Cemil Tugay'dan salonu ayağa kaldıran konuşma
CHP İzmir 39. Olağan Kongresi'nde konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, salonu ayağa kaldıran bir konuşma yaptı. Konuşması sırasında "Haydi ayağa kalkın. Gösterin kendinizi" diyen Tugay, Genel Başkan Yardımcılarının oturduğunu görünce "Lütfen siz de kalkın" dedi. İlk Murat Bakan daha sonra Deniz Yücel ayağa kalkarak alkış yaptı.
CHP İzmir 39. Olağan Kongresi'nde konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, salonu ayağa kaldıran bir konuşma yaptı. Konuşması sırasında "Haydi ayağa kalkın. Gösterin kendinizi" diyen Tugay, Genel Başkan Yardımcılarının oturduğunu görünce "Lütfen siz de kalkın" dedi. İlk Murat Bakan daha sonra Deniz Yücel ayağa kalkarak alkış yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay, "Biz yerel yönetimlerde bunun hazırlığını yaptık, erken seçimde kesinlikle iktidar olacağız. Bunu durdurmak için, her türlü çirkin yolu denediler ve sonunda kimi zaman belediyelerin mali imkânlarını kıstılar, daha acısı suçu olmayan bir sürü CHP’liyi cezaevlerine koydular. Bugün onların acısı en büyük acımız" dedi.
Tugay, şunları söyledi:
"Bu insanlar kendi yoldaşlarının ettiği birkaç cümleyle, onların gözlerinden aldıkları ışıkla yola çıkıyorlar, yoldaşlarına güveniyorlar. Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Biz bu sloganı atarken tüyleri ürpermeyen bir tane CHP’li olmadığına inanmıyorum. Kurulduğundan bugüne kadar cumhuriyetin sigortası oldu, değerlerinin bekçisi oldu. Sadece teba olmuş, insan muamelesi görmemiş insanlara vatandaş, yurttaş demenin adıdır Cumhuriyet, işte bunun bekçisiyiz. Nerede doğmuş olursa olsun, bu ülkede doğan herkesin eşit haklara sahip olduğuna inanıyorsanız, onları ayırmama kararındaysanız, onların refahını savunuyorsanız, haksızlık karşısında dindik duruyorsanız siz CHP’lisiniz. 221 bin gerçek aile, işe girmek için değil, her türlü haksızlığa direnmek için her bir üye.
İÇİMİZİ ACITAN BİR SÜREÇ
Hepimizin içini acıtan bir süreç yaşıyoruz, CHP kendine yeni kadrolar kurdu, o enerjiyle halkla bütünleşti ve yerel seçimlerde uzun yıllardır sahip olmadığımız bir zaferi kazandık tüm Türkiye’de. İzmir’de de 31 belediyenin 29’unu kazandık. 1 tanesini de Çağatay başkanın tüm çabasına rağmen kıl payı kaybettik. Bugün yüzde 38,5 oyla birinci parti olduktan sonra o büyük zaferin coşkusuyla, bundan sonra ulaşmamız gereken herkese ulaşarak, siz vatandaş olarak itilmeyi, eziyet, zulüm görmeyi hak etmiyorsunuz diyeceğiz.
HAZIRLIĞIMIZI YAPTIK İKTİDAR OLACAĞIZ
Biz yerel yönetimlerde bunun hazırlığını yaptık, erken seçimde kesinlikle iktidar olacağız. Bunu durdurmak için, her türlü çirkin yolu denediler ve sonunda kimi zaman belediyelerin mali imkânlarını kıstılar, daha acısı suçu olmayan bir sürü CHP’liyi cezaevlerine koydular. Bugün onların acısı en büyük acımız. Ben onlara İzmir’de alkışlarınızla bir selam göndermek isterim. Onlar CHP’li olmanın, doğrunun yanında, halkın yanında olmanın bedelini ödüyorlar. Sadece birileri iktidarı kaybetme korkusu yaşadı diye bedel ödüyorlar. Aynı şeyin hepimizin başına gelebileceğini iyi biliyoruz, kolay değil bu yükü taşımak. Biz partimize, örgütümüze, halkımıza inandık. Onların destekleriyle o iktidar gelecek, buna inanmaya devam ediyoruz.
BU ÜLKE GENÇLERİNE NEDEN SAHİP ÇIKAMIYOR
Bu ülkede CHP’li siyasetçiler sadece eziyet görmüyor, anneler haksızlığa maruz kalıyor. Çocuklarını okula doyuramadan gönderen anneler, minicik çocuklar haksızlığa maruz kalıyor. Zenginseniz iyi bir okulda okuyabiliyorsunuz, devlet okuluna gittiğinizde sürekli düşen eğitim kalitesinden dolayı eşit fırsatlara sahip olamamanın haksızlığını yaşıyorsunuz. Bir çocuğun beslenme çantasında yemeği olmaması nasıl bir acıdır. Gençlerimiz, üniversite okuyacağım meslek sahibi olacağım diye başka kentlere giden gençlerimiz… Üniversitelerde yemek dağıtıyoruz, önünde bekliyorlar. Diplomalarını aldıktan sonra iş bulamadıkları için yabancı ülke hayali kuruyorlar. Bazıları gidiyor, mühendislik diploması var ama yabancı ülkede ayak işleri yapıyorlar. Bu umutsuzluğun yaşanması hak olabilir mi! Bu ülke kendi gençlerine neden sahip çıkamıyor.
ÖRGÜT İŞTE BU!
Çiftçiyi mi, esnafı mı, işçiyi mi, memuru mu, yaşlıyı mı, emekliyi mi söyleyelim. Bizler acı çekiyoruz ama arkamızda milyonlarca halk büyük eziyet ve acı çekiyor. Ne kendimize acıyacağız ne de kendimize acındıracağız, halk için mücadele edeceğiz. Kendi çıkarını hiçbir şeyin önüne koymayacak, yürüyeceksiniz. Herkes için adalet, eşitlik istiyoruz. Zenginlik, refah istiyoruz, herkes için bunu istiyoruz. Bunun mücadelesini yapacak örgüt işte bu örgüt, CHP örgütü. Değil mi! Bunu biz yapacağız, birlik beraberlik içinde yapacağız.
NEDEN AYAKTA DEĞİLSİNİZ
Biz il yönetimlerinde, ilçe yönetimlerinde görev almış tüm kardeşlerimize, yoldaşlarımıza yürekten teşekkür ederek mücadele edeceğiz. Gençlere bakın gençlere nerede alkışlar, neden alkışlamıyor musunuz, neden ayakta değilsiniz. Ayağa kalkın genel başkan yardımcılarımız neden ayakta değilsiniz, neden ayakta değilsiniz, ayağa kalkın. Ben 1 gün belediye başkanı olacağım diye görev yapmadım, yemin ederim böyle bir hedef koymadım ama bugün Büyükşehir Belediye Başkanı olmam, partim sen bu şanlı, büyük, güçlü örgütün bir temsilcisi olarak bu görevi yapacaksın dedi. Elimden geldiğince en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. İnanın gece rüyalarımızda bile çalışıyoruz. Bugün bu salonda onu düşündüm, sıradan biri olarak, delege olarak, yönetici olarak buralarda oturdum. Yarın da CHP’nin bir neferi olarak burada oturmaktan yine onur duyarım. Şenol Başkan ne güzel bu bayrağı Çağatay başkana veriyorum dedi, ne mutlu böyle düşünene.
Bu kongre salonlarında tartışmalar yaşandı, insanlar beklediklerini bulamadı, üzüldü ama ne olur, bunlar geçici. Biz geçiciyiz. Türkiye Cumhuriyeti ve CHP kalıcı, bu milletin onuru kalıcı. Hasta da, aç da olsanız o bayrak yeterince havada tutuluyor mu, ona yeterince sahip çıkıyor musunuz o önemli olan. Ben yeni yönetimde yer alacak kardeşlerime kolaylıklar diliyoruz, zor bir görev. Biz bu arkadaşlarımızı yalnız mı bırakacağız yoksa eski yeni hep beraber sarmaş dolaş olup asıl mücadele etmemiz gereken haksızlıklara karşı mı mücadele edeceğiz.