Adil Yaşam Derneği; İnfaz sistemi 2005 öncesi gibi tek tip olmalı

Adil Yaşam Derneği, hükümlü ve cezaevlerine ilişkin çalışmalar yürüterek bu alandaki sorunlara yönelik etkinlik, aktiviteler yaparken hazırladığı raporlar ile de farkındalık oluşturmaya çalışıyor. Adil Yaşam Derneği bu çalışmalar kapsamında bir hükümlü ve cezaevlerine yönelik bir raporu kamuoyuna sundu.

14 Ağu 2024 - 10:09 YAYINLANMA
 Adil Yaşam Derneği; İnfaz sistemi 2005 öncesi gibi tek tip olmalı
 

Adil Yaşam Derneği;

İnfaz sistemi 2005 öncesi gibi tek tip olmalı

Adil Yaşam Derneği, hükümlü ve cezaevlerine ilişkin çalışmalar yürüterek bu alandaki sorunlara yönelik etkinlik, aktiviteler yaparken hazırladığı raporlar ile de farkındalık oluşturmaya çalışıyor. Adil Yaşam Derneği bu çalışmalar kapsamında bir hükümlü ve cezaevlerine yönelik bir raporu kamuoyuna sundu. 

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Adil Yaşam Derneği Başkanı M. Haluk Çavuşoğlu, cezaevlerinde ki sorunlar ve beklentiler konulu rapor hazırladıklarını açıkladı.

Rapor da hükümlüler ve cezaevlerinde ki sorunlara yönelik görüşlerini dile getirdiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, ropor da yer alan bazı görüşlere yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:

HÜKÜMLÜLER AİLELERİN İKAMET

ETTİĞİ CEZAEVLERİNDE KALMALI

“Mahkûmlar, ailelerinin ikamet ettiği bölgedeki cezaevlerinde kalmalıdır. Aksi takdirde maddi manevi mağdur ediliyorlar.

Mahkûmlar, hastalandığında yoğunluk sebebiyle revire çıkmakta zorluk çekiyor. Kendi kendine iyileşmesi bekleniyor. İdari gözlem kurulu mahkûma tehdit amaçlı kullanılıyor keyfi uygulamalar yapılıyor.

Ceza infaz sisteminde bulunan 4.4 çift mükerrer suçlar 3/4'e çekilmeli. Açık cezaevi ve denetim hakları verilmelidir. Uzlaşmanın olumlu sonuçlar verdiği ifade edildiği halde kapsamı genişletilmiyor. Uzlaşma genişletilirse binlerce insan çözüme kavuşacak.

İnfaz sistemi 2005 öncesi gibi tek tip olmalıdır. İnfaz hakimleri farklı suçları olan sanıkların cezalarını hatalı hesapladığından dolayı hak ihlalleri oluşmaktadır.

Mahkemelerdeki kanaat cezaları kalkmalıdır. Kanaat mahkumun lehine olacaksa kullanılmalıdır. Çünkü şüpheden sanık faydalanır.

Cezaevlerinde psikiyatri ilaçları kontrollü verilmeli, düzenli olarak aileye bilgi verilmesi sağlanmalıdır.

Kapalı cezaevinde olan görüntülü görüşmenin açık cezaevlerinde de uygulanması gerekmektedir.

CEZASINI ÇEKENİN SİCİLLERİ SİLİNMELİ

Cezasını bitirip denetime çıkan denetimden sonra topluma kazandırılması gereken mahkumların sicilleri silinmeli iş bulup ailelerine bakmaları sağlanmalıdır.

KANTİN FİYATLARI MAKUL HALE GETİRİLMELİ

Kantin fiyatları makul hale getirilmelidir. Cezaevlerinde soğuk sıcak su problemi çözülmelidir. Açık cezaevlerinde havalandırma adı altında tüm gün kapıların kapatılıp mahkûmların yazın sıcak, kışın soğuk hava şartlarında dışarıda beklemelerine son verilmelidir.

Yoğunluktan dolayı 10 kişilik koğuşlarda 30 kişi, tek kişilik koğuşlarda 4-5 kişi kalmaktadır.

İHANET EDENLER DEĞİL,

HATA YAPANLAR AFFEDİLMELİ

Açık ve kapalı cezaevi mahkûmlarının beslenme ve barınma sorunları çözülmelidir.
Anayasa Mahkemesinin yayınladığı istatistiklerde adil yargılamada hak ihlalleri 31.12.2021 tarihi itibariyle %76,8 (20.084) olarak görülmektedir.

Bu oran 15 Temmuz öncesi fetö'cü hakim savcıların yanlış ve haksız kararları ile oluşmuşken, 15 Temmuz sonrası görevden alındıktan sonra yerlerine gelen tecrübesiz hakim savcıların yanlış ve hatalı kararlara devam etmekte olduğunu göz önünde bulundurarak yargılama hak ihlallerinin 2024 yılında %76,8 den çok daha fazla olduğunu düşünüyoruz.

Ayrıca Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, ''Yargı kararlarının yüzde 99'u geçersiz'' ifadesi yargıdaki durumun vahametini ortaya koymaktadır

Cumhuriyet tarihinde bugüne kadar çeşitli vesileler ile 47 kez af çıkarılmıştır. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ve Türkiye yüzyılında herkesin ikinci bir şansı hak ettiğini ifade ediyor, ihanet eden değil hata yapanlar affedilir anlayışı ile adli mahkuma genel af talep ediyoruz.”

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: