Başarı İçin Etüd Merkezi Gerekli midir?
Çocuklar, özellikle büyük şehirlerde etüde giderek okul dışında kalan zamanlarını şekillendirmek zorunda kalmaktadır. Ve ne yazık ki bu süreci değiştirmek koşullar değişmedikten sonra imkânsıza yakın.
· Ekonomik ve sosyal yaşamdaki zorluklar,
· Ebeveynlerin ekonomik zorluklar nedeniyle daha fazla saatlerde çalışmak zorunda kalması,
· İş yaşantısı saatlerinin okul saatleri ile koordineli olamaması, devlet okullarının tamamının yarım gün eğitim vermesi,
· Çocukların evde tek başına kalmasının güvenlik kaygısı yaratması ve bunlara eklenebilecek pek çok sebep dolayısıyla özelikle etüde giden öğrenci sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
İlkokul dönemi, çocuğun çalışkanlık duygusunu yaşamaya başlaması gereken bir dönemdir. Çocuk bu dönemde ödev ve ders sorumluluğunu almayı öğrenecek ve bunun karşısındaki manevi tatmini yaşayacaktır. Elbette bu durum kendiliğinden oluşmayacak ebeveynlerin desteği ile sağlanabilecektir. Ancak etüt kavramının ders çalışmanın ve başarının ön koşulu olarak görülmeye başlamasını üzülerek izliyorum. Ebeveynler evde ders çalıştıramadıklarını öne sürerek çocuklarını etütlere göndermektedirler. Burada etüdün düzenli ders çalışma ve ders desteği konusunda olumlu fonksiyonlarını göz ardı etmek doğru değildir. Ancak çocuğun okula başladığı zamandan itibaren edinmesi gereken bu sorumluluk ve alışkanlığın birinci görevlisi etütler değil ailenin kendisidir. Evde aksayan yönler, yanlış tutum ve davranışlar değişmediği müddetçe etütler yapay bir şekilde çocukların hayatlarında olmaya devam edeceklerdir.
Biliyoruz ki, çocuklar okullara başlayana kadar olumsuz tutum ve davranışlar, aile içinde kalabilmekte ve dışarıya yansımamaktadır. Ancak çocuğun okula başlamasıyla aile içindeki işlevsiz ve aksayan hususlar, okulda çocuğun öğretmenleri ve arkadaşları tarafından fark edilmeye başlamaktadır. Hal bu noktaya geldiğinde de aileler mevcut aksaklıkların üzerini örterek, bu sorunları çözmeye çalışmadan etüt merkezlerini kurtarıcı olarak görmektedir. Çünkü başarıyı arttırabildikleri takdirde sıkıntılardan uzaklaşabileceklerine inanmaktadırlar. Çocuğun ders çalışmaması evdeki sorunların yansımasıdır ve bu durum düzelmedikçe çocuk adına kalıcı bir gelişme kaydetmek mümkün olmayacaktır. Çünkü yüksek notlardan daha önemli olan çocuğa doğru şekilde yaklaşmak ve hayata dair beceriler öğretmektir.
Ebeveynlerin etütleri kurtarıcı olarak görmek, etüde göndererek sorumluluklarını merkezlerin üzerine atmakla birlikte, aile içinde aksayan mekanizmaları bulmaya çalışmaları gerekmektedir. Bu şekilde atılan adımlar çocuklar için daha etkili ve verimli
· Tutarsız ebeveyn tutumları (Hem eşler arası hem de ebeveynlerden birisinin kendi içinde tutarsızlığı)
· Kararlı olmayan tavırlar
· Çocuklar üzerinde etkisi olmayan ebeveynler
· Oturtulamamış kurallar
· Ebeveynlerin bu konuda kendilerini yeterli görmeleri ve bu konuda bir eksikliklerinin olmadığını düşünmeleri gibi etkenler karşımıza sorun kaynağı olarak çıkabilmektedir.
Etüt merkezlerinin çocuğa ders desteği verme işlevi yanında ailelere rehberlik etme fırsatlarının olması durumunda, sorunlar kalıcı olarak çözülmeye başlanabilir.