Korona Virüs Biyolojik Bir Savaşın Provası mı?

Korona virüsü dünyanın dört bir yanında hızla yayılarak ilerliyor. Başta Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkeler bu virüsle gerekli şekilde savaşamıyor ve yayılmasını önleyemiyor. Bu durum, gelecek savaşlarda başvurulması planlanana biyolojik silahların ilk ciddi testiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor olabilir.

19 Mar 2020 - 13:05 YAYINLANMA
Korona Virüs Biyolojik Bir Savaşın Provası mı?

Korona virüsü dünyanın dört bir yanında hızla yayılarak ilerliyor. Başta Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkeler bu virüsle gerekli şekilde savaşamıyor ve yayılmasını önleyemiyor. Bu durum, gelecek savaşlarda başvurulması planlanana biyolojik silahların ilk ciddi testiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor olabilir.

Korona virüsü dünyanın dört bir yanında hızla yayılarak ilerliyor. Başta Avrupa olmak üzere gelişmiş ülkeler bu virüsle gerekli şekilde savaşamıyor ve yayılmasını önleyemiyor. Bu durum, gelecek savaşlarda başvurulması planlanana biyolojik silahların ilk ciddi testiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor olabilir.

İronik bir şekilde, 1991 yılında Kuveyt işgalinden sonra Irak’a karşı ilk savaşta koalisyona katılan ülkeler, Iraklı bir teröristin gelerek ölümcül mikrop ya da virüs dolu çantasını Londra’nın meşhur Oxford caddesinde boşaltma olasılığından bahsediyordu.  
Bugün ise benzer bir senaryoyla korona virüsü yayılıyor ve Avrupa ülkelerinin çoğunluğunda önemli tedbirlerin alınmasına rağmen binlerce insana bulaşan bu virüsün, nasıl bu kadar hızlı yayıldığı, batı ya da doğu ülkelerinin fabrikasyonu sonucu mu üretildiği, ya da bu tehlikenin nasıl bu kadar hızla tırmanışa geçtiği soruları cevap bulmadı.

Günümüzün yaşam şartlarını 180 derece değiştiren bu virüs, refah seviyesi yüksek toplumlarda bile yüz milyonlarca insanı ev hapsine, iş yerlerini kapatmaya ve düğün dernek gibi sosyal etkinliklerini iptal etmeye mecbur bıraktı. Hayatta kalmak için her şeyi yapıyorlar. Kimse özellikle Avrupa’da işlerin nereye kadar ulaşacağını kestiremiyor. Daha da acısı, Avrupalı üst düzey bazı yetkililer, virüse karşı en savunmasız kesim olan 60 yaşın üzerindeki milyonları feda etmekten bahsediyor.   

Özetle diyoruz ki, büyük sömürge devletlerinin korona virüsü yayarak, gelecekte büyük bir biyolojik savaşın provasını yapıyor olma olasılığı çok yüksek görünüyor. Bu sayede gelecekte karşılaşacakları zorluklara hazır olmak, bugün çaresizliği yaşayan küçük halkları en kötü senaryolara itmek ve çaresizlik içerisinde uluslararası yasaklı olan alternatif nükleer bombaya başvurmak zorunda bırakmayı amaçlıyor.

Bu felaketten çıkaracağımız en önemli ders, adalet, birlikte yaşama, diyalog, uluslararası yardımlaşma, yaşlıların yaşam hakkı, ırkçılık ile mezhepçilikten sıyrılarak eşit bir yaşamın dünyanın barış ve istikrarı için en kısa yol olduğudur. Peki, bu mesaj Amerika’ya ve dünyadaki zulüm tamamı olmasa da çoğunluğunda parmak izleri bulunan Başkan Trump’a ulaşmış mıdır? Hiç sanmıyorum…

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: