Bir Efsanenin Ardından

09 Haz 2016 - 23:25 YAYINLANMA

Kelebek gibi uçar, arı gibi sokardı…

Kimden söz ettiğimi anladınız. Çocukluk yıllarımızda saatleri kurup sabaha karşı uyanır, siyah beyaz televizyonların karşısında rengi siyah ama yüreği bembeyaz olan Muhammed Ali’yi dualar eşliğinde heyecanla izlerdik. Kendine özgü tarzıyla adeta dans eder, hasmını yorardı. Biz de attığı her yumruğu batı emperyalizminin suratında hissederdik. İkiz kulelere yapılan şaibeli saldırı sonrası bir muhabir kendisine: “Bu saldırıyı yapanlarla aynı dini paylaşıyorsun, neler hissediyorsun?” diye sorduğunda ”Sen de Hitler’le aynı dini paylaşıyorsun, sen neler hissediyorsun?” diye cevap veren bilge adamdan söz ediyorum. Martin Luther King’le fitili ateşlenen, künhüne vakıf olunmasa da Elijah Muhammed’le İslami bir kimliğe bürünmeye başlayan ve nihayet Malcolm X’le, İslam’ı tam anlamıyla idrak eden konuma yükselen zenci hareketinin bükülmez bileğiydi o. Bugün yüce dosta uğurladık Muhammed Ali’yi. Kelebek gibi uç cennete ya Ali! Biz senden razıydık Allah da senden razı olsun.

 

Bir zamanlar Amerika’da dükkânların kapılarında “zenciler ve köpekler giremez” yazardı. “Ku Klux Klan” terör örgütü sadece zencileri hedef alır, devletin gizli desteğiyle zenci katliamı yapardı. Amerikalı zenciler şunu asla unutmasın, bugün Amerika zenci bir başkan tarafından yönetiliyorsa bunda merhum Malcolm X’in ve merhum Muhammed Ali’nin büyük payı vardır. Zenci Başkan Obama’nın ilk günlerde renk vermeyip sonraları siyonist lobilerin güdümüne girmesi bu yazımın konusu olmadığı için bu konuya şimdilik değinmek niyetinde değilim. Ama Muhammed Ali’nin bugünkü cenaze törenine katılmaması onun Amerika Başkanı bile olsa ruhunu henüz kölelikten arındıramadığını gösteriyor. Hâlbuki ilk başkan olduğunda adının “Burak” olduğunu ama İngilizce “Barak” okunduğunu düşünmüş ve umutlanmıştık. Neyse bu konuyu başka bir yazıya havale edip kaldığımız yerden devam edelim. Müslüman zenci hareketin ilk lideri Elijah Muhammed zindanlarda çürütülmüş ve en etkili lideri Malcolm X de “Oy ya da kurşun” adlı konferans serisinin sonuncusunda CIA ajanlarınca kurşunlanarak şehit edilmişti. Onlara göre bütün zenciler köleydi ve Malcolm adlı bu köle de çok ileri gitmişti. Üstelik soyadındaki “X” bile rahatsızlık veriyordu beyaz emperyalistlere. Çünkü “X” bilinmeyeni temsil ediyordu ve Malcolm da Afrika’daki soyunu bilemediği için bu soyadı kendisine uygun görmüştü. Kendisini hala efendi zanneden emperyalistlerin en büyük korkusu müstekbirlere meydan okuyan işte bu kölelerdi. Bu yüzden Muhammed Ali gibi efsane bir boksör gençliğin örnek alacağı bir “kahraman” olmasın diye ellerinden ne geliyorsa yaptılar. Yapay ilaçlarla vücudu şişirilmiş beyaz bir aktör “ROCKY” adıyla sanal bir idole dönüştürüldü ve Muhammed Ali gölgede bırakılmaya çalışıldı. Ne yazık ki kısmen de olsa bunda başarı elde ettiler. Elli yaşın üzerindeki jenerasyonun çok iyi hatırlayacağı bir dizi vardı tek kanallı televizyon dönemlerinde: Kökler… Başkahraman olan köle KUNTA KİNTE, ruhunun köle olmadığını ortaya koymak için elinden geleni yapıyordu.  Zalim efendisi ona TOBY adını vermişti. Yani “senin bir ismin olacaksa bu ismi de ben veririm, sen gerçek adınla bir hiçsin” mesajı veriyordu. Zavallı Ernie Terrell'ı hatırlıyor musunuz? O da zenci bir boksördü. Karşılaştığı bir maçtan önce Muhammed Ali’yi tahrik etmek için ona "Cassius Clay" demişti de Muhammed Ali, Terrell'a indirdiği her balyozdan sonra "what's my name?" (benim adım ne?) diye haykıryordu. Nihayet Terrell’ın ağzı burnu çarşamba çanağına dönmüştü de iki seksen yere uzanmıştı. “Toby” ne demekmiş, ne anlama geliyormuş, şimdi anlıyor musunuz?

 

İmkânım olsa da dünyadaki bütün Hıristiyan zencilere sesimi duyurabilseydim diye hayıflanıyorum.  Eğer duyurabilseydim şunları söylemek isterdim:

“Siz ey Hristiyan zenci insanalar! Sizin adınız Hıristiyanlık ve mensupları nazarında her ne kadar Michael, Daniel, Georg, Kristin, Victoria da olsa gerçekte onların gözünde sadece birer TOBY’siniz. Hâlbuki insanlığın en gerçek dini olan İslam’a göre bin yılların şahit olduğu üzere sizler Hz. Bilal oldunuz bağrınıza basılan taşları müşriklerin tepesine yağdırıp dünyayı onlara dar ettiniz, Muhammed Ali oldunuz yumruk darbelerinizle emperyalizmi nakavt edip yere serdiniz, Malcolm X oldunuz köpeklerle eşdeğer tutulduğunuz çağları yırtıp İslam’la müşerref oldunuz, Kunta Kinte oldunuz size biçilen Toby prangasını kırıp özgürlüğün destanını yazdınız… Sizin meseleniz Hz. Ebu Bekir efendimizin inkârcı kölesi gibidir. Hz Ebu Bekir o kölesine insanlığının bütün onuruyla beraber özgürlüğü sunmuşken o köle ruhundan dolayı bunu reddetmişti. Hz. Bilal-i Habeşi efendimiz ise özgür ruhundan ve asla yitirmediği insanlık onurundan dolayı bütün acı, ıstırap ve işkencelere rağmen İslam dinini seçmişti. O Bilal ki, İslam’la müşerref olduktan sonra bağrına basılmış taşlardan sıyrılıp İslam’ın gür sesi olarak Kâbe’nin taşlarının üzerine kadar aşkla şevkle yükselmiş “Allahu Ekber” nidalarıyla o mağrur müşrikleri cehennemin gayya kuyularına göndermişti.

Ve ey zenciler sizler hala kölelikte ısrar ediyorsunuz, öyle mi? Ne zaman insanlığınızın doruğuna yükseleceksiniz? Papalığa dahi layık görülmediniz, ne zaman silkinip ayağa kalkacaksınız? İdrak yollarınız bu kadar mı enfeksiyon kaptı?  Onların gözünde simsiyah bir köleyken İslam’ın nazarında bembeyaz bir nursunuz. Bunu ne zaman anlayacaksınız?

Siz ki, aziz ve celil olan Allah tarafından en mükemmel yaratılışta yaratılıp onun yeryüzündeki halifesi kılındınız. Siz ki, ruhlarınız yaratıldıktan sonra kâlu belâda Allah’ın hâkimiyet,  mabudiyet, ulûhiyet ve rububiyetini takdir ve tasdik edip, onu hakkıyla tanıdınız. Bu dünyaya ahseni takvim olarak gönderildiniz ve O’na kul olma vazifesi üzerinize yüklendi. Nasıl olur da yüzyıllardır sizi aşağılayan, insanlık onurunuzu hiçe sayan, bütün haysiyet ve şerefinizi ayaklar altında çiğneten, ne kadar sadakat gösterseniz de o sadakatinizi köleliğinize sayan,  Allah’ın ulûhiyetine, azametine, Allahlığına ihanet eden bir dine tabi olursunuz? Tabi olduğunuz Hristiyanlık dahi Allah’ın ve insanlığın gerçek dininin İslam olduğunu müjdelemişken siz hangi bulanık sularda kulaç atmaya çalışıyorsunuz? İslam ki, hak ve hakikat olduğu güneşten daha açık olan ve insanlığı yaratılmışların doruğuna yükselten, merhamet ve şefkat, doğruluk ve dürüstlük, haysiyet ve şeref dinidir. İslam ki, olmadık alçak ihanet ve entrikalarla terör ve zulüm dini olarak gösterilmeye çalışılıyor. Yoksa siz de bu aldatmacalara kanıyor musunuz? Kendinize yazık etmeyin siyah derili beyaz yürekli insanlar. Alışılmış çaresizliğinizden kurtulun ve hiçbir eseri olmadan bu dünyayı terk eden birer zavallı olmayın. Ernie Terrel da zenci bir boksördü ve 2014’de öldüğünde sessiz sedasız defnedildi. İsmini çoğu kişi hatırlamıyor bile. Hatırlayanlar da Muhammed Ali’den yediği parpu sebebiyle hatırlıyor. Onun gibi siz de kendinize yazık mı edeceksiniz?  Her biriniz neden birer Muhammed Ali, birer Malcolm X olmayasınız? Arkanızdan gözyaşı döküp dua edeniniz olmasın mı?”

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: