil, daha çok anıtsal amaçlarla kurulmuş bir bölge.
Mimari buluntular dışında en çok görülebilen buluntuyu taş aletler oluşturuyor. Bunların hemen hemen tümü çakmaktaşından yapılma aletler.

Şanlıurfa’da Nerede Kalınır
Hanehan Butik Otel ve Sıra Geceleri, Nevali Otel, Şark Çırağan Konağı,Türkmen Konağı, Elci Konağı Butik Otel,
Şanlıurfada Tavsiye Edeceğim Yöresel Yemekler ve mekanlar
Şanlıurfa yeme içme açısından oldukça zengin bir şehir. Kahvesinden kebabına mezesinden tatlısına muhteşem lezzetler var…Ciğer Kebabı, Patlıcan Kebabı, Haşhaş Kebabı, Urfa Kebap, Keme Kebabı, Çiğ Köfte, Terbiyesiz Tavuk, Şabut Balığı, Bostana, Lebeni, Tirit, Billuriye, Şanlıurfa Kahveleri,Tatlı severleri mest edecek kadar lezzetli Şehrin tescilli tatlısı, şıllık, kıtır kıtır kadayıf ve bol fıstıklı billuriye mutlaka deneyin.
Ciğerci Aziz Usta Urfa; Şanlıurfa’da ciğerin en hasını, Balıklıgöl’e çıkan yolda çarşı içinde, alçak ahşap masalı ve tabureli, küçük, salaş bir mekan olan Meşhur Ciğerci Aziz Usta’da bulabilirsiniz. Urfa Sevgi Ciğer Salonu; Şanlıurfa’da ciğeri bir nebze daha restoran kafasında bir yerde yemek isterseniz en doğru adres Sevgi Ciğer Salonu. Menüde sadece ciğer değil kuşbaşı ve tavuk şiş de var ama buranın olayı ciğer kebabı tabi. Sembol Ocakbaşı; Urfa’da ciğer yiyebileceğiniz bir üçüncü yer de Sembol Ocakbaşı, Yarım Ciğer, soğan, salata, yarım kuşbaşı kebap söyleyin. Cevdet Usta’nın Yeri; Haşhaş kebabının en hası Birecik’te yeniyor. Özellikle de Birecik merkezdeki Cevdet Usta’nın Yeri, haşhaş kebabının bir numaralı adresi.

Dedecan Ocakbaşı Urfa; Şanlıurfa’da patlıcan kebabı ile iddialı yerlerden. Ciğer kebabı, kuşbaşısı ve içli köftesi de çok seviliyor. Üstüne billuriye ve şıllık tatlısı da yenilesi. Gülbaba Lokantası; Burası da Birecik’te patlıcan kebabının en popüler adresi. Yemeğin yanında sürahi ile ayran geliyor. 2013 yılında Vedat Milor Urfa’ya geldiğinde burada kebap yemiş ve köşesinde özellikle burada yediği patlıcan kebabının son zamanlarda yediği en başarılı kebap olduğunu yazmış. Gülizar Konuk Evi; Aslında tüm restoranlarda ciğköfte bulabilirsiniz.
Altın Restoran; Şanlıurfa’da aklınıza gelebilecek tüm kebap çeşitlerini bulabileceğiniz bir kebabçı. Birçok şeyi aynı anda tatmak için ideal. Çağdaş Ocakbaşı; Terbiyesiz tavuğun en sevilen yeri. Terbiyeli kuşbaşısı da güzel. Osmanlı Ocakbaşı;Terbiyesiz tavuğu icat eden ocakbaşı. Zeytin salatası ile de ünlü. Sembol Ocakbaşı; Terbiyesiz tavuk, ciğer ve özellikle de kuşbaşı çok seviliyor. .
Şanlı Miroğlu Kadayıf & Billuriye; Miroğlu bu yeme de yanında yat ikiliyi tadabileceğiniz Şanlıurfa’daki en iyi yer. Üstelik yaz aylarında yanına bir top da dondurma kondurup tatlıları taçlandırıyorlar ama yazık ki kışın dondurma olmuyor. Şanlıurfa sınırlarında bulabileceğiniz en iyi künefe de burada. Gümrük Han; Gümrük Han için Şanlıurfa’nın Tahmis Kahvesi diyebiliriz. Burası Kanuni Sultan Süleyman döneminden kalma bir kervansaray. Şimdilerde avlusundaki çay bahçeleri ile menengiç (çitlembik), mırra veya klasik Türk kahvesi içmelik, nostaljik bir kahve molası mekanı.

Seyir Tepesi Cafe; Yemekten sonra çay-kahvenizi içebileceğiniz Balıklıgöl’e tepeden bakan, seyir terası misali manzaralı cafe. Fakat buranın olayı gece yanan ışıklarla ışıldayan şehir silüeti. Köprübaşı Kahvaltı Salonu, İsot reçelli, bal kaymaklı, katmerli serpe kahvaltısıyla Şanlıurfa’nın salaş ama en sevilen kahvaltı salonu. Zahter Kahvaltı Salonu; Şanlıurfa’da uygun fiyata kahvaltı yapabileceğiniz en iyi yerlerden. Salçalı yumurtalı, taze tırnak pideli, ballı, kaymaklı serpme köy kahvaltısı meşhur.
Nohutçu Seyit Usta; Şanlıurfa’da serpme kahvaltıya alternatif arayanlara Birecik’te meşhur nohut dürümcü Seyit Usta var. Urfa Cevahir Han Restoran; Tarihi İpek Yolu üzerindeki bir hanın otel, restoran ve sıra gecelerinin düzenlendiği bir konuk evine dönüştürülmüş hali. Aslında Cevahir Han Restoran’ın kebablarından geleneksel Urfa yemeklerine her şeyi beğeniliyor ama özellikle içinde yok yok olan serpme kahvaltısıyla öne çıkıyor. Hafta içi ve Cumartesi saat 08.00 – 12.00 arası yöresel serpme kahvaltı, Pazar günleri ise saat 08.00 – 14.00 arası serpme kahvaltı hizmeti veriliyor.
Rotanız Şanlıurfa olsun istikamet….63