2030'da Savaşacaklarını Açıklamışlardı: İsrail'den Yeni Tehdit! 'Türkiye İran'dan Daha Büyük Tehdit
İsrail basınında Akkuyu Nükleer Güç Santrali hedef alındı ve "Türkiye yeni İran'dır" ifadesi kullanıldı. İsrailli akademisyen Shay Gal, Türkiye'nin İsrail ve diğer bölge ülkeleri için İran'dan daha büyük bir tehdit olduğunu savundu.
İsrail basını Akkuyu'yu hedef aldı! 'Türkiye, yeni İran'dır'
İsrail basınında Akkuyu Nükleer Güç Santrali hedef alındı ve "Türkiye yeni İran'dır" ifadesi kullanıldı. İsrailli akademisyen Shay Gal, Türkiye'nin İsrail ve diğer bölge ülkeleri için İran'dan daha büyük bir tehdit olduğunu savundu.
Israel Hayom gazetesinde Shay Gal tarafından kaleme alınan makalede geniş bir Türkiye analizi yapıldı ve Ankara'nın yürüttüğü dış politikanın kendilerine zarar verdiği belirtildi.
"TÜRKİYE, YENİ İRAN'DIR
Uluslararası siyaset, kriz yönetimi ve stratejik iletişim uzmanı Shay Gal, İsrail Hayom Gazetesi için kaleme aldığı yazısında, "Türkiye, yeni İran'dır. Türkiye, bu yıl faaliyete geçmesi planlanan Akkuyu Nükleer Projesi'ni hızlandırıyor. Türkiye'nin bağımsız uranyum zenginleştirme konusundaki ısrarı, nükleer silah geliştirmesini sağlayacak." ifadelerine yer verdi.
Shay Gal'ın yazısının devamı şöyle:
"TÜRKİYE, OSMANLI'DAN BERİ İLK KEZ
BÖLGESEL HAKİMİYET ARAYIŞINDA"
İsrail'in İran’a yönelik saldırılarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi askeri, siyasi ve nükleer hedefleriyle “yeni İran” konumuna yerleştirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışından bu yana ilk kez Türkiye, açık şekilde bölgesel hâkimiyet arayışına girdi.
Türkiye, İran gibi, başta Hamas olmak üzere terör örgütlerine siyasi ve lojistik destek sağlayarak bölgesel istikrarsızlığı körüklüyor. Bu tutum, İran’ın uzun süredir izlediği gözdağı ve nükleer gerilim stratejisine benzerlik gösteriyor.
"ERDOĞAN, TAYFUN FÜZESİ VE
KAAN UÇAĞI İLE TEHDİT EDİYOR"
Erdoğan, 560 km menzilli Tayfun balistik füzesinin test edildiğini açıkladı ve Yunanistan’a açık uyarılarda bulundu. Aynı zamanda 2029’da hizmete girmesi beklenen yerli savaş uçağı KAAN’ın seri üretimine geçildi. Erdoğan bu yarışta “İran ve İsrail’in gerisinde kalamayacaklarını” belirtti.
"TÜRKİYE, NÜKLEER SİLAH GELİŞTİREBİLİR"
Türkiye'nin bu yıl faaliyete geçecek olan Akkuyu nükleer projesini hızlandırdığı iddia edilen makalede bağımsız uranyum zenginleştirme konusunda ısrar ettiği, bunun da askeri nükleer kabiliyete hızlı bir geçişe işaret ettiği vurgulandı. 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İsrail'in nükleer silahlara sahipken Türkiye'nin bunlara sahip olmasını yasaklamasını kabul edemem" sözlerine yer verilen makalede Türkiye'nin uluslararası bir ağdan yararlanarak İran'ın yolunu izleme riski taşıdığı iddia edildi.
"MAVİ VATAN STRATEJİSİ VE KIBRIS İŞGALİ"
Türkiye’nin Yunanistan’a yönelik tehditleri ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki 50 yıllık fiili işgali, “Mavi Vatan” doktrini kapsamında deniz ve hava üstünlüğü hedeflerinin parçası. Bu strateji, Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki yayılmacı politikalarıyla benzerlik taşıyor.
"TÜRKİYE, 'NATO KALKANI' İLE ELİNİ GÜÇLENDİRİYOR"
Türkiye, NATO üyeliğini dokunulmazlık kalkanı olarak kullanıyor. Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi satın alması güvenliği zayıflatırken, F-35 programına dönme çabaları Erdoğan’ın elini güçlendiriyor. NATO’nun 5. maddesi ise Türkiye’ye komşularının tepkilerinden korunma alanı sağlıyor.
Avrupa Birliği, Mayıs 2025’te Türkiye’ye 150 milyar euroluk SAFE güvenlik programını onayladı. Bu karar, Türkiye’nin insan hakları ihlalleri, Kıbrıs’taki işgali ve Yunanistan’a yönelik tehditlerine rağmen alındı; bu da AB’nin çelişkili tutumunu gözler önüne seriyor.
"TÜRKİYE TEHDİDİ, İRAN'IN ÖNÜNE GEÇEBİLİR"
ABD ve Avrupa’nın çifte standardı, İsrail’i bağımsız stratejilere yönlendiriyor. Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki askeri varlığı, İsrail için yeni bir tehdit oluşturuyor. 2025 Nagel Komitesi raporuna göre, Türkiye tehdidi İran’ın önüne geçebilir.
İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs’la enerji ve savunma alanında iş birliklerini artırdı. Mısır ve BAE ile güvenlik ilişkileri derinleşti. Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşüne İsrail net biçimde karşı çıkmalı; Suriye’yle müzakerelerde Türkiye’nin askeri varlığına sınırlama getirilmesi talep edilmelidir.
ABD, Türkiye’yi Moskova’ya karşı zorunlu bir ortak olarak görürken; Avrupa eleştiri ile iş birliği arasında gidip geliyor. Bu kararsızlık, Türkiye’nin cesaretini artırıyor. Kontrol altına alınmazsa, Türkiye’nin İran’dan bile büyük bir tehdit haline gelmesi olasılığı güçleniyor.
İsrail Basını ne yazmıştı?
İsrail medyası yazdı: Türkiye ile çatışma 2030'da
İsrail medyası teorik olarak ilk kez 2009'da ortaya atılan ve 2040'a kadar gerçekleşmesi beklenen Türkiye-İsrail çatışmasının şu an yaşanan olağanüstü gelişmeler ışığında 2030'da hatta daha önce patlak verebileceğini yazdı.
Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde Fırat Kalkanı Harekâtı (2016), Zeytin Dalı Harekâtı (2018), Barış Pınarı Harekâtı (2019) ve SMO'nun Özgürlük Şafağı Operasyonu (2024) ve Irak'ın kuzeyinde Kararlılık Harekâtı (2018) ve Pençe Harekâtları (2019 -...) ile Orta Doğu'daki oyunları tek tek bozmaya devam ediyor.
İsrail medyasında Suriye'deki "olağanüstü" gelişmelerle bir şaşkınlık yaşansa da İsrail'in kuruluşundan itibaren İsrail merkezli bir Orta Doğu planlayan güçlerin karşılarına Türkiye'nin çıkacağı ön görüsüyle bazı teorik çıkarımlarda bulunulduğu adım adım anlatılmış.
Israel Radar haber sitesi sosyal medya hesabından ABD'li The Wall Street Journal gazetesinin "Suriye'ye büyük harekat an meselesi" haberinden bahsederek 2020'de sitelerinde yer alan "Orta Doğu Tahminleri: 2030'a Kadar İsrail-Türkiye Çatışması mı?" başlıklı yazısını tekrar hatırlattı: ABD'li yetkililer, Türkiye'nin Suriye'yi olası "işgali" için büyük güçler oluşturduğunu söylüyor The Wall Street Journal Suriye'deki durum geliştikçe İsrail ve Türkiye arasındaki mesafe hızla daralıyor. Bu, nihai İsrail-Türkiye çatışmasına doğru bir başka adım mı?
İSRAİL ORDUSU 2020'DE İLK KEZ
"TÜRKİYE TEHDİT" DEDİ
Israel Radar haber sitesi 2020 yılında, İsrail ordusunun ilk kez Türkiye’yi İsrail için bir ‘tehdit’ olarak tanımladığını, Mossad Şefi Yossi Cohen’in, Türkiye’nin İsrail’in karşılaştığı ‘gerçek tehdit’ olduğunu, İran’ın ise uzun vadede daha kırılgan bir güce sahip olduğunu Arap liderlerine söylediği olası İsrail-Türkiye savaşını yazdı.
SAVAŞ TAHMİNİ 2040'A KADAR ÖNGÖRÜLMÜŞTÜ
"Orta Doğu Tahminleri: 2030'a Kadar İsrail-Türkiye Çatışması mı?" başlıklı yazı jeopolitik öngörü raporları hazırlayan Geopolitical Futures'ın kurucusu George Friedman'ın 2009 yılındaki şu tahminiyle başlıyor;
2020’lerin sonlarına doğru, ABD-Türkiye ilişkileri giderek gerginleşecek; Türkiye, agresif bir bölgesel genişleme peşinde koşacak ve kendisini bir İslam gücü olarak tanıtacak; 2040’lara gelindiğinde, Türkiye’nin saldırgan hamleleri İsrail’i korkutacak.
İSRAİL ŞİMDİDEN ALARMA GEÇTİ
Türkiye'nin Orda Doğu'daki özellikle son 20 yıldaki peş peşe operasyonlarıyla İran, Rusya, ABD ve İsrail eksenli terör koridorlarını yıkması Filistin davası için direnen gruplara verilen destek, planları alt üst etti.
Dünyanın "Türkiye için büyük bir zafer - Erdoğan'ın dahiyane hamlesi" diye yorumladığı Suriye'deki gelişmeler için makalede "Şimdi Friedman'ın Orta Doğu öngörülerinin esasen doğru olduğu, ancak zaman çizelgesinin fazla cömert olduğu görülüyor. ABD-Türkiye ilişkileri şimdiden sallantıda, Türkiye şimdiden daha az laik ve daha agresif ve İsrail şimdiden alarma geçmiş durumda." ifadeleri yer aldı.
"KISA BİR SÜRE ÖNCE İHTİMAL DIŞI GÖRÜLEN İSRAİL
TÜRKİYE ÇATIŞMASI 2030'A ALINDI"
Ankara'nın sık sık İsrail karşıtı sert bir çizgi benimsediği ifade edilen yazıda "Türkler Kudüs'teki radikal unsurlarla işbirliği yaparak şehirdeki düşmanca etkilerini genişlettiler. Ancak zaman geçtikçe İsrail-Türkiye rekabeti tehlikeli boyutlara tırmanabilir. Kısa bir süre önce ihtimal dışı görülen bir İsrail-Türkiye çatışması 2030 yılına kadar giderek daha olası hale gelebilir." denildi.
TÜRKİYE NÜKLEER TEHDİT Mİ?
Yazıda Türkiye'nin Rusya ile 2025 yılına kadar inşa edilecek dört nükleer enerji santrali için 20 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladığı hatırlatılarak şu ifadelere ye verildi;
Türkiye açıkça nükleer hırslar besliyor. İsrail'in savunma doktrini, bölgedeki düşman aktörlerin nükleer bomba elde etmemesi gerektiğini öngörüyor. Eski bir ulusal güvenlik danışman yardımcısı olan Chuck Freilich'e göre bu, ortaya çıkan nükleer güçleri durdurmak için askeri güç de dahil olmak üzere tüm önlemlerin alınmasını gerektiriyor. Düşmanca nükleer bir Türkiye, İsrail için ciddi bir sorun teşkil edecek ve aralarındaki gergin dinamiği büyük ölçüde tırmandıracaktır.
"TÜRK DONANMASI İSRAİL'İN
GAZ PROJELERİ İÇİN TEHDİT"
Türkiye'nin 27 Kasım 2019 tarihinde Libya ile imzaladığı "Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması" ve son yıllarda Mısır ile yaşanan olumlu gelişmeler İsrail'in ana aktör olduğu Doğu Akdeniz Gaz Forumu (EastMed) ve Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru planlarını da bozuyor.
Yazıda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki büyüyen egemenliği şu şekilde ifade edildi;
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki agresif tutumu İsrail için giderek artan bir endişe kaynağı. Stratejik bölgenin önemi, bir enerji merkezi haline gelmesiyle daha da artmıştır. Dahası, Türkiye açıkça bölgede deniz hakimiyeti sağlamayı hedefliyor. Ancak Ankara'nın denizcilik konusundaki hırsları enerji çıkarlarının ötesine geçiyor. Bu yıl yayınlanan bir İsrail raporunda Türkiye'nin güçlü filosunu yeni silahlar ve denizaltılarla güçlendirdiği uyarısında bulunuldu. Düşmanca bir Türk Donanması, İsrail'in gaz projelerinin yanı sıra hayati çıkarlarını da tehdit edebilir, zira İsrail denizcilik ithalatına büyük ölçüde bağımlı. Bu açıdan da önümüzdeki yıllarda askeri çatışma potansiyeli artabilir.