Yargıdan Boşanmada Emsal Niteliğinde Karar

Yargıdan Boşanmada Emsal Niteliğinde Karar

Casus Program Yükleyen Eşe Beraat

Yargıdan emsal niteliğinde karar. Aldatıldığını ortaya çıkaran kocanın eşinin telefonuna yüklediği 'casus yazılım' nedeniyle haberleşme gizliliğini ihlal suçundan açılan davadan beraat etti.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, son dönemde toplumsal vicdanı ve özel hayatın gizliliğine dair tartışmaları yeniden alevlendiren önemli bir davada kararını verdi. Karar, sadece bir beraat hükmü değil; aynı zamanda hukukta niyet, sınır ve insan psikolojisinin nasıl ele alınması gerektiğine dair çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.

Dava, sanığın eşinin sadakatinden kuşku duyarak, müştekiye ait cep telefonuna casus yazılım yüklemesi ve bu yolla eşinin konuşmalarını dinlemesiyle başladı. Elde edilen kayıtlarla eşinin kendisini aldattığı sonucuna varan sanık, İzmir 15. Aile Mahkemesi'ne boşanma davası açtı.

Yargıya intikal eden davada dikkat çeken nokta ise; sanık, elde ettiği kayıtları herhangi bir üçüncü kişiyle paylaşmamış, çoğaltmamış ya da kamuoyuna yaymamıştı. Davada sanığın amacı yalnızca boşanma davasındaki iddialarını ispat etmekti.

HABERLEŞME GİZLİLİĞİNİ

İHLAL SUÇUNDAN DAVA AÇILDI

İzmir’in Gaziemir ilçesinde yaşayan Z.V. (47), eşi M.V.'nin (46) telefonuna kendisini aldattığını düşünerek casus yazılım yükledi. Casus program sayesinde eşinin komşuyla görüştüğünü öğrendi. Z.V., aldatıldığını söyleyerek eşi M.V. ile tartışmaya başladı. İddiaya göre, Z.V., M.V.'ye hakaret edip, darp etti. Eşinin komşusuyla birlikte olduğunu ortaya çıkararak boşanma davası açan Z.V.’ye, eşi de ‘Haberleşme gizliliğini ihlal etme’ suçundan dava açtı. Yargılama sonucunda 10 ay hapis cezasına çarptırılan Z.V. hakkındaki karar, istinaf mahkemesinde sanığın bu eyleminin boşanma davasındaki iddialarını ispatlama amacını taşıdığı gerekçesiyle bozuldu.

İDDİALARINI İSPATLAMA AMACI TAŞIYOR

Z.V.'nin avukatı Abdullah Süer, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi'ne itirazda bulundu. Dosyayı inceleyen daire, yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Mahkeme kararında, sanığın olayda kayıtları üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında herhangi bir delilin bulunmadığını belirtti. Ayrıca sanığın boşanma davasındaki iddialarını ispatlama amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinci ile davrandığının kabul edilemeyeceğine de kanaat getiren mahkeme heyeti, haberleşmenin gizliliğini ihlal ve kişilerle arasındaki konuşmaların dinlenmesi, kayda alınması suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına hükmederek, sanığın beraatine karar verdi.

EMSAL NİTELİĞİNDE KARAR

Hukukçu Abdullah Süer, kararın yalnızca müvekkili için değil, benzer durumlarla karşı karşıya kalan herkes için emsal niteliğinde olduğunu belirtti.

Abdullah Süer, eşinin telefonuna casus program yükleyerek, konuşmalarını dinleyen müvekkili hakkında İzmir Bölge Adliyesi Mahkemesi tarafından verilen beraat kararının, emsal niteliğinde olmasının bu tür davalara yeni bir bakış açısı getireceğini kaydederek, Yargı bu bağlamda çok önemli bir değerlendirme yaptı. Kararda, sanığın eylemlerinde; “hukuka aykırılık bilinci ve suç kastı bulunmadığı” vurgulanarak, haberleşmenin gizliliğini ihlal ve kişiler arasındaki konuşmaların kayda alınması suçlarından beraatine hükmedildi” şeklinde konuştu.

BU KARAR ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ İLE ADALET

ARAYIŞI ARASINDA HASSAS ÇİZGİYİ TANIMLIYOR

Süer, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu karar, özel hayatın gizliliği ile adalet arayışı arasındaki hassas çizgiyi yeniden tanımlıyor. Hukukun yalnızca kurallar bütünü değil, aynı zamanda bir vicdan terazisi olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.”

Yargının verdiği bu kararın son derece önemli olduğunu dile getiren Avukat Abdullah Süer; “Bu karar, dijital çağda özel hayatın sınırları, güven kaybı, evlilik içi sadakat ve bireyin adalet arayışında başvurduğu yöntemler konusunda toplumsal bir farkındalık yaratması açısından da önemli. Özellikle kişisel verilerin korunması ve haberleşme özgürlüğü gibi temel haklarla, bireyin gerçeğe ulaşma çabası arasındaki dengenin nasıl kurulacağına dair hukukçulara ve yargı mercilerine ilham verecek nitelikte” diye konuştu