Bina: Şura Kararlarının Uygulandığı Bir Yıl Olmalıdır”
Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, 2015-2016 eğitim-öğretim yılı başlangıcı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Yaklaşık 17 milyonu aşkın öğrencinin ve 896 bin öğretmenin sınıflarla buluşacağı eğitim-öğretim yılının hayırlı olmasını dileyen Bina, bu yılın Milli Eğitim Bakanlığı’nda geleceğe ilişkin sorumlulukların konuşulduğu;şura kararlarının uygulandığı, müfredatın öze dönüşe imkan ve fırsat verdiği bir yıl olmasını temenni ettiğini söyledi.
Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Musa Bina, 2015-2016 eğitim-öğretim yılı başlangıcı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Yaklaşık 17 milyonu aşkın öğrencinin ve 896 bin öğretmenin sınıflarla buluşacağı 2015-2016 eğitim-öğretim yılının eğitim çalışanlarına, öğrencilere ve milletimize hayırlı olmasını dileyen Bina, bu yılın Milli Eğitim Bakanlığı’nda geleceğe ilişkin sorumlulukların konuşulduğu; şura kararlarının uygulandığı, müfredatın öze dönüşe imkan ve fırsat verdiği bir yıl olmasını temenni ettiğini söyledi.
Yeni eğitim-öğretim yılında, Memur-Sen’in öncülüğünde elde edilen toplu sözleşme kazanımlarının pozitif etkisinin fazlasıyla hissedilecek olduğunun altını çizen Bina, mesajında şunlara değindi: “Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarının emeğinin hamisi, insanımızın manevi değerlerinin hizmetçisi, dünya mazlumlarının yardımcısı hüviyetimizle; çözüm odaklı yaklaşımımız, mücadeleci, kültürel-akademik sendikacılığımızla yeni eğitim-öğretim yılında da eğitim adına, ülkemiz adına yeni şeyler söylemeye devam edeceğiz. Yeni eğitim-öğretim yılı eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize ve milletimize hayırlı olsun.Eğitim bilgilenmektir, beceri edinmektir. Tüm eğitim-öğretim faaliyetlerinin kültür köklerine
bağlı kalarak planlanması, bilgi çağının icaplarını ihmal etmeden geleceğe yönelme çabası bizi toplum olarak daha donanımlı, yetenekli ve güçlü kılacaktır. Bu da ancak zamanın değişen dinamiklerini, ilgi ve bilgi çeşitlerini, alanlarını, tarz ve yöntemlerini dikkatle izlemekle mümkündür.
Okulu, öğretmen kadroları, öğrencisi, müfredatıyla bütün unsurlarının nitelikli olduğu bir eğitim sistemiyle ancak başarıya ulaşılır. Eğitim-Bir-Sen, kurulduğundan bugüne kadar bu hassasiyetleri gözeten arayışlar içinde olmuştur. Eğitimin tüm sorun ve sıkıntılarını bire bir yaşayan bir camia olarak meseleleri tartıştık, çözüm yolları ürettik, çözüm arayışlarına katkı verdik. Başta eğitimin toplumu değiştirme ve dönüştürmede güçlü, köklü etkisi olmak üzere, meselenin hayati öneminin bilincinde olarak, önerilerimizi, yönetim kademeleri ve kamuoyuyla paylaştık, paylaşmaya da devam edeceğiz.Toplu sözleşme kazanımlarıyla birçok problemin kökten çözüldüğü yapıcı iklimin devamında eğitimin kalitesini artırmak, eğitim çalışanlarının daha verimli çalışmalarını sağlamak adına paydaşlarla müzakere edilerek yeni adımlar atılmalıdır. Daha önce Kurum İdari Kurul’unda (KİK) imza altına alınan kararlar bir an önce uygulamaya konulmalıdır. Öğretmenlerin kariyer basamaklarına ilişkin yaşadıkları belirsizliğin ortadan kaldırılması, ek ders esaslarındaki adaletsizliklerin son bulacağı bir düzenlemenin yapılması, öğretmen açığının derhal kapatılması, eğitim çalışanlarının atama ve yer değiştirme süreçlerinde yaşadıkları problemlerin giderilmesi, yönetici görevlendirme süreçlerinde mahkeme kararlarının doğurduğu sorunların nihayete erdirilmesi, yükseköğrenim öğrencilerinin barınma ihtiyaçlarının karşılanması açısından 2015-2016 eğitim öğretim yılı içerisinde gerekli adımların atılması için Milli Eğitim Bakanlığı’na bazı önemli başlıklar altında çağrıda bulunuyoruz."
Karma eğitim mecburiyeti kaldırılmalıdır
Bina, mesajının devamında şu ifadelerde bulundu: "1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmeli, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır.
Öğretmen açığı tamamen kapatılmalıdır
37 bin öğretmen ataması henüz gerçekleştirilmiş olmasına rağmen öğretmen ihtiyacı dikkate alındığında bunun yeterli olmayacağı açıktır. Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır. İmkânlar zorlanarak, öğretmen açığı tamamen kapatılmalıdır.Şûra kararları bir an evvel uygulanmalıdır.
19. Milli Eğitim Şûrası’nda;
-Alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersinin kaldırılması,
-İlkokul 1, 2. ve 3. sınıflara da din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması,
-Ortaokulda hafızlık eğitimi alacak öğrenciler için ara verme süresinin 1 yıldan 2 yıla
çıkarılması ve ara verilen sürelerde öğrencilere dışarıdan sınav hakkı verilmesi,
-Değerler eğitimine öğretim programlarında etkin bir şekilde sarmallık anlayışla yer verilmesi,
-Osmanlı Türkçesinin Anadolu İmam Hatip Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinde zorunlu, diğerler liselerde ise seçmeli ders olarak okutulması,
-Ortaokullarda 5, 6 ve 7. sınıflarda birer saat rehberlik dersinin konulması gibi önemli kararlar
alınmıştır. Bu kararlar başta olmak üzere Şûrada alınan tüm kararlar bir an evvel uygulanmalıdır.
Müfredat temelden değiştirilmelidir
4+4+4 eğitim sistemiyle istenen sonuçların elde edilebilmesi, insanımızın sahip olduğu ahlaki ve toplumsal değerlerin, müfredatın yeniden belirlenmesi noktasında öncelikle göz önüne alınması elzemdir. İnsan davranışlarını belirleme ve insan karakterini şekillendirme noktasında oynadığı çok önemli rol nedeniyle toplumun sahip olduğu değerlerin yeni nesle aktarılması, belirli bir düzen, iç tutarlılık ve bir sistem dâhilinde verilmesi gerekmektedir.Toplu sözleşme kazanımları içerisinde inanç ve vicdan hürriyeti kapsamında kamu çalışanlarına ibadetlerini daha rahat yapabilmeleri için imkân sağlayacak bu düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı’nın konunun önemine binaen göstereceği hassasiyetle ocak ayı beklenmeden çözülmelidir. Sayın Bakan Nabi Avcı’nın 3 yıl sigortalılık şartında gösterdiği özveriyi bu konuda da göstererek eğitim çalışanlarının okulların açılmasıyla birlikte rahatça Cuma namazını kılabilmelerini sağlayacak bir adım atmasını bekliyoruz.Ek ders esaslarındaki eşitsizlik giderilerek ders ücretleri artırılmalıdır2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, dokuz yıla yakın bir süredir uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Sendika olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınmalı, gerekli mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları çözüme kavuşturulmalıdır.
Yönetici görevlendirme yönetmeliği tadil edilmelidir
Yönetici görevlendirme yönetmeliğine açılan dava sonrası Danıştay’ın vermiş olduğu yürütmenin durdurulması kararı ile bazı mahkemelerin yönetici adayı değerlendirme ve görevlendirme süreçlerinde vermiş oldukları kararlar neticesi, yönetici görevlendirme uygulaması somut sonuçları görülüp nesnel ve objektif bir değerlendirme yapılamadan akamete uğratılmıştır. Bu kapsamda mahkeme kararları da dikkate alınmak suretiyle yönetici görevlendirme yönetmeliği yeniden ele alınmalıdır. Bu doğrultuda, genel yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen’in de görüşünün alınması, hem yönetmeliğin eğitimciler arasında benimsenmesini, sahiplenilmesini sağlayacak hem de hukuken sağlam bir metin ortaya çıkarılmış olacaktır.”