Freelance çalışma sistemi hem dünyada hem de Türkiye’de gittikçe büyüyor

Freelance çalışma sistemi hem dünyada hem de Türkiye’de gittikçe büyüyor. Kişinin kendi işine yapmasına olanak sağlayan freelance pazarı, her gün sayısız birçok insanı kendine çekiyor. Ancak freelance çalışanlar için işin rengi pek de toz pembe değil.

11 Oca 2022 - 09:00 YAYINLANMA
Freelance çalışma sistemi hem dünyada hem de Türkiye’de gittikçe büyüyor

Freelance çalışma sistemi hem dünyada hem de Türkiye’de gittikçe büyüyor. Kişinin kendi işine yapmasına olanak sağlayan freelance pazarı, her gün sayısız birçok insanı kendine çekiyor. Ancak freelance çalışanlar için işin rengi pek de toz pembe değil. Koronavirüs salgınında evden çalışma sisteminin yaygınlaşmasıyla 'freelance' kelimesi daha da sık karşımıza çıkmaya başladı. 'Serbest veya bağımsız çalışmak' anlamına gelen freelance çalışma sistemi 'kendi işinin patronu' olmak olarak nitelendirilse de, pek çok dezavantaja da sahip.

'TAM ZAMANLI BİR İŞ KADAR ÇALIŞIYORSUNUZ

AMA AYLIK GELİRİNİZ NET OLMUYOR'

Grafik tasarımcısı olarak sektörde 10 yıldır çalışan Seda Yaşar, freelance çalışmanın disiplinli şekilde sürdürüldüğünde tam zamanlı bir işten farkının kalmayacağını belirtti. Yaşar, “tam zamanlı bir iş kadar mesai harcamış oluyorsunuz. Hatta mesaiden keyif alarak çıkabiliyorsunuz fakat müşteri sizden revize talep ettiği zaman, siz onu geri çeviremiyorsunuz. Müşteriyle proje bazlı çalıştığınız için isteğini o an yerine getirmek zorundasınız. Bir de şirketlerde şöyle bir düşünce oluyor, senin her zaman boş vaktin olabileceğini varsayıp daha fazla iş gücünün olmasını bekliyorlar" dedi.

Öte yandan işin maddi boyutuna da değinen Yaşar, freelance çalışma sisteminde ay sonu ücretin net olmadığını ifade edip, Eğer siz bu sektörde freelancer olarak devam etmek istiyorsanız sadece bir firmaya bağlı kalarak tabii ki geçim sağlayamazsınız. Bunun yanı sıra birkaç tane firmayla freelance çalışarak kaynak yaratabilirsiniz” diye konuştu.

'İŞE BAŞLARKEN YÜZDE 50'SİNİ MUTLAKA ALIN'

Sosyal güvenlik boyutunu da dile getiren Seda Yaşar, freelance çalışan kişilere firmaların hiçbir zaman destekte bulunmadığını vurgulayıp, “Sigortanı kendin karşılamak zorunda kalıyorsun veya şahıs şirketi olarak açıp Bağ-Kur sisteminden ilerlemek zorundasın” detayını paylaştı.

Özellikle grafik tasarım alanında freelance olarak çalışmak isteyenlerin dikkat etmesi gereken noktalara değinen Seda Yaşar, “Ancak ben avukat eşliğinde karşılıklı bir sözleşme imzalıyorum. Bu sözleşme, grafikerin ve müşterinin birbirine güven anlaşması gibi bir şey oluyor. Bununla birlikte karşılıklı olarak sözleşmeyi onayladığımızda, iş başlangıcında paranın yüzde 50’sini almak durumunda kalıyorum. Kesinlikle bu sektöre girmek isteyen freelancer kişilere paranın yüzde 50’sini peşin alması gerektiğini söylüyorum” diyerek uyarıda bulundu.

'İSTİFA EDİP RİSK ALDIM'

“İstifa edip freelance sektörüne atıldım, risk aldım” diyen Yazılımcı Burak Öztürk ise 8 yıllık çalışma hayatının 4 yılını ajanslarda çalışarak geçirdiğini ve daha sonra freelance sektörüne geçiş yaptığını söyledi.

Düzensiz bir çalışma şekli varsa bunun bir dezavantaja dönüştüğünü ifade etti.

Öte yandan sosyal güvenlik alanında nasıl önlemler aldığını da belirten Burak Öztürk, “Sigorta kısmını benden kesinti yapın, ben sizden sigorta kesintileri dışında kalan ücretimi alayım' diyorum. Çünkü sigortamı ileriye dönük bir şekilde yatırmak zorundayım” dedi.

'BİR DÖNEM SOSYAL HAYATIMI

SIFIRA İNDİRME NOKTASINA GELDİM'

“Bir dönem sosyal hayatımı sıfıra indirme noktasına geldim, gecem gündüzüm yoktu. Ancak daha sonra şu anki durumuma baktığımda kendime çok rahat vakit ayırabiliyorum. En sevdiğim yanı da şu; bir işi gece yapıyorsam hiç zoruma gitmiyor çünkü kendi işimi yapıyorum, bu beni mutlu ediyor” diyen Burak Öztürk, yazılım alanında freelance olarak çalışmak isteyenlere önerilerde bulundu:

“Freelance yapmak isteyenler için ise kişi ne kadar kendini geliştirir ne kadar çok dışarıya karşı paylaşımcı olursa, o kadar çok gelir elde edebiliyor.”

'SİGORTANI 1-2 AY SONYA YAPACAĞIZ' DEYİP YAPMIYORLAR'

Mühendis İlayda Doğan ise sosyal medya ve metin yazarlığı alanlarında yaklaşık 2 seneye yakın freelancer olarak çalışıyor. Doğan, bu çalışma sisteminden genel olarak memnun olduğunu ve ilk başlarda kendi sektöründen insanlarla tanışarak nasıl ilerleme kaydettiğini paylaşıp, sektörün olumsuz taraflarını anlattı.

Freelancer olarak çalışmanın en zorlayıcı kısımlardan birinin ‘iletişim’ olduğunu söyleyen İlayda Doğan, “ freelance çalışırken aradaki bağlantıyı sağlayacak olan da sizsiniz, en zorlayıcı kısım bu. Ya her işi kabul edeceksiniz ya da 'Benim prensiplerim var, her işi kabul etmiyorum' diyeceksiniz. Ben hep ikinci kısımdaydım. Eğer ikinci kısımda olursanız tabii ki geliriniz daha da azalıyor" diye konuştu.

Öte yandan özellikle bu sektörde çok fazla sigortasız çalıştıran müşterilerin olduğuna dikkat çeken İlayda Doğan, “” diyerek, çoğu zaman insanlara güvenip ilk başlarda ücretin yarısını bile almadığını, daha sonra ise hiç alamadığı zamanların olduğunu da ekledi.

'FREELANCE ÇALIŞANLAR ZORUNLU

OLARAK SİGORTALI OLMALILAR'

Freelance çalışanların sosyal sigorta bakımından bağımsız çalışan statüsünde sosyal güvenlik kapsamına girmek zorunda olduğunu belirten Sosyal Güvenlik Uzmanı Prof. Dr. Cem Kılıç, “zorunlu olarak sigortalı olmalılar. Çünkü gelir vergisine tabi oldukları için kendi sigorta primlerini asgari ücretle bunun 7,5 katı tutarı arasındaki kendi belirledikleri kazanç tutarı üzerinden ödemek zorundalar” ifadelerini kullandı.  

Öte yandan freelance çalışanların Bağ-Kur sigortalısı olacakları için genel sağlık sigortası kapsamında yer alacaklarını söyleyen Prof. Dr. Cem Kılıç, "Açıklamasını yapıp bu noktada atılması gereken adımlara değindi. Bu konuda kişileri bilgilendirme süreçlerinin iyi işletilmesi, farkındalık yaratılması gerektiğini savundu.

‘SÖZLEŞME YAPILMASA DA, ÇALIŞAN KİŞİ

YİNE ALACAK DAVASI AÇABİLİR’

Pandemi sonrasında artan freelance çalışma, hem işverene hem de çalışana pek çok imkân sağlıyor. Ancak bu çalışma sisteminde işverenin, hak edilen ücreti zamanında ödememesi veya eksik ödemesi gibi sorunlara değinen Avukat Yaşar Öksüz, bu tür durumların ortaya çıkmaması için çalışmaya başlamadan önce sözleşme yapılmasını ve hukuki bir yardım alınmasını tavsiye ediyor. Avukat Öksüz freelance çalışan kişilerin bilmesi gereken tüm yasal hakları şu şekilde açıkladı:

“Alacak davası açarak haklarına kolayca kavuşabilir. Ancak sözleşme sadece ispat kolaylığı sağlıyor. Bu kapsamda sözleşme yapılmamış olması, hakları ortadan kaldırmaz. Sözleşme yapılmadığı durumlarda çalışan, yine alacak davası açabilir ve alacaklarını her türlü delil ile ispat edebilir. Bu davalarda özellikle taraflar arasındaki e-postalar, mesajlaşmalar, işin yapılması için çalışana verilen belgeler, tanık anlatımları ve benzeri deliller kullanılabilir. Bu başvuruların, alacağın zamanında ve gerektiği gibi ödenmeyeceğinin anlaşılması sonrasında yapılması gerekir.”

'İŞVEREN ÇALIŞANIN SİGORTASINI

ÖDEMEK ZORUNDA DEĞİL'

Freelance çalışma sisteminin, işverene bağımlı olmadan çalışıldığını ifade eden Avukat Yaşar Öksüz, freelance çalışanın kendi şahıs firması üzerinden çalışma yürüttüğünü, dolayısıyla bu tür durumlarda işverenin, çalışanın sigortasını ödemek zorunda olmadığını belirtti.

Bu çalışma yönteminde, gelişen işçi-işveren bağlılığı da bulunmadığını söyleyen Öksüz, "Hizmet tespit davası, işçilik alacağı davası, kıdem veya ihtar tazminatı davası gibi davaları açamaz. Freelance çalışanın en büyük hakkı, işverenin kendisine taahhüt ettiği alacakların tam ve zamanında ödenmesini isteme hakkıdır. Bu alacakların ödenmemesi halinde ise ifade ettiğimiz şekilde alacak davası açılması mümkün” dedi.

'AVRUPA ÜLKELERİNDE BİR YAŞAM ŞEKLİNE DÖNÜŞTÜ'

İnsan Kaynakları Uzmanı Kemal Özel ise freelance çalışma sisteminin Avrupa ülkelerinde nasıl işlediğini anlattı. Özel, birçok Avrupa ülkesinde freelancer’ların teknoloji ve veri alanları dışında pazarlama, insan kaynakları, proje yönetimi gibi daha ‘sosyal’ alanlarda da  bulunduğunu belirtti.

Özellikle freelancer çalışanların, bir daha normal 9-5 iş rutinine dönmelerinin çok nadir görüldüğüne dikkat çeken Kemal Özel, “tam tersine bunu bir yaşam şekli haline getirdikleri için böyle çalışıyorlar. Bunun en önemli sebebi ise bu sayede zamanlarını kendi istedikleri gibi yönetebiliyor olmaları. Örneğin 6 aylık bir projeyi tamamlayıp, ardından birkaç ay kendi gelişimleri için çalışabilir, seyahat edebilir ya da diledikleri bir hobilerine odaklanabilirler. Bunun özgürlüğünü tadan freelancer’lar ne kadar para teklif ederseniz edin, süresiz bir işte çalışmak istemiyorlar” diye konuştu.

'BAZI ÜLKELERDE VERGİ AVANTAJI SUNULUYOR'

Bazı ülkelerde aynı zamanda vergisel anlamda da freelancer olarak çalışmanın birçok avantajı bulunduğunu söyleyen Kemal Özel, “evinizin bir odasını kullanıyorsanız, bu odaya koyduğunuz çalışma masasının, bilgisayar monitörünün tutarlarını ya da oturduğunuz ev kiralıksa, bu odaya karşılık gelen metre kare kadarı kadar kirayı yıl sonunda gelir vergisinden düşebiliyorsunuz” diyerek örnek verdi.

Bir yandan şirketler için de ciddi avantajlar sağlayan bir sistem olduğunu söyleyen Özel, Avrupa’da özellikle bazı mesleklerde çalışan bulabilmenin oldukça zor olduğunu ve yetenek pazarının çok hareketli olduğuna dikkat çekti:

“6 ayı, hatta bazen 1 yılı bulabiliyor. Bu da şirketleri iş devamlılığı anlamında ciddi anlamda zorluyor. Oysa freelancer birisi bazen birkaç gün içerisinde şirkete hizmet verir bir hâle gelebiliyor.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: