Bergama Belediyesiyle gündeme geldi: Belediyeler yasada olmayan yetkiyi mi kullanıyor
Türkiye de 2464 sayılı yasanın Belediye Gelirleri Kanunu’na ve Anayasa’ya aykırı olarak uygulandığı ortaya çıktı. Konuyla ilgili olarak Bergama’dan gelen şikayetler nedeniyle konuyu inceleyen hukukçularımız 2464 sayılı yasanın birçok belediye tarafından yanlış uygulandığını bu uygulamaların yasalara ve anayasaya aykırı olduğu dile getirildi.
Bergama Belediyesiyle gündeme geldi
Belediyeler yasada olmayan yetkiyi mi kullanıyor
Türkiye de 2464 sayılı yasanın Belediye Gelirleri Kanunu’na ve Anayasa’ya aykırı olarak uygulandığı ortaya çıktı. Konuyla ilgili olarak Bergama’dan gelen şikayetler nedeniyle konuyu inceleyen hukukçularımız 2464 sayılı yasanın birçok belediye tarafından yanlış uygulandığını bu uygulamaların yasalara ve anayasaya aykırı olduğu dile getirildi.
Bergama Belediyesinin meclis kararı ile üst sınır belirtmeden üreticilerden metrekareye 80 TL istemesi nedeniyle isyan eden üreticilerin Haber sitemizi araması ve şikayetlerini dile getirmesi nedeniyle egelobisi.com haber sitesi olarak konuyu mercek altına aldık.
Aslında birçok belediye de uygulanıyor olsa da en yüksek ücret uygulamasına sahip olduğu iddia edilen Bergamalı üreticilerden şikayetlerin gelmesi nedeniyle hukukçular konuyu değerlendirirken 2464 sayılı yasaya dayalı olarak alınan kararın kesinlikle hukuka aykırı olduğu yargıya bu yasa ile yapılacak bir şikayette belediyelerin haksız duruma düşebileceği dile getirildi.
Bergama Belediyesi bu konuda en yüksek ücret alan Belediye olması ve bu yönde gelen yoğun şikayetler nedeniyle gündeme geldi. Bergama Belediyesi bu konuda üst limit tanımlanmamış.
Başka bir belediye de bu uygulamayı yapıyorsa bu da hukuka aykırıdır. Hiçbir belediye 2464 sayılı yasaya dayanak yaparak çeşitli isimler altında vergi alamaz. 2464 sayılı yasada bütün kalemler açıklanmış olup bunun içerisinde kontrol ücreti bulunmamaktadır. 2464 sayılı yasada hangi alacakların olacağı belirlenmiştir. Bunun içinde kontrol ücreti adı altında bir alacak türü bulunmamaktadır.
Bergama Belediyesinin veya diğer başka belediyelerin bu yönde aldığı hiçbir kararın yasalara ve Anayasaya göre hukuki geçerliliği bulunmadığını belirten hukukçular; belediyeler vergi, harç koyma yetkisine sahip değildir, bu yetki yalnızca TBMM’ne ve merkezi idareye aittir. Belediyeler yalnızca kanunla kendilerine verilmiş yetkileri kullanabilir, aksi halde alınan kararlar hem Anayasa’ya hem de tüm yasal düzenlemelere aykırıdır. Yerel meclisin böyle bir yetkisi yok” görüşünü ileri sürdü.
YASADA OLMAYAN YETKİ KULLANILIYOR
Bergama belediyesi yasalarla kendisine verilmeyen yetkiyi kullanarak skandal bir karara imza attı. Bergama Belediyesi yasal yetkisinin dışına çıkarak mecliste oy çokluğu ile kabul edilen kararla “Kontrol Parası” adı altında adeta vergi gibi çok fahiş oranda harç veya ücret talep etmeye başlaması, bu uygulamasıyla yetkisini aşan, yasal olmayan, sadece hukuken tartışmalı bir karar almakla kalmadı, üreticileri de isyan ettirdi.
UYGULAMA HUKUKA AYKIRI
Bergama Belediyesinin tarımsal üretim yapan üreticileri ruhsata tabi tutması ve “kontrol parası” adını kullanarak metrekare başına 80 TL gibi yüksek bir bedel istemesi Anayasa’ya ve Yasa’lara aykırı bulundu. Belediye meclis kararıyla “ücret tarifesine” konmuş olsa bile, vergi, harçlar kanunla konulur ve düzenlenir ilkesi gereği uygulamanın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu dile getirildi.
BELEDİYE KENDİNİ DEVLET YERİNE KOYAMAZ
BU CEZAİ SORUMLULUK DOĞURACAKTIR
Bergama Belediyesi, “kontrol parası” adı altında üreticilerden metrekare başına 80 TL tahsil etmeye başladı. Belediye meclisinde kabul edilerek ücret tarifesine eklenen bu uygulama, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’na ve Anayasa’nın vergi, resim ve harçların yalnızca kanunla düzenleneceği hükmüne açıkça aykırı. Hukukçular, bu uygulamanın yalnızca idari bir hata olmadığını, aynı zamanda bu tür hakkaniyete ve hukuka aykırı uygulamalar, Mülkiye Müfettişleri ile Sayıştay denetimine tabi olup cezai sorumluluk doğurabilecek bir yetki gaspı olduğunu belirtiyor. Oysa bu uygulama ile belediye burada yetkisini aşarak kendini devlet yerine koymuş. Belediye kendisini devlet yerine koyamaz.
BELEDİYELER VERGİ NİTELİĞİNDE ÜCRET KOYAMAZ
Hukukçulara göre, belediyeler vergi, harç ve resim koyma yetkisine sahip değildir, bu yetki yalnızca Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (Kanun koyucuya) aittir. Bir yönetmelik, kanunun yerine geçemez ve belediyelere vergi niteliğinde ücret koyma hakkı tanımaz. Bu nedenle Bergama Belediyesi’nin aldığı karar Hukuka, Anayasa’ya aykırı olup belediye meclis üyeleri için şartların oluşması halinde görevi kötüye kullanma, diğer uygulayıcılar yine şartların oluşması halinde, irtikap (eğer ruhsat verilmemesi tehdidiyle para talep ediliyorsa) veya zimmet (tahsil edilen paralar belediye dışında başka hesaplara yönlendiriliyorsa, komisyon, bağış vs) gibi suçlamalarla karşı karşıya kalabilirler.
BELEDİYELERİN KONTROL PARASI
ADI ALTINDA BİR GELİR KALEMİ YOK
Konuyla ilgili olarak kararı yorumlayan Avukat Abdullah Süer, Belediye meclisinin aldığı bu kararın kesinlikle hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu dile getirerek uygulamaya ilişkin olarak şu şekilde değerlendirmelerde bulundu:
“Kontrol parası nedir? Tanımı belli değildir. Belediyelerin gelirleri kanunda açıkça belirtilmiştir ve ‘kontrol parası’ adı altında bir gelir kalemi yoktur. Bazı belediyelerce meclis kararıyla bu tür uygulamaların hayata geçirildiğini görüyoruz. Ancak bu tür belirsiz ve kötüye kullanılmaya açık düzenlemelerin ülke gündeminden çıkarılması, üreticinin önünün açılması gerekir. Belediyeler yalnızca kanunla kendilerine verilmiş yetkileri kullanabilir, aksi halde alınan kararlar hem Anayasa’ya hem de tüm yasal düzenlemelere aykırı olacaktır.”
Uygulamanın vahametini ortaya koyan Süer, “Bir üreticinin, metrekare başına 80 TL ödemesi beklendiğinden eğer üreticin 10 dönüm yeri varsa 8 milyon, 20 dönüm yeri varsa 16 milyon gibi büyük rakamalar ödemek zorunda bırakılacaktır. Dikili Belediyesi üreticilere ruhsat verirken aldıkları ücret ise 10 dönüme kadar 75.000 TL kontrol ücreti alıyor ki bu da yasal değil, ancak arada uçurum var. Böyle bir bedeli bir tarım üreticisinin karşılaması mümkün değildir.”
YASALARA AYKIRI KEYFİ
UYGULAMALARA İZİN VERİLEMEZ
Bu durumun yalnızca ekonomik değil, anayasal haklara, özellikle mülkiyet hakkına, ekonomik girişim özgürlüğüne ve sosyal devlet ilkesine doğrudan müdahale niteliği taşıdığını vurgulayan Süer,“Bu durum hem Bergama’nın, hem de tüm ülkenin meselesidir. Benzer keyfi uygulamalar başka belediyelerde de farklı oranlarda görülmekte. Eğer bu tür kararlar yaygınlaşırsa, üretim engellenir ve dışa bağımlılık kaçınılmaz hale getir. Bırakalım üreticiler, biberini, domatesini, salatalığını, diğer meyve ve sebzelerini üretsinler. Bizler de Belediyeler de üreticilere destek olalım ve destek olmak için elimizden gelen gayreti gösterelim” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
YEREL GÜÇ KEYFİLİK HAKKI DEĞİLDİR
Yerel yönetimlerin asli görevi, halkın refahını ve üretimi desteklemektir. Ancak gelir yaratma kaygısıyla yasal sınırların dışına çıkılması, kamu vicdanını zedeler. Yerel güç, keyfilik hakkı değildir. Belediyeler, üreticinin önünü açmalı, ruhsat ve izin süreçlerini kolaylaştırmalı, tarımın, gıda güvenliğinin ve kırsal kalkınmanın önünde engel olmamalıdır.
Bugün bir dönüm seraya ruhsat almak için milyonlarca lira talep edilmesi, sadece hakkaniyet ilkesine değil aynı zamanda sosyal devlet ilkesine ve anayasal haklara da aykırıdır. Tarımın karşısında değil, yanında duran bir belediyecilik anlayışı, sofralarımıza bereket, ülkemize güven getirir. Unutulmamalıdır ki, üreticiyi boğan her düzenleme, soframıza gelen lokmanın maliyetini artırır. Belediyeler vergi değil, bereket toplamalı, engel değil, çözüm üretmelidir. “