Amerikan Hitleri

31 Oca 2016 - 20:22 YAYINLANMA

ABD'de, Kasım 2016'da yapılacak başkanlık seçimleri için yarışan Cumhuriyetçi Parti aday adaylarından, emlak imparatoru Donald Trump’ın, başlattığı Müslüman karşıtı nefret söylemleri artarak devam ediyor.

2016 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olmaya çalışan milyarder işadamı Donald Trump’ın başlattığı Müslüman ve göçmen karşıtı kampanya Amerikan rüyasının sonu mu?

 

Sözde özgürlüklerin ülkesi olarak gösterilen Amerika’da ayrımcı ve nefret kampanyasının destek bulması üzerinde durulması gereken bir husustur. Bu desteğe oynayan Donald Trump’ın faşist ve nefret politikalarını pervasızca devam ettiriyor.

 

Donald Trump ve bazı Cumhuriyetçi siyasiler, Obama’dan Müslümanların ülkeye girişlerine yasak getirmesini, Suriyeli mültecilere de sığınma hakkı vermemesini istiyor.

 

Müslümanların Amerikaya girişi yasaklansın diyen Mitingine katılan Müslüman bir kadını attıra skandalların adamı Donald Trump’ın Adolf Hitler’den ne farkı var.  Trump'ın Müslümanlarla ilgili veritabanı oluşturma fikri, Nazi Almanyası ile kıyaslandığında ondan daha ileridedir.

Müslüman düşmanı Donald Trump, Müslümanların ülkeye alınmamasını savunmakla kalmıyor. Amerika’da yaşayan Müslümanların takip edilmesini, veri tabanı kurulmasını ve fişlenmesini istiyor.  

 

CUMHURİYETÇİLER NEFRET

SÖYLEMLERİNE DESTEK VERİYOR MU?

Her ne kadar Trump'un açıklaması Demokrat Partili seçmenlerin tepkisine yol açmış olsa da bu tepkiler son derece cılız, etkisiz göstermelik tepkilerdi.

Aslında Donald Trump’a Demokrakrat Partililerin gösterdiği tepkiden daha fazlası kendi partisi yani Cumhuriyetçilerden gelmeli, nefret söylemlerine prim verilmemeliydi. Trump’un kendi partisinden bu nefret söylemlerine karşı Cumhuriyetçi Parti'nin bir başka başkan aday adayı olan eski Florida Valisi Jeb Bush’un sosyal medya hesabı Twitter’daki mesajında, "Donald Trump'ın akli dengesi yerinde değil. Politika önerileri ciddi değil" yorumunun dışında bir tepki gelmemsi de son derece şaşırtıcıdır. Cumhuriyetçiler bu nefret söylemini gerçekten destekliyor mu? Bunu göreceğiz.  

 

ÇOK KÜLTÜRLÜLÜĞÜ TEHDİT EDEN KAMPANYA

Trump’un seçimler nedeniyle başlattığı ve Müslüman düşmanlığını merkeze alan nefret söylemlerine sadece bir politik çıkış olarak bakabilir miyiz? Trump’un nefret kampanyası çok kültürlülüğü ve çoğulculuğu tehdit etmektedir. Bu nedenle nefret söylemleri Amerikan yasalarına da aykırıdır. Çünkü Amerikan yasaları din özgürlüğünü yasal güvence altına almıştır. Yasalarda her dine saygı esastır. Oysa Trump’ın nefret söylemleri sözde Amerikan değerleri ile de çatışmaktır.

 

MÜSLÜMAN TOPLUKLARA DÜŞEN GÖREVLER

Peki bu nefret söylemlerine karşı Müslüman toplum neler yapıyor? ABD'deki Müslümanları temsil eden en büyük kuruluş Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi'nin iletişim direktörü İbrahim Hooper; "Donald Trump Müslüman karşıtı bağnazlığını artırırken insan bir sonraki sözünün ne olacağını merak ediyor. Aklı başında bir dönemde olsak kampanyası biterdi. Ama böyle bir hastalıklı dönemde kampanyası destek görebiliyor" sözleriyle tepkisini dile getiriyor.

 

TRUMP’UN SEÇİM KAMPANYASI NEYİ HEDEFLİYOR?

Müslüman toplum Trump’um söylemleri karşılık bulsun veya bulmasın kesinlikle hafife alınmamalıdır. Çünkü Donald Trump’um bu nefret söylemi dünyada giderek yükselen islamfobia’yı destekleyen bir algı yönetimidir.

 

Bu nedenle Müslüman toplum derhal harekete geçmeli ve karşı kampanya başlatmalıdır. Hangi etnisiteye veya mezhebe sahip olursa olsun bu tehditlere karşı bütün Müslümanlar güçbirliği yapmalıdır. Çünkü Trump’un söylemleri sadece Amerika’da yaşayan Müslüman topluluğu ilgilendiren bir kampanya değildir. Bu nefret söylemine karşı bütün Müslüman topluluklar ortak hareket etmeli, güçbirliği yapmalıdır.

 

 

YAŞAM HAKKINI TEHDİT EDEN SÖYLEMLERE

KARŞI DAVA KAMPANYASI BAŞLATILMALI

Bu nefret söylemleri ABD’de yaşayan Müslüman toplulukların yaşam hakkını da tehdit etmektedir. Yarın Müslüman topluluklara karşı yükselen nefret ve karşıtlık Müslüman bireylerin hayatına mal olabilir. Bu nedenle Amerika da ki ünlü ve sonuç alan büyük hukuk büroları ile anlaşmalar yapılarak Amerikan yasalarından doğan haklarını sonuna kadar kullanmalı ve Trump’un nefret söylemlerine karşı her eyalette yüzlerce dava açılmalıdır.

 

CUMHURİYETÇİLERE GEREKLİ UYARI MESAJLARI VERİLMELİ?

Müslüman topluluklar birleşerek bu nefret söylemlerinden vazgeçilmediği takdirde cumhuriyetçilere hayır kampanyası başlatmalı veya Müslümanları dost gören adaylar üzerinden karşı kampanya başlatmalıdır. En başta Amerika da yaşayan Müslüman topluluk İslam karşıtı bu nefret söylemlerine karşı gereken reaksiyonu göstermez, tepkisiz kalırsa en büyük zararı onlar görecektir.

 

 

ALMAN HİTLERİNDEN DAHA TEHLİKELİ

Faşist Donald Trump’a karşı meydan boş bırakılmamalı. Amerika da yaşayan İnsan haklarını savunan, demokrat, özgürlükçü yaklaşımlara sahip bütün topluluklarla işbirliğine gidilmelidir.  Alman hitlerinden daha tehlikeli olan Amerikan hitleri Tump’un kampanyası, basit bir seçim kampanyası değildir. İslam ve Müslüman düşmanlığına yönelik bir kampanya ve algı yönetimidir. Dünyada artan İslamfobia’yı destekleyen Müslümanları düşman ilan eden bir kaymadır. Bu nedenle bu kampanya ya karşı bütün Müslüman topluluklar gerekli hassasiyeti ve tepkiyi göstermek zorundadır. Aksi durumda bütün Müslümanlar zarar görecektir. Trump ve benzerlerinin kampanyasına karşı Amerika’da yaşayan tüm Müslüman toplulukları işbirliği ve güçbirliğine çağırıyorum.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: