2003 Ruhu ile 2023’e Yeni Bir Başlangıç
Tarih 21 Mayıs 2017 … Yeniden Diriliş destanın başlangıç tarihi... 1960 yılından sonra yeniden oluşturulan Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk Cumhurbaşkanı parti kongre merkezinin önüne kırmızı forslu Cumhurbaşkanlığı makam arabasıyla geliyor. Adı anons edilir edilmez, çoşku doruklara çıkıyor, sevinç gözyaşları içinde yoğun bir duygu seli yaşanıyordu. 998 gün sonra vuslat sona eriyor ve AK Partide “İkinci Erdoğan” dönemi 1414 oyla resmen seçilerek Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Partili Cumhurbaşkanlığı dönemi yeniden başlıyordu.
Sayın Erdoğan, Fatiha ile başladığı yoluna, bu defa Fatiha’nın ilk ayeti olan, besmele ile başlıyordu. Bu önemliydi. Fatiha Kur’an’ı kerimin ilk suresi ve kalbi olarak da anılırdı. Fatiha fazileti sayılamayacak kadar büyük bir sure ve duadır.
“Rahmân (ve) rahîm (olan) Allah'ın adıyla. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. O, rahmândır ve rahîmdir. Ceza gününün mâlikidir. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!” bu ayetin tamamını okuması da çok anlamlıydı. Hem Allah’a hamd ediyor, hem de gittiği doğru yolda Allah’tan başka kimseye boyun eğmeyeceğini, kararlılıkla ülkesine hizmet için yürüdüğü bu yolda, Allah’tan yardım istiyordu. Kendisini bu günlere getiren, bunca düşman şerrinden koruyan Rabbine hamdini dile getiriyor, yeni büyük hedeflerine bir başlangıç yapıyordu.
Sayın Erdoğan’ın bu kadar sevilmesinin asıl nedeni de buydu. Allah’a olan teslimiyeti ve yaratılanı, Yaradan’dan ötürü sevmesiydi. “Hakka ulaşmak için halka hizmet etmeyi” ilke edinmesiydi. Fakirin sofrasına oturması, gönül almayı bilmesi, halkıyla bir bütün olması ve milli ve manevi değerlere sahip çıkan bir lider olmasıydı. Milletin dualarıyla güçlenip buralara geldiğini dile getirirken, aynı zamanda gönül kazanmanın oy kazanmaktan önemli olduğunu tüm samimiyetiyle itiraf ediyordu.
Sayın Erdoğan konuşmasın da bugüne kadar yaptıkları icraatları kısaca anlatırken; “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözleriyle halkına verdiği değeri dile getirmekteydi. Bu milletin daha önce çektiği ekonomik sıkıntıları dile getiriyor. Demokrasinin, özgürlüklerin kısıtlandığı ve milletin vesayet altında olduğu günlerini hatırlatıyordu. Artık millet demokrasi yatırım, özgürlük, hizmet bekliyordu. Yarından kaygı duymak değil, geleceğinden emin olmak istiyordu. Türkiye gündeminin önceliği ve beklentisi değişmiş, değişmeyen tek şey’in AK Parti olduğunu tabandan, tepeye örgütlenmiş bir partiyiz diyerek, AK Parti’nin demokrasi, değişim ve reformun adresi olduğunu vurguluyordu. Biz hep birlikte ilk günkü heyecanla çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar bu yoldan dönmeyeceğiz sözleriyle her zamanki kararlı tutumunu gösteriyor ve aşağıda belirttiğim konular üzerinde titizlikle duruyordu.
1-Terörle ve terör örgütleriyle mücadelemiz devam edecek bu yoldan dönmeyeceğiz. Aziz milletimizin geleceğini tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğiz.
2-Yeni sıçrama dönemi demokrasi, değişim, reform dönemi olacağı ve ekonomide siyasette, dış politikada kararlı bir reform sürecine girileceği, 2023 tarihine kadar dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefine ulaşacağımızı ifade ediyordu.
3-Avrupa birliği bizim hassasiyetlerimize ya önem gösterir, ya da herkes kendi bildiğini yapar derken, cümlenin sonunda,“bizim kararımız Avrupa birliği ile yola devam etme kararlılığı içindedir” diye ekliyordu.
4-Belediyelere büyük önem verdiğini ve halkla bütünleşen belediyecilik anlayışı içinde olunmasını belediyelerin tekrar halkla kucaklaşmasını istedi. Çalmadık kapı, tutulmadık el kalmamasını istiyordu.
5- Biz AK Parti’ye oy verenlerin değil 80 milyon vatandaşımızın tamamının partisiyiz. Hiç kimse kendini ötekileşmiş hissetmesin. Geleceğinden umutsuz olmasın. Bu ülkede her birey birinci sınıf vatandaştır. Biz 80 milyonun efendisi değil, hizmetkârıyız sözleriyle birleştirici, bütünleştirici, kucaklayıcı bir söylemde bulunarak, 80 milyonun Cumhurbaşkanı olduğunu ifade ediyordu.
6- Dört Rabia Parti tüzüğüne girmişti. Bunlar sırasıyla,
TEK MİLLET ; Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Abazası, Roman’ı ile 80 milyon tek millet
TEK BAYRAK;“bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğruna ölen varsa vatandır.”sözleriyle devam ederken, Bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilal, bağımsızlığımız ifadesidir. Yıldız, şehidimizin kendisidir.
TEK VATAN; 780 bin km² ile tek vatan asla böldürtmeyiz.
TEK DEVLET; Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yoktur.
Bu dört ilke istiklalimizin ve istikbalimizin teminatıdır.
7- Tüm AK parti Teşkilatlarında yenilenmeye gidileceği ve gençlerin aktif siyasette daha fazla rol alması ve genç kitlelere iletişim, yine gençlerle sağlanması hususları üzerinde önemle durmaktaydı.
AK Parti olağanüstü kongresiyle, Ülkemiz yeni bir döneme girmiştir. Bu kongreden iki önemli sonuç çıktığını görüyorum. Birincisi Ülkemizde Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin başlaması, diğeride AK Parti’de yeniden yükseliş, 2003 ruhuyla 2023 hedeflerine sıçrama sürecinin başlamasıdır. Bu süreçte eğitim sağlık, güvenlik, ulaştırma savunma vb. birçok alanda yeniden reform sürecine girilecektir. Yeni dönemi demokrasi, özgürlük, değişim, kalkınmadada sıçrama dönemi olacaktır.
Yeniden İnşa, yeniden diriliş, büyük güçlü Türkiye için, Cumhurbaşkanımız ile birlikte tüm dünyaya karşı, el ele vererek 2023 Yeni Türkiye yolunda tek yürek olalım.