İZBETON davasında üçüncü gün: Ulaş Aydın’dan kooperatifçilik savunması

İZBETON davasında üçüncü gün: Ulaş Aydın’dan kooperatifçilik savunması

İZBETON’a yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında açılan davada, 11’i tutuklu 65 sanık üçüncü kez hâkim karşısına çıktı.

Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın, savunmasında; “Kooperatif yöneticilerini ve üyelerini tanımam. Kooperatiflerle sözleşme yapmadım. Kimi, nerede, ne zaman, ne kadar dolandırdım?” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON’a yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında “ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla açılan davada, 11’i tutuklu 65 sanık üçüncü kez hâkim karşısına çıktı. Duruşma, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonunda yapıldı.

Dün görülen ikinci oturumda tutuksuz sanıkların bir bölümünün savunmaları alınırken, bugünkü üçüncü oturumda da tutuksuz sanıkların beyanlarına devam edildi.

“KOOPERATİFÇİLİK SUÇ UNSURU DEĞİLDİR”

Tutuksuz sanıklardan Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın, savunmasında kooperatifçilik sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aydın, İZBETON’daki görevine ve kooperatif sürecine dair şunları söyledi:

“İZBETON yönetim kurulu üyesiydim. O dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Sosyal İşler Daire Başkanlığı görevini yürütüyordum. Kamu yöneticilerinin asli görevleri yürütme oldukları görevlerdir. Kooperatif yöneticisi olarak tanıdığım 2 kişi var. İZSİAD Başkanı Hüseyin Cengiz ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu. Onları da kamuoyundan tanıyorum. Kooperatif yöneticisi olarak değil, statülerinden tanıyorum. Diğerlerini tanımam. Kooperatif sürecini bir belediye çalışanı olarak biliyorum. Ancak içeriğine hâkim olacağım anlamına gelmez.”

“ASLİ SORUMLULUĞUM YOK”

Savunmasına görev ve yetki sınırlarıyla ilgili açıklamalarla devam eden Aydın, şunları kaydetti:

“Yönetim Kurulu üyesi olarak protokol süreçlerini bilmiyorum. İZBETON ile kooperatif arasındaki süreci bilmem. Bunu icra makamı bilir. Kooperatifçilik suç unsuru değildir. Yoksul insanların en kolay biçimde en uygun fiyata ev sahibi olmak için kurulan kooperatiflerdir. Kooperatifçiliği reddedemem. Cezai olarak sorumluluğumun olduğunu düşünmüyorum. Oradaki sorumluluk asli değil. Asli sorumlu olduğumuz kabul edilirse yüzbinlerce şirket zor durumda kalır. Büyük firmalar dahil olmak üzere herkesin yargılanmasının önü açılır.”

ONBİNLERCE İŞTİRAK YÖNETİCİLERİ YÖNETİM

KARARLARINDAN DOLYI YARGILANABİLİR

“Yetki devri ile ilgili alınan kararda imzam yoktur. Ve o gün izinliydim. Kooperatif yöneticilerini ve üyelerini tanımam. Kooperatiflerle sözleşme yapmadım. Kimi, nerede, ne zaman, ne kadar dolandırdım? Belirsiz. Tutuklu olan arkadaşlarım için de geçerli. Cezai sorumluluk konusunda buradan çıkacak karar, bakanlıkların belediye şirketleri için de geçerli olacaktır. On binlerce iştirak yöneticileri yönetim kararlarından dolayı yargılanabilir.”

YÖNETİM KURULU ÜYELERİ CEZAİ

BAĞLAMDA SORUMLU TUTULAMAZLAR

İZBETON Yönetim Kurulu Üyesi olarak bu protokol süreçlerini bilmiyorum. Bunlar, genel müdürlük makamının yürüttüğü işlerdir. Kooperatif ile sözleşmelerin imzalandığı dönem benim yönetim kurulu üyesi olmam, beni cezai sorumlu kılar mı? İZBETON Ticaret Kanunu’na tabi bir anonim şirkettir. Yönetim Kurulu üyeleri, cezai bağlamda sorumlu tutulamazlar. Yönetim kurulu icra makamına dönüşmüş olur.

"BENİM 17 NOLU KARARDA İMZAM YOK"

17 nolu karar… Bu kararın gayrihukuki bir karar olduğunu düşünmüyorum. Bu, Sayıştay’ın bir tenkitine ilişkin alınmış bir karardır. Sayıştay, 'bu kadar büyük bir organizasyonunu kararını sadece genel müdür imzasıyla alamazsınız. Yönetim kurulu kararı lazım' dedi. Benim 17 nolu kararda imzam yok o gün izinli olduğum için.

Dolandırıcılıkla suçlanıyorum. Ben kooperatif yöneticilerini tanımıyorum. Kooperatif sözleşmelerinin imzalanmasına cevaz veren resmi belgede imzam yoktur. Kooperatif sözleşmesi imzalamadım. Kimi nasıl dolandırmış olabilirim?"