Ukrayna'nın kamikaze droneları, personel sıkıntısı derinleşirken cephe hattında kritik rol oynuyor
NATO topraklarına yönelik son ihlaller ve Ukrayna ordusundaki personel eksikliği, drone teknolojisini hızla geliştirdi. Dronelar artık geleneksel savaşın tamamlayıcısı değil; Rusya’ya karşı cephede ve Avrupa’nın doğu hattında bir zorunluluk.
Finlandiya’nın yaklaşık 30 bin nüfuslu küçük garnizon kasabası Riihimaki’de, Finlandiya Savunma İnovasyon Ağı (DEFINE) Ukrayna'da halihazırda kullanılan veya kısa süre içinde kullanılacak olan 17 farklı şirketin drone teknolojilerini sergiliyor.
Double Tap Investments’ın kurucusu Jan-Erik Saarinen, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ile birlikte geçirdiği altı haftalık Herson cephe hattı görevinden yeni dönmüş durumda. Geliştirdikleri teknolojiler, Ukraynalı askerlerin Rus ordusuna karşı sahadaki taktiklerini doğrudan etkiliyor.
Saarinen, Euronews’e yaptığı açıklamada, insansız hava araçları (İHA) ve insansız kara araçlarının, Rusya ile Ukrayna arasındaki insan gücü farkı düşünüldüğünde, Ukrayna’nın topraklarını savunmasında en kritik araçlar hâline geldiğini söyledi.
Bu dengesizlik, Rus ordusunun uyguladığı “et kıyma makinesi” olarak tanımlanan taktiklerle daha da ağırlaşıyor. Rusya, binlerce yetersiz eğitimli askeri Ukrayna’nın ateş hattını tespit etmek için cepheye sürüyor; geri dönüp dönmemeleri ise önemsenmiyor. Bu nedenle Rus ordusunun günlük kayıpları ortalama 1.200 asker seviyesinde. Bazı günlerde bu sayı 2 bine kadar çıkıyor.
Riihimaki’de Euronews’e konuşan Saarinen şunları söyledi:
“Orada, Ukrayna'nın doğusundaki taburlardaki çok yenilikçi ekiplerle bazı teknolojileri test ediyorduk. Droneları uyaran akustik sensörlerimiz var, Rusları doğrudan hedefleyen karşı taktiklerimiz ve karşı tedbirlerimiz bulunuyor.”
El tipi küçük kamikaze dronelarının bir siper hattını, bir el bombası ya da top mermisi gibi temizleyebildiğini, fakat bunu çok daha uzaktan ve asker için çok daha düşük riskle yapabildiğini dile getirdi. Askerlerin bu dronelardan aynı anda birkaç tane taşıyabildiğini de belirtti.
Ukrayna’nın üçüncü taarruz tugayından bir FPV drone operatörü, Harkiv Oblastı’nda bir FPV dronunu uçuruyor. AP Photo/Julia Demaree Nikhinson
Double Tap Investments’ın kurucusu Jan-Erik Saarinen, “(Rus ordusunun) daha fazla askeri olduğu için, siper hatlarını kendi askerimizi kaybetmeden temizlememiz gerekiyor. Bunu bir el bombası gibi düşünün ama 500 metre ileriye gidebiliyor; birkaç asker küçük droneları öne doğru fırlatabiliyor. Çok daha etkili,” diye konuştu.
Droneların küçüldükçe daha tehlikeli olabileceğini belirten Saarinen, “Bu dronelar o kadar küçük ki bir sırt çantasına iki ya da üç tane sığdırabiliyorsunuz. Teknolojiyi daha da küçültebilirsek askerler çok daha fazlasını taşıyabilecek,” dedi.
Double Tap ayrıca nehirlerde kullanılmak üzere kamikaze dronelar, mayın tespiti ve imhası için insansız araçlar da geliştiriyor.
Birleşmiş Milletler’e göre Rusya, 2022’deki geniş çaplı işgalden bu yana Ukrayna genelinde milyonlarca mayın döşedi. Bu da ülkeyi bugün “patlamamış mühimmat açısından dünyanın en tehlikeli yeri” hâline getiriyor.
Saarinen şöyle devam etti:
“Bu gelecekte çok büyük bir konu olacak. Ukrayna’ya daha iyi teknoloji sağlamamız gerekiyor. Ve unutmayın ki düşman da iyi. Onların teknolojisi de iyi ve işe yarayan bir şey bulduklarında bunu çok hızlı şekilde büyütüyorlar.”
'Çok zeki bir düşman'
Herson cephe hattından iki haftalık izne çıkan Ukraynalı asker Oleksandr Voitko, modern teknolojinin “son derece kritik” olduğunu çünkü artık çok az piyadeleri kaldığını söyledi.
“Şu anda büyük ölçüde dronelara güveniyoruz. Her tür drone kullanıyoruz. Küçük kamikaze FPV (Birinci Şahıs Görüşü) drone bombacılar, ISR (İstihbarat, Gözetleme ve Keşif) droneları ve orta menzilli kamikaze saldırı droneları.”
Ancak düşmanın aynı kararlılıkla geliştiği konusunda da uyaran Voitko, “Ruslar da sürekli öğreniyor. Onlar da dronelarını geliştirdi. Yani karşımızdaki aptal bir düşman değil, çok zeki bir düşman,” diye konuştu.
Ukrayna'nın Kharkiv bölgesinde, Kraken 1654 birliğinden Imla kod adlı bir insansız hava aracı operatörü, diğer askerler izlerken bir Vampire insansız hava aracını uçuruyor. AP Photo/Julia Demaree Nikhinson
413. İnsansız Sistemler Kuvvetleri Alayı’nda Komutan Yardımcısı olarak görev yapan Voitko, Rusya’nın 2014’teki ilk saldırısının ardından Ukrayna’nın doğusunda orduya gönüllü olarak katılmış.
Rusya’nın işgal ettiği toprakları geri almanın zor olacağını kabul eden ancak insansız sistemlerin sahada olmasıyla Ukrayna’nın müzakere gücünün artacağını düşünen Voitko şöyle devam etti:
“En azından o kadar çok Rus’u öldürebiliriz ki Rusya barış görüşmelerine razı olur. Modern savaş artık bir drone savaşı. Yakında yerde robotik bir sistemle çalışan uçan dronelar göreceğimizi düşünüyorum. Belki birkaç yıl içinde tüfekli (insansı) robotlar bile görürüz.”
Avrupa’nın savunulması
NATO’nun doğu kanadında yer alan Baltık ülkeleri ve Polonya gibi cephe hattındaki devletler, son aylarda Avrupa hava sahasını ihlal eden çok sayıda drone ve hava balonu ile karşı karşıya kaldı.
Litvanya Savunma Bakanlığı’na göre, ekim–kasım döneminde Vilnius ve Kaunas havalimanlarında hava sahası, yoğun saatlerde çalışma günlerinin dörtte birinde kısıtlandı. 9 Aralık’ta ise Belarus’tan gelen ve üzerinde sigara paketleri bulunan hava balonlarıyla yaşanan aylardır süren provokasyonların ardından, Litvanya “ülke çapında acil durum” ilan etti.
Litvanya merkezli drone teknolojisi şirketi Granta Autonomy’nin CEO’su Gediminus Guoba, Euronews’e yaptığı açıklamada, “Doğu ülkelerinde Rusya ya da Belarus’tan gelen droneların veya balonların oluşturduğu bir tehlikeyi zaten görüyoruz," ifadelerini kullandı.
Guoba, Avrupa hava sahasını korumak amacıyla gündemde olan “drone duvarı” planının faydalı olacağını söyledi.
Ancak droneların düşürülmesinin, sivil halk ve altyapı için ciddi riskler doğurabileceği uyarısını da yapan Guoba, “Drone duvarını, düşmanca dronelardan ve diğer tehditlerden bizi koruyabilecek bir sistemler bütünü olarak hayal ediyoruz. Çünkü en azından şu an Litvanya’da balonlar en büyük tehdit,” diye konuştu.
Guoba, balonların düşürülmesinin basit bir seçenek gibi görünse de çok tehlikeli olduğunu belirtti:
“En basit yol balonu vurup imha etmek gibi görünebilir. Ama aynı zamanda çok tehlikeli, çünkü 40–50 kiloluk kutular taşıyorlar ve 8 kilometre ya da daha yüksek irtifalarda uçuyorlar. Balonu imha etmek, 8 kilometre yükseklikten 40 kiloluk bir kutunun düşmesi demektir. Bu gerçekten çok büyük hasara yol açabilir.”
Avrupa savunma güçleri hâlâ tehditlere tepki verme aşamasında olduğu için, bu yeni nesil hibrit tehditlere karşı çözüm arayışları daha başlangıç aşamasında.
Avrupa’nın droneları karşı tedbir olarak kullanmayı hızlıca öğrenmesi gerektiğini söyleyen Guoba, “Bu herkes için yeni bir meydan okuma,” yorumunu yaptı.