Murat Ülker yazdı: İş yerinde sihir olur mu?
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, modern kapitalizmin çıkmazına karşı “insanı merkeze alan liderliği” işaret ediyor. Best Buy’ın batmaktan dönüşüm hikâyesinden yola çıkan Ülker, iş dünyasında gerçek sihrin teknolojide değil; çalışanların potansiyelini açığa çıkaran insan odaklı yönetimde olduğunu vurguluyor.
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker kişisel internet sitesinde, "İş yerinde sihir olur mu?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ülker, yazında Hubert Joly’nin The Heart of Business kitabından yola çıkarak iş dünyasında insanı merkeze alan yeni liderlik anlayışını ele aldı.
Yazı, iş dünyasında gerçek sihrin kârdan değil insandan, amaçtan ve samimi liderlikten doğduğunu anlatıyor. Best Buy’ın dönüşümünü kullanarak “insanı merkeze alan kapitalizm” fikrini özetliyor.Murat Ülker'in yazısının tamamı şu şekilde;
Şirketinizde çalışan insanlara baktığınızda ne görüyorsunuz? Masraf mı, yoksa potansiyel bireyler mi? Yöneticiniz size “karı artırmak için insanları motive etmeliyiz” dediğinde “yine mi aynı şeyler” diye hayıflandığınız oldu mu? Ya da belki de siz o yöneticisiniz ve çalışanlarınızın neden isteksiz olduğunu tam olarak anlayamıyorsunuz.
Hubert Joly’nin The Heart of Business: Leadership Principles for the Next Era of Capitalism yani İşin Kalbi: Kapitalizmin Yeni Çağında Liderlik İlkeleri kitabı, iş dünyasının kalbinin nasıl attığını anlamak üzerine (1).
Joly 2012’de Best Buy CEO’su olduğunda herkes şirketin sonunun geldiğini düşünüyordu. O dönemde Amazon tüm pazarı domine ediyordu, Circuit City çoktan batmıştı, RadioShack iflasın eşiğindeydi. Analistler Best Buy’ın sonunun geldiğini söylüyordu. Bugün, Best Buy dimdik ayakta duruyor. Şirketi batmaktan kurtaran şey ne Amazon’la rekabet stratejisi ne fiyat politikası ne de teknolojik yeniliklerdi. Joly, süreci kitabında çok net olarak anlatıyor. Joly, gerçekten çok ciddi sorunlarla uğraşan ve rekabette geri düşen; ölüm kalım noktasına gelen bir şirketin CEO’su olmayı kabul ediyor. İlk gününde ne yapıyor dersiniz? Takım elbise giyip, toplantı salonlarında yöneticilerle mi görüştü? Finans raporlarını mı inceledi? Tüm üst yönetimi toplayıp resmi bir sunum mu yaptı? Bunların hiçbirini yapmıyor.
Best Buy tişörtünü giyiyor, yakasına “CEO in Training” yani Eğitim Gören CEO yazan bir kart takıyor ve St. Cloud mağazasında işe başlıyor. Dört gün boyunca müşterilerle konuşuyor, çalışanları dinliyor, kasada duruyor, ürünleri raflıyor… McKinsey’de yetişmiş, Fransız eğitim sisteminin en seçkin okullarından geçmiş, beş farklı şirkette CEO’luk yapmış biri için bu sıra dışı bir başlangıç değil mi? Joly’nin ortaya koyduğu fark da tam burada işte. Geçmişin artık çalışmayan “işletmenin tek amacı kâr maksimizasyonudur” anlatısının geçerliliğini yitirdiğini, hatta tehlikeli hale geldiğini görmüştü. Yerine koyduğu şey ilk bakışta kulağa romantik gelebilir ama sonuçları ortada… İnsanları merkeze koymak, asil bir amaç etrafında birleştirmek ve kârı bir sonuç olarak görmek; işletmeyi iflasın eşiğinden bile kurtarabiliyor.
Yazımda Best Buy’ın dramatik dönüşümünü anlatıyorum ama bu dönüşüm 2012–2019 döneminin hikayesiydi. Bugün Best Buy hala ayakta ve dönüşüm etkisini sürdürüyor ama artık kriz dönemindeki bir sıçrama hikayesi yok.
2024–2025’te durum şu: Şirket hala sağlam bir oyuncu. Online satışlar artıyor. Ama elektronik sektöründe global durgunluk var. Marjlar baskı altında. Best Buy bugün yine orta ölçekte zorluklarla boğuşuyor. Yine de ayakta, karlı ve temettü dağıtıyor.
İşin sihri neydi? Neyi farklı görüp nasıl yapmışlardı?
ABRAKADABRA
Joly, kitabı boyunca Human Magic kavramından sıkça söz ediyor; ancak Joly’nin kastettiği fantastik bir sihir değil. İnsanların potansiyellerini açığa çıkardığınızda, onları dinlediğinizde, hayallerini işleriyle buluşturduğunuzda ortaya çıkan enerjiden bahsediyor. Best Buy’daki dönüşümün özünde bu var. Mağaza çalışanları artık satış elemanı şapkalarını çıkarmış, müşterilerin teknoloji danışmanı pozisyonuna gelmişti. Geek Squad (Best Buy’ın teknik destek departmanı) ekibi sadece bozulan aletleri tamir etmiyordu, insanların sorunlarını çözerek hayatlarını kolaylaştıran kahramanlardı. Sonuç? Altı yıl üst üste büyüme, üçe katlanan kâr, 11 dolardan 75 dolara çıkan hisse fiyatı (2).
Joly’ye göre kapitalizm kriz içinde. Çalışan bağlılığı tarihinin en düşük seviyelerinde, müşteriler sadece kâr odaklı şirketlere sırt çeviriyor, yeni nesil “amaç” olmayan şirketlerde çalışmak istemiyor. Covid-19 ve son dönemdeki toplumsal hareketler ve değişen anlayışlar, bu krizi daha da derinleştirdi. Çözüm, işin merkezine insanı ve amacı koymak. Bu sayede herkes kazanıyor. Biz buna kısaca, #mutluetmutluol diyoruz.
Bunları Türkiye’de herkes uygulayabilir mi? Bence mümkün, tam da zamanı, çünkü yeni nesil artık sadece maaş için çalışmıyor. Anlam arıyor, amaç arıyor, kendi ideallerini/arzularını gerçekleştirmek istiyor.
İş Bir Yük müdür?
Mark Twain “İş, kaçınılması gereken gerekli bir kötülüktür.” demiş. Tanıdık geliyor değil mi? Sabah alarm çaldığında içinizden “of yine mi” diye geçirdiğiniz, pazartesi sendromu yaşadığınız, cuma gününü iple çektiğiniz oldu mu? Büyük ihtimalle olmuştur. Peki ya işinize giderken “bugün harika şeyler yapacağım” diye düşündüğünüz oldu mu? Olmuştur, ama çok nadirdir.
Hubert Joly, 2012 Haziran’ında Best Buy CEO’su olmadan hemen önce Edina’daki bir Best Buy mağazasına gizli müşteri olarak gitmiş. Batmakta olan bir perakendeciyi anlamanın en iyi yolu mağazadan alışveriş yapmaktır. Gittiğinde ne görmüş dersiniz? Karanlık, tozlu, terk edilmiş bir mağaza. İçeride birkaç müşteri var, rafların arasında kendi kendilerine dolaşıyorlar. Satış görevlileri? Onlar da kendi aralarında sohbet ediyor, müşterinin varlığından bile habersizler.
Joly telefonu için ekran koruyucu almaya karar vermiş. Epey basit bir işlem değil mi? Ama o koruyucuyu takmak için 18 dolar istemişler. Bu kadar basit bir işlem için büyük bir para. Joly şaşırmış. “E o zaman niye buraya geldim ki, internetten alsaydım daha iyiydi” diye düşünmüş. Satış görevlilerinin enerjisi sıfır, ilgisi sıfır, motivasyonu sıfır. İşlerini yapıyorlar ama ruhları orada değilmiş.
Birkaç gün sonra Richfield’daki başka bir mağazaya gitmiş. Bu sefer telefon almış, hatta bedava LG marka bir telefon bulmuş (O zamanlar operatörler müşteri kazanmak için bedava telefon veriyormuş.). Mağaza daha aydınlık, personel daha güler yüzlü. “Belki de Edina istisnaydı” diye umutlanmış. Ama o gün öğleden sonra Fransa’daki kızını aramak isteyince… Telefon uluslararası aramaya kapalıymış. Müşteri hizmetlerini aramış, mağazayı aramış, kimse yardım edememiş. Sonunda tekrar mağazaya gitmek zorunda kalmış. Şirket ürün satmaya odaklanmış ama müşterinin satış sonrası deneyimini umursamıyormuş.
İşine Bağlı Çalışan Yokmuş!
Joly’nin 2012’de gördüğü isteksiz Best Buy çalışanları tek örnek değil. ADP Research Institute, 19 ülkede 19.000 çalışanla yaptığı araştırmada insanların sadece %16’sının işlerine bağlı olduğunu bulmuş. Yani her 10 kişiden 8’i sadece işe gidip geliyor. 10 kişi arasında sadece 2’si işine gerçekten bağlı. Bu kadar yetenek, bu kadar potansiyel boşa gidiyor. Milyonlarca insan işten ilham almak, gelişmek, en iyisi olmak şansından mahrum kalıyor.
Tabii sonuç ekonomik kayıp: Çalışan bağlılığı yüksek şirketler %17 daha üretken, %21 daha kârlı. İşine bağlı çalışanların istifa oranı %12 daha düşük, %25-50 daha az iş kazası yaşıyor.
İşin Anlamı Değişiyor, Ama İşe Bakışımız Değişmiyor
Yazar bugünkü dünyayı VUCA olarak adlandırıyor, bu bir akrostiş:
Ama işe bakışımız geçmişten farklı değil. Yazar, C-suite yöneticilerin bile sadece %25’inin işine bağlı olduğunu paylaşıyor. Millennial’lar da baby boomer’lardan farklı değil. Her seviyede, her sektörde iyileştirmek imkanı var.
Best Buy’un Dönüşümü Nasıl Başladı?
Kimseyi kovmamışlar, çalışanlar aynı insanlar, ama insanların içinde var olan, uyuyan potansiyeli açığa çıkarmışlar. İşlerine bağlı hissetmeyen insanları, müşterilerine gerçekten değer veren çalışanlara dönüştürmüşler.
İşin Anlamını Aramak
Joly her zaman böyle düşünmemiş. 90’ların başında iki arkadaşı ona işin felsefesi ve teolojisi üzerine bir makale yazmayı önermiş. İlgi çekici gelmiş, kabul etmiş.
Araştırmaya İncil’den başlamış. Ben size Kuran’dan cevap vereyim; ne de olsa son güncelleme! İslâmiyet soyut kavramlar üzerine kurulu bir felsefî sistem değil, iyi hareket ve güzel davranış demek olan “sâlih ameller” dinidir. Kuran’da iş ve çalışmak için “salih amel” kavramı vardır, yani iyi, güzel bir eylemde bulunmak, yani bir çıkarınız olmadan bir diğer varlığa iyilikte bulunmak! Peygamberin verdiği örneklerde bu varlık bitki veya hayvan olarak belirtilmiştir. Sonra yorulunca kalk, başka bir iş görerek dinlen der. İş haricinde hayat sadece ibadet ve uyku, yemek, sosyalleşmek içerir. İman ve salih amel, Müslümanın hayat anlayışını, iş ahlâkını ve üretim felsefesini yansıtır. Peygamber kârı, işte risk alındığı için ücreti ise emeğin karşılığı olarak helal görmüştür. Konu ile ilgili gördüğümüz ayet ve hadisleri aşağıda zikrettim.
İlgili ayetler: Çalışmak ibadettir Cuma 10, Mülk 15; Emeğin karşılığı helaldir Necm 39, Nisa 32; Salih amel yani topluma faydalı iş Bakara 25, Nahl 97; Bir işi bitirince başka işe koyul (İnşirah 7–8).
İlgili hadisler: “Müminin boş vakti olmaz. Bir işten yorulunca başka bir işe koyulur.” Deylemî, el-Firdevs, no: 5760) “Tüccarın kazancı, yüklendiği riskin (garar) karşılığıdır.”
Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 6/16) "Hiç kimse, kendi elinin emeğinden (emek) daha hayırlı bir rızık yememiştir.”
(Buhârî, Büyu‘ 15) “Bir Müslüman bir ağaç diker veya ekin eker de ondan bir kuş, insan veya hayvan yerse, bu onun için sadakadır.” (Buhârî, Hars 1; Müslim, Müsâkat 10)
Salih Amel yani müslümanın hayat anlayışı, iş ahlâkı ve üretim felsefesini ise yazının sonuna eklediğim bir notta kısa ve basit izaha çalıştık (3).
Sosyoloji ve Psikoloji Açısından İş
Sosyologlara göre de iş, insan olmanın temel parçası. İnsan bağlantıları olmadan yaşayamıyor. İş kaybı boşanmadan bile daha stresli bulunmuş.
Hayattan, haz veya güç arayışının çok ötesinde aradığımız anlam, Frankl’a göre: İş, sevgi ve cesaret. Çoğu zaman da bu üçü bir aradadır.
Nesiller ve Anlam Arayışı
Pew Araştırma Merkezi’nin anketine göre gençlerin yüzde 95’i yetişkin olduklarında en önemli şeyin sevdikleri bir iş yapmak olduğunu söylüyor. Para kazanmak ya da çocuk sahibi olmak bile bu kadar öncelikli değil. Gallup’un araştırmaları da bulguları doğruluyor. David Brooks ise hayatı iki dağa benzetiyor. İlk dağda insanlar kariyer ve finansal başarı peşinde koşuyor. Zirveye çıkınca tatminsizlik başlıyor. Sonra ikinci dağ geliyor. Aile, meslek, inanç ya da topluma bağlılık yoluyla yeni bir tırmanış.
Amacı İşle Buluşturmak
“Sizi yönlendiren şey nedir?” sorusu kurumsal ortamlarda pek sorulmaz, fakat birileri sormaya ve dinlemeye vakit ayırırsa iyi sonuçlar çıkar. Best Buy’da çalışanlar bu soruyu düşünmeye teşvik ediliyor. 2000 yönetici yıllık toplantıda bu soruya cevap veriyor. Cevapların çoğu basit ve içten. Arkadaşlardan, aileden, meslektaşlardan söz ediyorlar. Bir eğitmen, “Büyükannem Shirley ile dünyanın köşelerini görebilmek.” diyor. Bir müdür, “Çalışanların ve müşterilerin hayallerini gerçekleştirmelerine yardım etmek.”. 2016’da Joly ekibini Minneapolis’te bir akşam yemeğinde topluyor. Herkes çocukluk fotoğrafını getiriyor. O fotoğraf üzerinden hayatından kişisel bir hikaye anlatıyor. O gün “ait olmak” fikrini konuşuyorlar. Joly, ekibini onları neyin yönlendirdiğini anlamadan yönetemeyeceğini düşünüyor. Bu kulağa oyun gibi gelebilir ama Best Buy’daki en unutulmaz anlardan biri olmuş. İnsanlar sırayla hayatlarına enerji veren şeyleri paylaşmış. Bu hem insanlara ilham vermiş hem de Best Buy için güçlü bir amaç tanımlamalarına başlangıç olmuş.
BİR ÖRNEK: Üç Yaşındaki Jordan’ın T-Rex’ine Ne Olduğunu Merak Etmiyor musunuz?
Jordan ve kırık oyuncak T-Rex gerçek bir hikaye; 2019’da Florida’daki bir mağazada yaşanmış. Satış görevlileri anneyi rafa yönlendirmemiş, yeni bir oyuncak vermemiş. Onun yerine oyuncağı hemen “ameliyata” almışlar. Jordan’a prosedürü anlatırken gizlice yenisiyle değiştirmişler. Birkaç dakika sonra “iyileşmiş” dinozoru mutlu çocuğa geri vermişler. Meselenin ne olduğunu ve nerelere dokunduğunu anlıyorsunuz değil mi? Joly’nin şirkete getirdiği vizyonu içselleştiren çalışanlar, işi başka bir boyuta taşımışlar. Sadece satış yaparak maaş almak isteyen çalışanlar değiller. Bir çocuğu mutlu etmek için içlerindeki “sihri” kullanan insanlardan bahsediyoruz.
İşe bu şekilde yaklaştığınız zaman, yaptığınız her şey değişiyor. Elbette çalışmak her zaman kolay ya da eğlenceli değil. Kötü günler de var, zorluklar da…
Her Şeyin Mükemmel Olmasını Beklemeyin. Bilakis Samimi ve Alçakgönüllü Olmalısınız!
Liderlik dendiğinde çoğu kişinin aklına kusursuzluk geliyor. Hatasız kararlar, pürüzsüz bir yönetim, her şeyin en doğrusunu bilen bir figür. Joly’ye göre bu bakış açısı hem gerçek dışı hem de tehlikeli. Çünkü insanları harekete geçiren şey mükemmel liderler değil, samimi olanlar.
Joly, Best Buy’daki ilk günlerinde bunu hissetmiş. Çalışanların ona güvenebilmesi için onlara sahte “her şeyi bilen bir kahraman” figürü çizmesi gerekmediğini fark etmiş. Tam tersine, eksiklerini gösterebilmesi, hata yaptığında bunu saklamaması gerekiyordu. Açık yüreklilik olmadan gerçek bir bağ kurmak imkansız. Bahsi geçen açık yüreklilik ise, kusurlarımızın üstünü kapatmaya çalışmakla değil, onları kabul etmekle başlıyor.
Mükemmeliyetçilik herkes için yıpratıcı. İnsanlar hata yapmaktan korktukça denemekten de vazgeçiyor. Yaratıcılık kayboluyor, risk almaktan çekiniliyor. Joly, hataların aslında öğrenmenin en doğal parçası olduğunun altını çiziyor. Bir şirketin büyümesi, çalışanlarının deneme cesaretine bağlı. Bunun yolu da kusursuzluk baskısını azaltmaktan geçiyor. Bu konunun ayrımının da yapılması gerekir tabii… Aynı hatayı defalarca tekrarlamak, başka birtakım şeylere işaret eder.
Bir toplantıda “bilmiyorum” diyebilmek, bir projede “yanlış yaptım, benim hatam” diyebilmek… Bunlar güveni zedelemez, bilakis güçlendirir. Ama kurumda dedikodu ve suçlama kültürü varsa iş değişir. O zaman bu samimi davranış bir zafiyetmiş gibi algılanır. İnsanlar kusursuzluk aramıyor. İnsanlar güven arıyor, bağ arıyor, ilham arıyor ve bunlar ancak içtenlikten doğuyor.
Hissedar Değeri
Aristoteles “Zenginlik aradığımız şey değil, başka bir şeyin aracı.” demiş. Hubert Joly de tam buradan başlıyor. 1978 yılında Joly’nin okuduğu işletme okulunda şirketin tek amacının hissedar değerini maksimize etmek olduğunu öğretmişler. Dersleri arasında tarih, felsefe veya etik yokmuş. Çifte kayıt muhasebesi, finansal analiz, kâr optimizasyonu öğreniyorlarmış. Bu anlayışı pekiştiren kişi ise Milton Friedman. 1970’te New York Times’ta yazdığı makalede iş dünyasının tek “sosyal” sorumluluğunun hissedar için kâr yaratmak olduğunu söylüyor. Başka amaçlardan söz edenleri sosyalistlikle itham ediyor. Basit, anlaşılır, tek bir metrikten bahsediyoruz: kâr. Şirketlerin çoğu on yıllar boyunca bu anlayışla yönetildi. 1997’de Business Roundtable’da bile “Şirketlerin temel amacı sahiplerine ekonomik getiri sağlamaktır.” açıklaması yapılmıştı.
Karın Ötesindeki Amaç
Kapitalizmin eksikliği burada: Para değil amaç, ürün değil insan. Bugün toplumda şirket, ortak bir anlam için bir araya gelmiş bir ekip demek. Bu anlam bireyin kendi arayışıyla kesiştiğinde Joly’nin “insan sihri” dediği enerji ortaya çıkıyor.
Best Buy’da yeni bir fikir konuşulduğunda önce şu dört sorudan geçiyordu:
İşi Yerinde Görmek. Biz Buna GOYA Diyoruz.
Goya’da mağazadaki çalışanlardan duydukları, bilgisayar ekranından öğrenemedikleri gerçeklerdi. Bir satış görevlisi sitenin arama motorunun felaket olduğunu gösterdi: “Cinderella” yazınca Nikon kameralar çıkıyordu. Bir başkası, çalışan indirimlerinin kaldırılmasının moralleri ne kadar bozduğunu anlattı. Mağazanın genel müdürüyle öğle yemeğinde yaptığı sohbet de önemli. Dükkanın beşte biri CD ve DVD’ye ayrılmıştı ama kimse artık onları almıyordu. Telefonlar ve küçük ev aletleri ise rağbet görüyordu ama mağazada neredeyse yoktu. İnsanlar ürünleri deneyip sonra internete gidiyordu. Çalışanların da morali bozuluyordu çünkü “Neden Best Buy?” sorusuna bir cevapları yoktu.
İşi yerinde görmeden, müşteriyle her gün yüz yüze olan insanlardan öğrenmeden hiçbir dönüşüm planı gerçekçi olamaz. Bunun ne kadar önemli ve hayati olduğunu kavramanız çok önemli.
İnsan Kaynakları Değil, Aile!
Asıl dönüşüm, insanı “kaynak” olarak görmemekle başlıyor. Her bireyin kendi amacı, kendi motivasyonu var. O motivasyon ile buluşturulduğunda insan karşısındaki engelleri aşacak, duvarlarını yıkacak kadar güç bulabiliyor. Yaratıcılığını, enerjisini, duygusunu işine katıyor. Joly’ye göre “human magic” işte böyle açığa çıkıyor. İnsanların anlam arayışıyla şirketin amacını buluşturmak, gerçek bağlar kurmak, özerklik tanımak, ustalığı geliştirmek ve büyüme ortamı yaratmak. Bu beş unsur, işin kalbinde büyüyü mümkün kılıyor. Şimdi bu unsurlara bakalım.
1-İnsanların Hayallerini Birbirine Bağlamak
Hayallerle iş birleştiğinde ortaya çıkan bağ çalışanı, müşteriyi heyecanlandırıyor, marka ile sağlam bir ilişkiye dönüşüyor.
İnsan Öncelikli Felsefe: CEO olduğunda Joly’nin ilk sözü “önce insan, sonra iş, en sonunda finans” olmuş.
Hikayeler ve Anlam: Her toplantıda gerçek hikayeler paylaşılmış: kırık dinozor oyuncağını “ameliyat” eden ekip, engelli müşterilere destek olan çözümler… Bunlar amacın kültüre yansımasını sağladı.
Amacı Gerçek Kılmak: “Teknolojiyle hayatları zenginleştirmek” Best Buy’un en iyi yaptığı işten türediği için anlaşılır, inandırıcı ve takip edilirdi. Ralph Lauren’in “daha iyi bir hayat hayali” de kurucusunun kendi yolculuğundan besleniyordu.
Anlamı Yaymak: 2019’da etik kurallar yeniden yazıldı, prosedür yerine değerler merkeze alındı. Çalışanların kişisel amacıyla şirketin amacı birleşince başarı kaçınılmaz.
2-İnsanların Birbirine Bağlanması
Hubert Joly’ye göre işte en büyük farkı yaratan şey, insanların birbirleriyle kurdukları bağdır. Zekâ ve strateji kadar değerli ve ait hissetmek de yüksek performans için gereklidir. Gallup’un “İş yerinde yakın arkadaşınız var mı?” sorusu alakasız görünebilir, ama bu performansla doğrudan bağlantılıdır. İnsanlar bağ kurduklarında işlerine daha çok bağlanıyorlar.
Bu bağı güçlendirmek için birkaç temel adım öne çıkıyor:
3-Özerklik
İnsanın en güçlü arzularından biri kendi kararını verebilmek ve işine sahip çıkarken sosyal ilişki de kurmak ve kendi ayakları üzerinde durmakmış.
Best Buy’da en büyük fark, karar vermek yetkisinin, delegasyonun alt kademelere de indirilmesi olmuş. Müşteriye gerçekten yardımcı olabilmek için, inisiyatif almaları gerekiyormuş. Şirketin amacı bellidir ama nasıl ulaşılacağı onlara bırakılmıştı. Bu güven, hızı ve enerjiyi artırmış.
Çevik çalışma bunun uzantısı olmuş. Küçük ve özerk ekipler sayesinde Best Buy, e-ticaret sitesinde güncellemeleri yılda birkaç kez değil, haftada birkaç kez yapar hale gelmiş. Pandemi başladığında üç günde temassız teslimatın devreye alınabilmesinin sebeplerinden biri de buymuş.
Tabii her durumda “bırakınız yapsınlar” demek olmaz. Örneğin kriz dönemlerinde koordinasyon öne çıkar. Özerklik ancak doğru insan, doğru zaman ve doğru bağlamda anlam kazanır. Aksi takdirde işletmenizi felakete sürükleyebilir. İnsanlar işlerine ruhunu katıyor; ancak dengeyi bulmak şart. Doğru zamanda doğru kişiye özerklik vermek hem bireyleri güçlendirir hem de şirket ilerler.
4-Ustalığa Ulaşmak
Joly, 151 maç boyunca kaybetmeyen De La Salle Lisesi futbol takımından bahsediyor. Oyuncular olağanüstü değil, ama antrenör Bob Ladouceur’un yaklaşımı diğerlerinden farklıymış. “Mükemmel oynamanızı beklemiyorum, ama mükemmel bir çaba bekliyorum.” dermiş. İşte böyle usta olunur; sonuçlara değil, süreçlere odaklanarak!
Ustalık, işini tekrar ederek velev ki binlerce kere olsun, öğrenmek ve bundan keyif alarak daha iyi hale gelmektir. İşin özünde tatmin olmak yatar. İşinden keyif almayan, yaparken tatmin olmayan birinin ustalık geliştirebileceğine inanmak güç.
Joly’nin formülü net:
Sonuç yerine çabaya odaklanmak. Kazanmak değil, her seferinde en iyi çabayı göstermek.Bireye odaklanmak. Her çalışanın güçlü yanlarını ortaya çıkaracak kişisel gelişim planlarıyla motivasyonu artırmak.Koçluk yapmak. Birebir geri bildirimDeğerlendirmeyi yeniden düşünmek. Not vermek yerine çalışanı kendi gelişiminden sorumlu kılmak.Öğrenmeyi sürekli kılmak. Tenis ustası Nadal’ın da bir koçu var. Her seviyedeki insan rehberliğe ihtiyaç duyar.Hatalara alan açmak. Başarısızlıklardan ders çıkarıp yenilik için risk almayı teşvik etmek.5-Rüzgârı Arkasına Almak
Joly’ye göre dönüşümler içerde başlıyor, dışarıdan esen rüzgarla hızlanıyor yani konjonktür mühim. Best Buy 2012’de toparlanmaya başlarken piyasa koşulları lehine dönmüştü. Akıllı telefonlar yükseliyor, televizyon satışları artıyor, teknoloji hayatın merkezine giriyordu. İnsanların “teknoloji danışmanı”na ihtiyacı artmıştı ve Best Buy doğru işteydi.
İlerlemenin bir yolu da iş ortaklıkları oldu. Yıllarca üreticilerle çekişen Best Buy, Samsung, Apple ve Microsoft’a mağazalarında alan açtı. Üreticiler görünür oldu, müşteriler kazandı, satışlar arttı. Amazon’la yapılan iş birliğinde her iki taraf da kazançlı çıktı.
Devlet politikaları da yardımcı oldu. ABD sağlık ve enerji düzenlemeleri yeni fırsatlar yarattı. Best Buy, Minnesota’daki pilot projede yaşlılara evde teknoloji desteği sunarak hem topluma katkı sağladı hem de yeni bir iş alanı buldu.
Ama rüzgârı kullanmak hazırlık ve sezgi gerektiriyor. Şans kapıyı çaldığında kapının arkasında bekler ve açacak durumda olmanız gerekir. Bunun için çalışanlar teşvik edilmiş, hazır olmalıdır. Büyüme kültürünü benimsemek de önemlidir. Joly: “Benim için o zaman da şimdi de büyüme bir zorunluluktu. Terfi imkânı yaratır, iş kaybı olmadan verimliliği artırır, risk almayı ve yatırım yapmayı mümkün kılar. İş dünyasındaki büyüme, çalışanların gelişimini ve motivasyonunu artırır; bu da inovasyonu tetikler ve işler büyümeye devam eder.”
İşte Joly’nin bahsettiği “sihir” bu beş bileşenin birlikte gerçekleştirilmesi ile ortaya çıkıyor.
Liderlik Tarzınızın Önemi
Liderlik dediğimiz şey sadece hedefler belirlemek, strateji çizmek, raporları takip etmek midir? Yoksa insanları etkileyen, onların hayatına dokunan, değerleriyle uyumlu bir yaşam yolculuğunda beraberlik midir?
Liderlik tarzı, sonuçlar üzerinde doğrudan etkilidir. Şirketin finansal performansından önce, mağazalarda çalışan insanların enerjisi, bağlılığı ve yaratıcılığı böyle oluşuyor; nasıl liderlik ettiğimiz işin ayrılmaz bir parçasıdır. Joly, uzun yıllar boyunca yaygın olan “süper kahraman CEO” modelini sorguluyor. Her şeyi bilen, her şeyi kontrol eden, hatasız görünen liderler… Ama gerçekte çalışanlar bu efsanenin ardından yürümüyor. Lider kusurlarını sakladıkça güven azalıyor. Açık yüreklilik, insanları daha çok bağlıyor. Joly’nin kendi hikayesinde de bunu görüyoruz. Hatalarını, yanlışlarını, öğrenme süreçlerini anlatmaktan çekinmiyor.
Böyle düşündüğümüzde liderlik, bir yönetim tekniğinden çok bir varoluş biçimi haline geliyor. İnsanlarla kurduğunuz bağ, söylediklerinizden daha çok hissettirdiklerinizle ölçülüyor. Joly, liderin merkezinde “amaç” olduğunu vurguluyor. Amaç sadece şirketin misyon cümlesinde yazılı olan bir şey değil. Liderin kendi hayatında da bu amaçla uyumlu olması gerekiyor. Çalışanlar, liderlerinin gerçekten neye inandığını çok hızlı anlıyor. O yüzden değerlerle amaç arasındaki uyum, en güçlü bağlayıcı unsurların ilk sıralarında yer alıyor.
Burada dikkat çekici bir nokta daha var. Liderliğin etkisi kurumun içinden dışına da taşıyor. Müşteriler, tedarikçiler, hatta rakiplerle olan ilişkilerde bile liderin tarzı kendini belli ediyor. Best Buy’un rakibi Amazon’la kurduğu iş birliğini tekrar hatırlayalım. 2018 yılında Amazon ile Best Buy, Fire TV Edition özellikli akıllı televizyonların Best Buy mağazalarında ve BestBuy.com’da satılması için çok yıllı bir anlaşma yaptılar. Best Buy, Amazon’un bulut hizmeti bölümü olan AWS’yi (Amazon Web Services) stratejik bulut sağlayıcısı olarak seçti. Normalde rakip görülen bir şirketle masaya oturmak kolay değil. Ama ortada müşterilere en iyi hizmeti sunmak gibi net bir amaç olunca… Rakipler bile ortak olup ortaya çıkan değeri katlayabiliyor.
Biz nasıl bir lider olmak istiyoruz? Siz hangi liderin peşinden gitmek istiyorsunuz? Bu soruları düşünerek cevapladıktan sonra, yürünecek yol kendini göstermeye başlıyor.
Joly, Hepimizi Aksiyon Almaya Devam Ediyor!
İşin kalbine insanı ve amacı koymak gerektiğini anladık. “Human magic”in neler yaratabileceğini gördük. Kapitalizmin yeniden temellendirilmesi için bir yol haritası çizildi. Ama bu iş sadece teoride kalırsa bir anlamı yok. Peki şimdi ne yapacağız? Joly, konunun farklı muhataplarına çağrılarda bulunmuş.
Önce Kendimiz
Bir lider olmanın ilk adımı dönüp kendine bakmak. İnsanlara ilham vermek, onları en iyi hallerine taşımak istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız. Ne bizi harekete geçiriyor, hangi değerlerle yaşıyoruz, hangi amaç bizi diri tutuyor? Bunlara dürüstçe bakmadan başkasını yönlendiremeyiz. “Be the change you want to see yani görmek istediğiniz değişimin kendisi olun” şiarı burada gerçek anlamını buluyor.
Sektör ve Toplum Liderleri
Eşitsizlikten çevre sorunlarına uzanan meseleler tek başına çözülemez. İş birliği, standartlar ve kolektif adımlar değişimi hızlandırır.
Yönetim Kurulları
Lider seçiminden performans ölçümüne kadar her karar, insanı ve değerleri gözetmeli. Kültürü şekillendirmek, çeşitliliği sağlamak ve kâr kadar aidiyeti de denetlemek yönetim kurullarının sorumluluğudur.
Yatırımcılar ve Düzenleyiciler
Kısa vadeli kârın ötesine geçmek şart. Sürdürülebilirlik, paydaş duyarlılığı ve uzun vadeli değer yaratmak ölçüm kriterlerimize eklenmeli.
Eğitim Kurumları
Geleceğin liderlerini yetiştiren okulların ezberden öteye geçmesi gerekiyor. Stratejiyi amaca bağlamayı, insan merkezli liderliği ve tüm paydaşları gözetmeyi öğretmek gerekiyor.
Her Şeyden Önce, İyi Bir İnsan Olmak Gerekiyor.
Ben Joly’nin çağrılarının yerinde olduğunu düşünüyorum. Hepimizin yapabileceği, halihazırda yaptığımızı düşünüyorsak da üstüne koyabileceği bir şeyler olduğuna inanıyorum.
Bütün dönüşümlerin, yöntemlerin, stratejilerin altında yatan soru nasıl bir insan olduğumuz. Liderliğin özü, gündelik davranışlarınızda saklıdır. İnsanlar size “CEO” olduğunuz için değil, nasıl bir insan olduğunuzu gördükleri için güveniyor. Bir yönetici adil, samimi, alçakgönüllü, bilgili ve meraklıysa, çalışanlar ona inanıyor ve takip ediyor. Tersi durumda hiçbir unvan işe yaramıyor veya etkisini belirgin bir şekilde kaybediyor. Neticede çalışanlar, kendileri gibi bir “insan” ile çalışmak istiyor.
İyi olmak, bunu dinimizin sunduğu rehberlikte bulabilirsiniz. İman edip, salih amel işlemek takva ile kemale eriyor. Çünkü “iyilik”, Yaradan’a karşı sorumluluk bilincinden doğar. Takva, insanın hem kendisine hem de başkasına karşı adaletli ve merhametli olmasını, bir diğerinin hakkına tecavüzden titizlikle sakınmasını ve bütün bunları Allah rızası için yapmasını zorunlu kılıyor.
Bugün Best Buy hala ABD’nin teknoloji perakendesinde en güçlü markalardan biri. 2025 mali yılında online büyüme devam ediyor, ancak elektronik pazarındaki genel daralma ve yüksek maliyet baskıları nedeniyle büyüme hızının geçmiş dönemlere göre daha ılımlı olduğu görülüyor. Yani Joly’nin başlattığı dönüşüm etkisini hâlâ sürdürüyor fakat şirket yeni bir rekabet döneminin içinden geçiyor (3).
Araştırmaya İncil’den başlamış. Ben size Kuran’dan cevap vereyim; ne de olsa son güncelleme! Kuran’da iş ve çalışmak için “salih amel” kavramı vardır, yani iyi, güzel bir eylemde bulunmak, yani bir çıkarınız olmadan bir diğer varlığa iyilikte bulunmak! Peygamberin verdiği örneklerde bu bitki veya hayvan olarak belirtilmiştir. Sonra yorulunca kalk, başka bir iş görerek dinlen der. İş haricinde hayat sadece ibadet ve uyku, yemek, sosyalleşmek içerir. Peygamber karı, işte risk alındığı için, ücreti ise emeğin karşılığı olarak helal görmüştür.
Kaynaklar
Kaynaklar/Dipnotlar
1) Joly, H., & Lambert, C. (2021). The Heart of Business: Leadership Principles for the Next Era of Capitalism. Boston, MA: Harvard Business Review Press.
2) Kitapta şirket hissesi 11 dolardan 75 dolara çıktı” olarak yazıyor. Bu veri 2013–2019 arası için doğru. Ama bugün hisse fiyatı yine 70–80 dolar bandında. Yani Best Buy’ın hisse fiyatı Joly dönemi boyunca 11 dolardan 75 dolara kadar yükselmiş. Bugün hâlâ yaklaşık aynı bantta işlem görüyor; bu da o dönüşümün kalıcı bir temel yarattığının göstergesi. https://www.nasdaq.com/articles/best-buys-q2-earnings-beat-enterprise-comparable-sales-16-y-y
Best Buy Co., Inc. Q2 FY26 sonuçları gelirin 9,438 milyar USD, eş mağaza satışlarının +1,6% artış gösterdiği açıklandı. https://investors.bestbuy.com/News–Events/news/news-details/2025/Best-Buy-Reports-Second-Quarter-Results/
3) “AMEL” maddesi, DİA: Kur’ân-ı Kerîm’e göre Allah yeri ve gökleri, dünya nimetlerini, hayatı ve ölümü, hangilerinin daha güzel amel edecekleri (iş yapacakları / hareket edecekleri) hususunda insanları denemek için yaratmış (Hûd 11/7; el-Kehf 18/7; el-Mülk 67/2) yine aynı maksatla insanları yeryüzünün halifesi kılmıştır (Yûnus 10/14). Allah’ın şahit olmadığı hiçbir amel (iş / hareket) yoktur (Yûnus 10/61). O, ileride dünyada iken kimlerin daha güzel amel ettiğini ortaya çıkaracak ve hiçbir haksızlığa meydan vermeksizin herkesi ameline göre yargılayacaktır (et-Tevbe 9/94, 105; Yâsîn 36/54); zerre kadar iyi ameli olan da zerre kadar kötü ameli olan da karşılığını görecektir (ez-Zilzâl 99/7-8). Bununla birlikte kötü ameli olanlar yalnızca kötülüklerinin dengiyle cezalandırılırken iyi amel işleyenler fazlasıyla mükâfatlandırılacaktır (en-Nûr 24/38; Sebe’ 34/37-38; el-Mü’min 40/40; el-Ahkāf 46/16). Kur’ân-ı Kerîm’de içki, kumar, falcılık, haksız yere adam öldürmek gibi büyük günahlar “şeytanın ameli (işleri)” şeklinde nitelendirilmiş (el-Mâide 5/90; el-Kasas 28/15), kâfirlerin amelleri (işleri) ıssız çöllerdeki seraba ve derin denizdeki karanlığa benzetilmiştir (en-Nûr 24/39, 40). Allah bilgisizce kötü amel işleyip de ardından tövbe edeni bağışlar; buna karşılık kötü amellerini hayatının sonuna kadar sürdüren, sonra ölüm gelip çatınca tövbe etmek isteyen kimsenin bu tövbesini kabul etmez (en-Nisâ 4/17-18).
“İman edip amel-i sâlih işleyenlere ne mutlu! Onların sonunda varacakları yer ne güzel!” (er-Ra‘d 13/29). Allah, peygamberini iman edip sâlih amel işleyenleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için göndermiştir (et-Talâk 65/11). Allah insanları diledikleri şekilde amel etmekte serbest bırakmıştır (Fussılet 41/40). Ama “Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve ‘Kuşkusuz ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?” (Fussılet 41/33). Bununla birlikte kötü amel işleyenlerin Allah’tan kaçıp kurtulacaklarını sanmaları büyük bir yanılgıdır (el-Ankebût 29/4). Çünkü Allah’ın ilmi insanların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır (Âl-i İmrân 3/120); bu sebeple, “Kim sâlih bir amel işlerse kendi iyiliğine, kim de kötülük işlerse kendi aleyhine işlemiş olur” (el-Câsiye 45/15). Âhirette herkes dünyada iken işlediği hayırlı ameli de kötü ameli de karşısında bulacak ve kötü amelleriyle yüz yüze gelenler bunların kendilerinden uzaklaşmasını boş yere arzulayacaklardır (Âl-i İmrân 3/30). Yine günahkârlar Allah’ın huzurunda başlarını öne eğecek ve, “Rabbimiz, gördük ve işittik! Şimdi bizi -dünyaya- geri gönder de sâlih ameller işleyelim, çünkü artık kesin olarak inandık” (es-Secde 32/12) diye yakaracaklardır.
Sâlih amel işleyenlere sâlihler veya ehl-i salâh denilir. Kur’ân-ı Kerîm’e göre “… Onlar yaratılmışların en iyileridirler… Allah onlardan, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır” (el-Beyyine 98/7, 8). “… Allah, yeryüzüne sâlih kullarım vâris ve hâkim olacaktır, diye hükmetmiştir” (el-Enbiyâ 21/105). Kur’ân-ı Kerîm’e göre peygamberler sâlih kişilerdir (el-En‘âm 6/85; el-Enbiyâ 21/72). Ayrıca insanlara öğretilen dualarda, “Beni sâlih kullarının arasına kat” (eş-Şuarâ 26/83) şeklinde ifadeler vardır. Amel-i sâlih nefis mücadelesiyle de iç içe olduğundan sabredip iyi davranışlarda bulunanlara mağfiret ve büyük ecir vaad edilmektedir (Hûd 11/11).
“SÂLİH” maddesi, DİA: Ankebût sûresinin 9. âyetinde iman edip sâlih işler yapanların sâlih kişiler arasına alınacağının belirtilmesi sâlihlerden olmanın iman şartını da içerdiğini göstermektedir. Diğer bir âyette (Âl-i İmrân 3/114) sâlihlerin nitelikleri “Allah’a ve âhiret gününe iman, iyiliği emredip kötülüğe karşı çıkma ve hayırlarda yarışma” diye sıralanmıştır. Dünyada Allah’a ve O’nun peygamberine itaat edenlerin Allah’ın kendilerine bir lutfu olarak âhirette beraber olacakları “güzel arkadaş”lar arasında nebîler, sıddîklar ve şehidlerle birlikte sâlihler de anılmıştır (en-Nisâ 4/69). Allah sâlihlerin dostu ve gözeticisidir (el-A‘râf 7/196). Bu sebeple bazı peygamberler, “Beni sâlihlerden eyle” diyerek Allah’a dua etmiştir (Yûsuf 12/101; eş-Şuarâ 26/83; en-Neml 27/19).
Yüce Allah yüze yakın âyette, “iman eden ve salih amel işleyen” buyurarak iman etmekle salih amel işlemeyi yan yana zikretmiştir (meselâ bk. el-Bakara 2/25, 62, 82, 277). Salih amel barış ve huzurun kaynağı bozgunculuğun karşıtıdır (Sâd 38/28). İman edip sâlih amel işleyenlerin cennette, inkâr ve yalanlama yolunu tutanların cehennemde ebedî kalacağı belirtilir (et-Tegâbun 7, 9-10). Yeryüzü egemenliği salih amel işleyen birey ve toplulukların hakkıdır (en-Nûr 24/55). “İman edip de salih davranışlarda bulunanlara gelince; onlar için Rahmân, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır” (Meryem, 19/96).
Peygamber Efendimiz (sav), “Allah bir kul hakkında hayır isterse, o hayrı işlemeye onu yetkili kılar” buyurmuştur, ashâb-ı kirâmın, “Allah bunu nasıl yapar yâ Resûlallah?” sorusuna da, “Ölümden önce o kulu salih amel işlemeye muvaffak kılar” cevabını vermiştir (Tirmizî, Kader, 8). Haksızlık yapan kimse, kıyamet gelmeden önce bu haksızlığı ya hak sahibiyle helâlleşerek veya hakkını geri ödeyerek telâfi etmelidir. Aksi takdirde işlediği salih amellerinden de olur (Buhârî, Mezâlim, 11).
(Bu dipnot’un oluşturulmasındaki katkıları için Prof.Dr. Cengiz Kallek hocama teşekkür ederim.)
4- Dijital dönüşüm son 3 yılda tekrar hızlandığını düşündüğümüzde Best Buy şu konulara yatırım yapıyor:
• Marketplace (Amazon tarzı 3. parti satıcı platformu)
• Ev içi teknoloji servisleri
• Yaşlılara bakım teknolojileri
• Yeni mağaza formatları
• Temassız teslimat/ same-day delivery
https://corporate.bestbuy.com/2025/marketplace/
Murat Ülker yazdı: Çıldır Gölü'nde buz üzerinde sürüş deneyimi
Murat Ülker dijital şiddete turuncu kravatla dikkat çekti: 'Toplumsal bir sorumluluk'
Murat Ülker yazdı: 'İslam hukukunda barış ve antlaşma'
Murat Ülker yapay zekânın atladığı gerçeği yazdı: SHG Airshow 2025
Murat Ülker 'İlim Yayma Ödülleri'nde okunan Kuran tilavetine dikkat çekti: Bu yol hem dünyayı güzelleştirir hem ahireti
Murat Ülker Nepal 'Goya'sında ilginç anları paylaştı: Gergedanlar ve boynuz ticareti