İsrail, Yunanistan ve GKRY arasında üçlü zirve düzenlendi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis'in düzenlediği üçlü zirvede "savunma" vurgusu öne çıktı.

23 Ara 2025 - 00:40 YAYINLANMA
İsrail, Yunanistan ve GKRY arasında üçlü zirve düzenlendi
Hızlı Özet Göster İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi arasında savunma ve ekonomik iş birliğini derinleştirmeyi amaçlayan üçlü zirve düzenlendi.Zirvede, güvenlik tehditlerine karşı iş birliğinin artırılması, Gazze ve Lübnan konularında ortak adımlar atılması görüşüldü.Enerji projeleri ve deniz yollarının korunması gibi stratejik konuların da ele alındığı zirvede, üç ülke arasında önümüzdeki yıllarda daha sıkı diplomatik ilişkiler kurma konusunda anlaşma sağlandı. AI özetimiz yardımcı oldu mu? Bize bildirin.

Batı Kudüs'te bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis ortak basın toplantısı düzenledi.

İBRAHİM ANLAŞMALARINI GENİŞLETME MESAJI

Netanyahu, GKRY ve Yunanistan ile ekonomik ilişkiler ve yatırımlara değinerek, İsrail ve GKRY arasında haftada 186 uçuş yapıldığını ve bunun inanılmaz olduğunu söyledi. Netanyahu, "Bir hesaplayın, günde kaç uçuş ediyor? Yunanistan’ı ise ziyaret etmemiş ya da Yunanistan’a yatırım yapmayan pek fazla İsrailli yatırımcı tanımıyorum. Giderek artan bir kısmı orada büyüyor" dedi.

İsrail ile Arap dünyası arasındaki iş birliği çemberini büyütmek istediklerini söyleyen Netanyahu, Rum ve Yunan liderlerle gerçekleştirdiği görüşmede İbrahim Anlaşmalarını genişletme taahhütlerini teyit ettiklerini söyledi.

Netanyahu, "Ayrıca Lübnan’ın egemenliğine ve milislerin değil meşru devlet kurumlarının otoriteyi ve askeri gücü elinde tuttuğu bir geleceğe destek verdiğimizi ifade ettik" şeklinde konuştu.

"GÜVENLİK VE SAVUNMA İŞ BİRLİĞİNİ DERİNLEŞTİRME KONUSUNDA MUTABIK KALDIK"

Güvenlik ve savunma iş birliğini derinleştirme konusunda mutabık kaldıklarını söyleyen Netanyahu, "Karşı karşıya olduğumuz tehditler gerçektir. Yalnızca kendi ülkelerimizi değil, küresel ekonominin bağlı olduğu hayati deniz yollarını ve kritik altyapıyı da savunuyoruz" dedi.

Netanyahu şöyle konuştu:

"Topraklarımız üzerinde yeniden imparatorluklar kurabileceklerini ve hakimiyet tesis edebileceklerini hayal edenlere şunu söylüyorum; unutun bunu. Bu olmayacak. Aklınızdan bile geçirmeyin. Kendimizi savunmaya kararlıyız ve bunu yapabilecek durumdayız. İş birliğimiz de bu kapasiteyi daha da güçlendiriyor. Doğu Akdeniz’deki üç gerçek demokrasi olarak birlikte güvenliği, refahı ve özgürlüğü ileriye taşıyacağız"

"KİMSEYLE ÇATIŞMA ARAYIŞINDA DEĞİLİZ"

Basın toplantısında Türkiye’ye mesajlarının ne olduğu yönünde bir soruya cevabında Netanyahu şöyle dedi:

"Kimseyle çatışma arayışında değiliz. İsrail adına konuşabilirim ve burada bulunan iki ortağım adına da şunu söyleyebilirim; kimse çatışma istemiyor. Aksine, hepimizin ifade ettiği gibi istikrarı, refahı ve barışı arıyoruz. Elbette, her birimiz ülkemizi savunmaya kararlıyız. Aynı zamanda uluslararası normlar çerçevesinde ortak olan deniz yollarını ve diğer unsurları da savunmaya kararlıyız. Bunun açık olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu, normlar ve istikrar için kurulmuş bir koalisyondur ve umarız ki test edilmek zorunda kalmaz"

"İRAN’DAN GENEL BEKLENTİLERİMİZ DEĞİŞMEDİ"

ABD Başkanı Donald Trump’tan İran konusundaki beklentilerinin ne olduğu yönünde bir soruya Netanyahu, "İran’a yönelik Yükselen Aslan operasyonu ve İran’la yaşanan 12 günlük savaşta önemli başarılar elde ettik. İran’dan genel beklentilerimiz değişmedi. Zenginleştirme seviyesi ve diğer faaliyetler, bize karşı yürütülen vekalet savaşlarının sona ermesi gibi beklentiler değişmedi. Bunun ABD açısından da değişmediğini biliyoruz. Dolayısıyla bu konu elbette görüşmelerimizde yer alacaktır" dedi.

NETANYAHU’DAN GAZZE VE BARIŞ PLANI MESAJI

Diğer yandan Netanyahu, Trump ile görüşmelerinde odağın Gazze ve barış planının ikinci aşaması olacağını ifade etti. Netanyahu ayrıca, Hizbullah, Hamas ve Husilere ilişkin konuların da öncelikli olacağına işaret etti.

Hristodulidis ise İsrail, Yunanistan ve GKRY arasındaki üçlü formatın olgunlaştığını ve enerji, güvenlik, savunma, denizcilik ve inovasyon gibi birçok alanda iş birliğinin derinleştiğini söyledi.

Görüşmede Gazze’de barış planı ve insani yardımlar konusuna da değindiklerini ifade eden Hristodulidis, Gazze’deki durumla ilgili olarak da Başkan Trump’ın 20 maddelik planına ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının tam olarak uygulanmasına desteklerini yinelediklerini belirtti. Rum lider, "Kıbrıs, bildiğiniz üzere Amalthea planı temelinde ekim ayında Şarm el-Şeyh toplantısında ilk kez sunduğumuz altı maddelik plan aracılığıyla insani yardım, güvenlik ve toparlanma çabalarını desteklemeyi sürdürmektedir" dedi.

"ÖZELLİKLE AB’NİN İSRAİL DAHİL OLMAK ÜZERE BÖLGEYLE İLİŞKİLERİNİN DAHA DA GÜÇLENDİRİLMESİ ÖNCELİK"

Yunanistan’ın Girit adasından GKRY'ye, oradan da İsrail’e uzanacak denizaltı kablolu elektrik hattı projesinin de görüşmelerin merkezinde yer aldığını ifade eden Hristodulidis, ayrıca Hindistan’ı Orta Doğu üzerinden Avrupa’ya bağlamayı amaçlayan ekonomik ve lojistik koridor projesi IMEC’in Akdeniz bağlantısının stratejik önemini de teyit ettiklerini vurguladı.

Hristodulidis, "Bu projeler, Avrupa’yı Orta Doğu ve ötesine bağlayan güneydoğu kapısı niteliği taşımaktadır. Bu girişimler yalnızca üçlü değil, aynı zamanda bölgesel iş birliğimizi de güçlendirmektedir" dedi.

Bugünkü zirvenin GKRY’nin AB dönem başkanlığını devralmasından sekiz gün önce gerçekleştiğine dikkat çeken Rum lider, "Özellikle AB’nin İsrail dahil olmak üzere bölgeyle ilişkilerinin daha da güçlendirilmesini öncelik olarak göreceğimiz gerçeğini göz önünde bulundurarak fikir alışverişinde bulunma fırsatı yakaladık" diye konuştu.

"ÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİMİZ BÜYÜK STRATEJİK AĞIRLIK TAŞIYOR"

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, bunun Yunanistan, GKRY ve İsrail arasındaki 10'uncu üçlü zirve olduğunu ifade ederek şöyle dedi:

"En son 2023’te bir araya geldiğimizde tablo çok farklıydı. Artık yeni bir jeopolitik aşamaya girdik. Bu durum ciddi riskler barındırmakla birlikte, bölgesel bir güvenlik mimarisini şekillendirmek ve barış ile refahı sağlayacak bir çerçeve oluşturmak için önemli bir fırsat penceresi de sunmaktadır. Bu bağlamda üçlü işbirliğimiz daha da büyük bir stratejik ağırlık taşıyor"

Bugünkü görüşmede Gazze’de atılacak adımların ele alındığını söyleyen Miçotakis, "İki yıl süren savaşın ardından Başkan Trump’ın kişisel angajmanını takiben yeni bir fırsat doğduğuna inanıyorum. 20 maddelik barış planının ilerletilmesi ve bir anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesi, ortak bir sorumluluk olmalıdır" şeklinde konuştu.

MİÇOTAKİS’TEN SURİYE VE LÜBNAN MESAJI

Lübnan’ın istikrarına verilen desteğin teyit edildiğini ve ayrıca Suriye’yi de konuştuklarını söyleyen Miçotakis, "Esad rejiminin düşüşünden bir yıl sonra, güvenliğin ve istikrarın yeniden tesis edilmesinin yanı sıra tüm dini ve etkin toplulukların haklarına tam saygının önemini vurguladık" ifadelerini kullandı.

Miçotakis, Suriye ve Orta Doğu’daki Hristiyan Ortodoks toplulukların korunmasının kalıcı bir siyasi çözüm için temel unsur olması gerektiğini söyledi.

Miçotakis, Yunanistan, GKRY ve İsrail’i birbirine bağlayacak elektrik hattının ortak öncelik olmaya devam ettiğini söyledi. Yunan lider, IMEC koridorunun da Hindistan’ı, Orta Doğu’yu, İsrail’i, Kıbrıs’ı ve Avrupa’yı birbirine bağlayacak büyük bir değer sunduğunu ifade ederek, bu projede büyük bir potansiyel gördüklerini ifade etti.

Netanyahu, Miçotakis ve Hristodulidis, yaptıkları 10’uncu üçlü zirvenin ardından ortak bildiri yayınladı.

Bildiride, liderlerin yıllık zirveler düzenleme, bakanlık ve çalışma düzeylerinde üçlü görüşmeleri yoğunlaştırma konusunda anlaştıkları aktarıldı.

GÜVENLİK VE TERÖRLE MÜCADELE

Üç ülke, güvenlik, savunma ve askeri konularda üçlü iş birliğini güçlendirme konusunda anlaştıklarını ifade ettikleri bildiride, terörle mücadeleye, özellikle terörist faaliyetlerin finansmanının ortadan kaldırılmasına yönelik çabalara olan bağlılıklarını sürdürdüklerini belirttiler.

Deniz güvenliğinin önemine vurgu yapılan bildiride, üç ülke deniz yollarını ve kritik altyapıyı ortaya çıkan tehditlere karşı korumak için iş birliğini derinleştirme sözünü vererek, Kıbrıs'ta kurulması planlanan ve 2026 yılında faaliyete geçmesi öngörülen Denizcilik Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi'ne de dikkat çekti.

Bildiride, Kıbrıs ve Yunanistan'ın Gazze'deki insani yardım çalışmalarına, özellikle de Kıbrıs ve İsrail'in koordinasyonu ve uluslararası ortaklarla iş birliği içinde hayata geçirilen Amalthea deniz koridoru aracılığıyla yaptığı katkılar takdir edildi.

Üç ülke, BM Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı kararıyla kabul edilen ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi için 20 maddelik barış planına değindikleri bildiride, son İsrailli rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini ve Hamas'ın kararlaştırılan çerçeveye göre silahsızlandırılmasını talep ettiler.

Bildiride, ABD'nin himayesinde faaliyet gösteren ve Kıbrıs ile Yunanistan'ın da katıldığı, Gazze Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nin Gazze'ye insani yardım ve ticari mal teslimatlarını kolaylaştırma çalışmalarına dikkat çekildi. Bildiride, "İnsani yardımın sivillere güvenli bir şekilde, yalnızca koordineli kanallar aracılığıyla ve kötü niyetli kişiler tarafından kötüye kullanılmadan ulaşmasını sağlamaya kararlıyız" denildi.

Üç ülke, bildiride İsrail'in uluslararası hukuka göre kendini savunma hakkını teyit ettiler.

ACİL DURUM MÜDAHALE İŞ BİRLİĞİ

Üç ülkenin, doğal afet durumlarında hızlı ve etkili karşılıklı yardımı sağlamak amacıyla acil durum hazırlığı ve müdahalesi için üçlü bir çalışma grubu kurma konusunda anlaştığı aktarılan bildiride, bölgesel yangınla mücadele hazırlık ve müdahale kapasitesini, özellikle de yangınlarla ilgili kapasiteyi artırmayı amaçlayan Kıbrıs Bölgesel Hava Yangın Söndürme İstasyonu kurulması girişimine dikkat çekildi.

Bildiride, ayrıca sağlık alanında araştırma, inovasyon ve acil durum müdahalesi konularında tıp kurumları arasındaki iş birliğini geliştirmek amacıyla bir çalışma grubu kurulacağı aktarıldı.

ENERJİ VE EKONOMİK KORİDORLAR

Üç ülke, uluslararası hukuka, özellikle de deniz hukukuna ve tüm devletlerin kendi münhasır ekonomik bölgelerinde ve kıta sahanlıklarında haklarını kullanma hakkına saygıya dayanarak, doğal gaz geliştirme, elektrik şebekesi bağlantıları ve yenilenebilir enerji girişimleri de dahil olmak üzere ortak enerji projelerini teşvik edeceklerini belirtti.

Bildiride, Kasım 2025'te Yunanistan'da ABD'nin de katılımıyla düzenlenen 3+1 Enerji Bakanları Zirvesi'nin yakın tarihli ortak bildirisini ve Doğu Akdeniz'de enerji güvenliği ve işbirliğinin geliştirilmesine yönelik taahhüdü hatırlatıldı.

Üç ülkenin Büyük Deniz Bağlantı Projesi'ne olan bağlılıklarını dile getirdiği ve projeyi ilerletmek için birlikte çalışma konusunda anlaştığı ifade edilen bildiride, düzenli olarak toplanacak çalışma gruplarının kurulması da dahil olmak üzere, Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru çerçevesinde bölgesel bağlantı projelerini teşvik etmek için işbirliği yapılacağı belirtildi.

BİLİM, TEKNOLOJİ VE İNOVASYON

Üç ülke, ortak araştırma girişimlerini teşvik etmeye yönelik bir çerçeve oluşturulması da dahil olmak üzere, bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarında üçlü iş birliğini güçlendirme ve Avrupa Birliği'nin Horizon fonlama programlarına erişim konusunda koordinasyonu iyileştirme konusunda anlaştılar.

Bildiride, yapay zeka alanında daha gelişmiş iş birliği fırsatlarını araştırmak ve yapay zekanın görev açısından kritik politika alanlarında, yüksek performanslı bilgi işlem altyapısında ve beceri geliştirme alanlarında uygulanmasını teşvik etmek amacıyla bir yapay zeka çalışma grubu kurulacağı ifade edildi.

BÖLGESEL İŞ BİRLİĞİ

Üç ülke, Kıbrıs'ın AB Konseyi başkanlığının, Doğu Akdeniz de dahil olmak üzere Güney Komşuluk bölgesinde iş birliğini güçlendirmek için bir fırsat olduğunu belirtti. İbrahim Anlaşmalarını genişletme konusundaki kararlılıklarını sürdürdüklerini ve bu hedefe ulaşmak için ABD ve diğer ortaklarla birlikte ortak çabaları yoğunlaştırma konusunda anlaştıklarını belirten üç ülke, İsrail ve Lübnan arasında son dönemde kaydedilen diyalogdaki ilerlemeye dikkat çekerek, bunun güvenlik diyaloğuna ekonomik bir boyut kattığını aktardı. Üç ülke, Lübnan'ın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını desteklediklerini açıkladı.

Bildiride, Kudüs'ün üç tek tanrılı din olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için özel bir öneme sahip olduğu belirtilerek, Kudüs'teki kutsal mekanlarda mevcut durumu korumaya ve Hristiyan kiliselerinin varlığını ve kültürel mirasını sürdürmeye kararlı olunduğu ifade edildi.

Bildiride, Kıbrıs sorununa uluslararası hukuk ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde adil, kapsamlı ve uygulanabilir bir çözüm bulunması yönünde destek dile getirildi.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: