15 Temmuz’u unutmayalım! Vatanımızı koruyalım!
15 Temmuz 2016 günlerden Cuma gece saat 22:00civarı, otobüse binmek üzere AnkaraŞehirlerarası otobüs terminaline gitmeye çalışıyordum. Gece uzun, hava karanlık, ay küskün, yıldızlar sönük hava pusluydu. Ankara sokaklarında olağan dışı bir haraketlilik vardı. Gökyüzünde savaş uçakları uçuyor. Araçlar gitmekte zorlanıyordu. Neler oluyordu bilemiyordum. Sonra Arabadan indim ve yürüyerek terminale yetişmeye çalışıyordum. Polis bir taraftan bana bağırıyordu. Yürüme bacım koş! Şüpheli çanta var diyordu. Şüpheli çantayı görmüştüm. Fakat Ankara sokaklarında farklı bir kasvet vardı. İşte o an tekrar gökyüzüne başımı kaldırdım. Savaş uçaklarının sayısı artmıştı. İçime bir ateş düştü. Otobüse binip yola çıkınca gece 23:30 civarında telefonlarla neler olduğunu öğrenmiştim. Bir grup asker Boğaziçi Fatih Sultan Mehmet köprüsünü kapattı deniyordu. Oysaki hareketlilik Ankara’daydı. İşte o an Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a seçilmiş hükümete, milli iradeye bir saldırı yapıldığı düşüncesine kapılmıştım. Düşüncemin doğru olduğunu öğrendiğimde kahroldum. Türkiye Cumhuriyeti Devletine, seçilmiş hükümete ve Tük halkına yapılan bu saldırı kabul edilemezdi. Cumhuriyet Tarihinin en karanlık gecesiydi. Her zaman gurur kaynağımız olan askerimiz, Haçlı ordusuna hizmet eden, sözde Müslüman bir cemaat olan FETÖ terör örgütünün talimatı ile kendi devletine, Meclisine, seçilmiş hükümete, milli iradeye saldırıyordu. Bu kabul edilemez, memleket sevdalıları sesiz kalamazdı, kalmadı ve bundan sonrada kalmayacaktı…
***
Biz 15 Temmuzu unutmadık! 15 Temmuz tarihin en karanlık darbe gecesini unutturmayacağız! O gece milletimiz ağır kayıplara uğramış 249 şehit verilmiş, 2196 gazi ve sayısız yaralı vatandaşımızıngirişimi ile darbenin önü kesilmişti. Türk halkı, o gece nasıl tek yürek olduysa bu gün ve bugünden sonrada ; Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Abazası, Roman’ı, ile bu vatan benim diyenler tek millet, tek yürek olacaktır. Bu millet hiç düşünmeden kendini tankların önüne atarak devleti, bayrağı, vatanı, için şehadet şerbeti içmeye hazırdı. Çanakkale ruhuyla el ele verir tek yürek oluruz, vatana bayrağa, ezana, devletimize sahip çıkarız. Haçlı ordusu bizi parçalamak için planlar yapsada, Vatikan dünya liderlerini toplasa da, yenidünya düzeni kurma planları yapsa da, biz bütün planları başlarına yıkarız! Tarihte ilk defa 1071 yılında Müslümanlar tarafından, bir Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i esir alan Malazgirt Zaferinin Kahramanı Sultan Alpaslan’ın; tarih sayfalarına Haçlılara karşı kazandığı zaferlerle adını yazdıran Sultan Selahattin Eyyubi’nin, “Ey Konstantin’iye, ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım” sözü tarih sayfalarında yer alan, 1453 yılında İstanbul’u fethedenAyasofya’da ezan okutan Fatih Sultan Mehmet’in torunları, İslamiyet’in hiç solmayacak güneşi Peygamberlerin en üstünü, Allah’ın resulü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’in ümmetiyiz. Bedir’de, Mekke’nin Fethinde, Malazgirt’te, İstanbul’un Fethinde, Çanakkale Zaferinde, Kurtuluş Savaşında milli ve manevi değerlerle bezenmiş tek yürek olmuş imanlı bir ruh olgunluğuna sahip bir milletiz.Bugün bizler de hep birlikte doğup büyüdüğümüz uğruna can verip gerekirse can aldığımız, toprak parçamıza vatanımıza sahip çıkmak dini, milli ve insanı görevimizdir. Bizim için “Vatan sevgisi İmandandır”.
Namus ve şerefimizi koruyarak huzur ve güven içinde yaşamak, camilerde ezan sesini duyarak dini görevlerimizi yerine getirmek,bağımsız bir vatana sahip olmakla mümkündür. Dinimiz vatanın korunmasına büyük önem vermiş, vatan sevgisini imandan saymıştır. Vatanımızı, devletimizi, korumak hem dini hem de milli bir görevimizdir. Nitekim Kur’an’ı kerimde söyle buyurulmaktadır.
“Sizinle savaşanlara karşı, Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırı gitmeyin. Çünkü Allah, aşırı gidenleri sevmez.” (Bakara 2/190) Ayette belirtildiği gibi dinimiz zorunlu hallerde savaşmayı emretmiştir. Savaşta da kurallar koymuş, aşırılıkları kesinlikle yasaklamıştır. Çocuklara, kadınlara, yaşlılara ve din adamlarına saldırıyı ve onları elleri silahlı olmadıkça öldürmemeyi emretmiştir. Dinimizin savaşmayı emretmesi de, tamamıyla temel hak ve hürriyetlere saldırının ortadan kalkması, barışı, sevgi, huzur ortamınınsağlanmasının hedeflemesindendir.
Unutmayalımki! 15 Temmuz içve dış düşmanlarımıza karşı vermiş olduğumuz yeni bir istiklal savaşıydı. Allah’ın izniyle zaferle çıktık. Zafer ile çıktığımız bu yola, birlik ve beraberlikiçinde kenetlenerek, devletimize, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, sahip çıkarak devam edeceğiz. Huzurumuzu bozmak isteyenlere, kardeşi kardeşe düşman etmeye çalışanlara, ırkçılık yapanlara, mezhep çatışmasıçıkarmaya çalışanlara, fitne tohumları ekenlere, fırsat vermeyeceğiz. Türkiye’nin ekonomik büyümesine, gelişmesine vesayetten kurtulmasına tahammül edemeyen düşmanlarımıza karşıbir olacağız, iri olacağız birlikte büyük ve güçlü Türkiye olduğumuzu, tüm dünyaya göstereceğiz.
15 Temmuzu unutmayalım! Unutturmayalım!Vatanımıza, devletimizesahip çıkalım!