Bakan Işıkhan: Çalışanlarımızı enflasyona karşı koruma prensibimizi sürdüreceğiz
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Çalışanlarımızı enflasyona karşı koruma ve onlar için kalıcı refah sağlama prensibimizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.
Bakan Işıkhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.
Dün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete irtihalinin yıl dönümü olduğunu anımsatan Işıkhan, Cumhuriyet'in banisi Atatürk'ü ve şehitleri rahmet, minnet ve saygıyla andı.
Kocaeli'deki bir fabrikada 8 Kasım'da meydana gelen yangında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da geçmiş olsun dileklerini ileten Işıkhan, yangının ardından olay yerine giderek incelemelerde bulunduğunu ifade etti.
Olayla ilgili başmüfettiş ve müfettiş görevlendirerek soruşturma başlattıklarını hatırlatan Işıkhan, "Bir yandan idari, diğer yandan adli süreç eş zamanlı devam ediyor. Soruşturmanın selameti açısından İŞKUR ve SGK il müdürlerimizle birlikte toplam 7 personeli açığa aldık. Bu sürecin takipçisi olacağız. Soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi, sorumlu olanların tespit edilmesi ve hesap vermesi noktasında ne gerekiyorsa yapıyoruz." diye konuştu.
Işıkhan, tüm dünyanın hızla dönüşen bir çalışma hayatıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, teknolojinin de etkisiyle sosyoekonomik alanda yaşanan köklü değişimlerin, çalışma hayatını yeniden şekillendirdiğini söyledi.
Dijitalleşme, yapay zeka, yeşil ekonomi, yeni çalışma modelleri ve iş gücü hareketliliği gibi olguların, iş gücü piyasalarındaki küresel dönüşüm sürecini de hızlandırdığına işaret eden Işıkhan, dünya genelinde kırılgan gruplar başta olmak üzere çalışanların sosyal koruma ihtiyacının arttığını, istihdam güvencesi ve çalışma koşullarına ilişkin tartışmaların giderek daha önemli hale geldiğini bildirdi.
"Deprem bölgesinde 40 milyara yakın harcama tutarıyla vatandaşlarımızın yanında olduk"
Komisyonda paylaşacağı hedef ve önceliklerin, Türkiye'nin bu küresel dönüşüm sürecinde güçlü, rekabetçi ve kapsayıcı bir çalışma hayatı vizyonunu gerçekleştirmeye yönelik olduğunu ifade eden Işıkhan, "asrın felaketi" olarak tanımlanan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki işverenleri ve çalışanları koruyacak birçok tedbiri hayata geçirdiklerini anımsattı.
Işıkhan, bu depremlerin ardından attıkları adımlara ilişkin, şu bilgileri paylaştı:
"Bölgede bugüne kadar toplam 40 milyara yakın harcama tutarıyla kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, Toplum Yararına Program (TYP) ve işsizlik ödeneği gibi programlarla çalışanlarımızın ve vatandaşlarımızın yanında olduk. Tüm bu çalışmalarımızın neticesinde depremden en çok etkilenen 11 ilde toplam çalışan sigortalı sayısı, deprem öncesinde 2022 yılı Aralık ayı itibarıyla 1 milyon 889 bin iken depremden sonra yarı yarıya düşmüş, son yayınlanan 2025 yılı Ağustos ayı verilerine göre sigortalı sayısı 2 milyon 4 bin olarak gerçekleşmiştir. Böylece istihdam ve iş gücü anlamında bölgedeki toparlanmanın büyük oranda gerçekleştiği bilgisini vermek isterim. Öte yandan, deprem bölgesindeki işveren ve çalışanlarımızın yapılandırma süresini uzattık ve prim borçlarını erteledik. Son olarak, çalışan işveren ve sigortalılarımızın mücbir sebep sürelerinin son tarihinin 30 Kasım 2025 tarihine kadar uzatılmasını sağladık."
Üretimi, istihdamı ve ihracatı artıran bir yaklaşımla çalışma hayatını güçlendirmeye devam ettiklerini dile getiren Işıkhan, "Ülkemizin geleceğinin daha güçlü olması için, iş gücü piyasamızı dinamik, ihtiyaçlara cevap veren ve güncel koşullara uyum sağlayan bir yapı üzerinde yükseltiyoruz." dedi.
Işıkhan, sosyal diyaloğun etkin şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla mevzuatta yer alan istişare mekanizmalarını işlettiklerini belirterek, 30 Eylül'de Kamu Personeli Danışma Kurulu, 9 Ekim'de ise "Sendikal Örgütlenmenin Yaygınlaştırılması" gündemiyle Üçlü Danışma Kurulu'nu topladıklarını anımsattı.
14. Çalışma Meclisi'ni de yarın "Çalışma Hayatında Dijital Dönüşüm" gündemiyle toplayacaklarını belirten Işıkhan, "Bakanlık olarak, çalışma hayatındaki sosyal diyaloğun en önemli paydaşı olan sendikaları destekliyor ve ülkemizdeki sendikalaşma oranının artırılmasını önemsiyoruz. 2013 yılında yüzde 9,21 seviyelerinde olan işçi sendikalaşma oranı, 2025 yılı itibarıyla yüzde 14,02 seviyelerine yükselmiştir. Kamu görevlilerinde ise 2002 yılında yüzde 47,94 olan sendikalaşma oranı, 2025 yılında yüzde 76,88 seviyelerine çıkmıştır." diye konuştu.
"2002'den bu yana asgari ücreti, reel olarak yüzde 223 artırdık"
Geçen dönem asgari ücretin net 22 bin 104 liraya yükseltildiğini anımsatan Işıkhan, "Böylece 2002 yılında 184 lira olan asgari ücreti, reel olarak yüzde 223 artırmış olduk. Bu sene de aralık ayında, 2026 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek için komisyonumuz toplanacaktır. Herkesin mutabık kaldığı bir tutarda uzlaşılacağını umut ediyoruz. 2016 yılında başlattığımız asgari ücret desteğini, 2025 yılı için aylık 1000 liraya yükselttik. 2025 yılının ilk 8 ayında 1,5 milyon iş yerine yaklaşık olarak 41,6 milyar lira asgari ücret desteği verdik." ifadelerini kullandı.
Aralık 2002 ile Temmuz 2025 dönemine bakıldığında en düşük memur maaşındaki reel artışın yüzde 264'e ulaştığını belirten Işıkhan, kamu görevlileri ve emeklilere 2026'da yüzde 11+7, 2027'de yüzde 5+4 oranında zam yapıldığını, enflasyon farkı olması halinde aradaki farkın da ilave edileceğini söyledi.
Işıkhan, ayrıca 2026 yılı birinci dönem için kamu görevlilerinin taban aylıklarına uzun bir süre sonra emekli aylıklarına etki edecek şekilde 1000 lira artış yapıldığını anımsattı.
Kamu kurum ve kuruluşlarındaki işçilere yönelik mali ve sosyal haklar konusunda taraflarca uzlaşıya varılması üzerine, 2025-2026 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü imzalandığını dile getiren Işıkhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Toplu iş sözleşmelerinin yürürlük başlangıç tarihinde aylık brüt çıplak ücretleri 42 bin liranın altında olan işçilerin ücretleri 42 bin liraya çekilmiş, aylık brüt çıplak ücretleri 42 bin lira ve üzerinde olan işçilerin yine ücretlerine 1200 lira seyyanen zam yapılmıştır. Bununla birlikte kamu işçilerinin ücretlerine 2025 yılı birinci 6 ayda yüzde 24, ikinci 6 ayda 1500 lira seyyanen+yüzde 11, 2026 yılı birinci 6 ayda yüzde 10, ikinci 6 ayda yüzde 6 zam yapılmıştır. Enflasyon farkının oluşması halinde ise söz konusu fark, zamlara ilave edilecektir."
"Çalışanlarımızı enflasyona karşı koruma prensibimizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz"
2002'de yüzde 24,8 olan emeğin milli gelirden aldığı payın, 2025'in ilk yarısında yüzde 36'ya çıkarak tarihin en yüksek noktasına ulaştığını belirten Işıkhan, "Böylece, çalışanlarımızı enflasyona karşı koruma ve onlar için kalıcı refah sağlama prensibimizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Bakanlığımızın temel önceliklerinden biri, insana yakışır istihdam olanaklarını artırmak, çalışma koşullarını sürekli iyileştirmek ve iş sağlığı ile güvenliğini (İSG) en yüksek standartlara taşımaktır." diye konuştu.
Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi'nde 8 yıl aradan sonra 4 Temmuz 2025'te tüm paydaşlarla bir araya geldiklerini hatırlatan Işıkhan, ülkenin bu alandaki vizyonunu ortaya koyacak 2026-2030 Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Politika Belgesi hazırlıklarına başladıklarını söyledi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun, 1 Ocak 2025 itibarıyla yürürlüğe giren hükümleri doğrultusunda, kamu iş yerleri ile 50'den az çalışanı bulunan az tehlikeli sınıftaki iş yerlerini de kapsama aldıklarını belirten Işıkhan, "2022 yılı sonu itibarıyla İSG hizmeti alan iş yeri sayısı 166 bin iken bunu yaklaşık 5 katına çıkararak 2025 Ekim sonu itibarıyla 773 bine çıkardık. 2022 itibarıyla İSG hizmeti alan çalışan sayısı 6 milyon 400 bin iken bu sayıyı yaklaşık 2 katına çıkararak 2025 ekim ayı itibarıyla 11 milyon 538 bine yükselttik." ifadelerini kullandı.
"Ekim ayı itibarıyla 9 bin 921 iş yerinde rehberlik ve teftiş faaliyeti yürüttük"
Bakanlıkta görevli 889 iş müfettişiyle uyguladıkları rehberlik temelli denetim yaklaşımı sayesinde iş yerlerinde belirlenen uygunsuzlukların yaklaşık yüzde 90'ının, teftiş süresinde düzeltildiğini açıklayan Işıkhan, şunları kaydetti:
"2025 yılı ekim ayı itibarıyla 9 bin 921 iş yerinde rehberlik temelli yaklaşımla, rehberlik ve teftiş faaliyeti yürüttük. Bu kapsamda, 1 milyon 207 bin 422 çalışana ulaştık. Yapılan teftişlerde, eksik işçilik alacaklarına ilişkin yaklaşık 954 milyon liranın işçilere ödenmesini, vergi ve sigorta primi adı altında da kamuya yaklaşık 540 milyon liranın aktarılmasını sağladık. Mevzuata aykırılığı devam eden iş yerlerine 1,1 milyar lira idari para cezası uyguladık. İşçilerimizin alın teri ve hakları söz konusu olduğunda mevzuatımız çerçevesinde gerekli her türlü idari adımı atıyor ve işçilerimizin haklarını koruyoruz. Bununla birlikte yerel seçimlerden sonra sendikal ayrımcılık, işten çıkarma ve mobbing konularıyla ilgili Bakanlığımıza ulaşan 141 ihbar ve şikayet başvurusuna ilişkin yapılan incelemeler sonucunda, belediyeler ve iştirakleri hakkında yaklaşık 66 milyon lira idari para cezası uygulayarak, 570 milyon lira işçi alacağının ödenmesini sağladık."
Bakanlık olarak, mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde anılan Mevsimlik Tarım İşçiliği İzleme Değerlendirme Kurulu'nun ilk toplantısını gerçekleştirdiklerini belirten Işıkhan, genelgenin yürürlüğe girmesinden itibaren Bursa, Bolu, Sivas, Mersin, Ordu, Konya ve Şanlıurfa'da bölgesel çalıştaylar yaptıklarını bildirdi.