Son günlerde haber kanallarında bile özellikle gençlerin dijital oyunuyla ilgili haberleri görmeye başladık. Bir taraftan oynayanlar oyunun ne denli güzel olduğunu, onları sokak sokak gezmeye teşvik ettiğini iddia etseler de uzmanlar tarafından ciddi dijital, daha da önemlisi can güvenliği ile ilgili sorunlara yol açabileceği yönünde görüş bildirmekteler.

Bakılacak olursa özellikle gençler ve çocuklar zaten gezmeden de bilgisayar ve cep telefonu oyunlarının dünyasına kendilerini kaptırmışlardı. Sadece evde bilgisayar başında ya da elde cep telefonu ile oynadıkları için habere konu olmuyorlardı sıklıkla. Ancak şimdi ekrana dikkatli bakarak sokaklarda ava çıkmış bireyler medyanın yoğun ilgisini çekti. Özellikle cep telefonu kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber belki ilerleyen zaman dilimlerinde yeni çılgınlıklara şahit olacağız. Belki de yetişkin, genç, çocuk demeden müptelası olacağız bu oyunların. Şimdi bile cep telefonu olmadığında yaşamla bağları kesilmişçesine tepki veren bireyleri daha neler bekliyor bilinmez. Ama yeri gelmişken, hem haberlere konu olmuş hem de okulların tatil olmasıyla eve hapsolmuş çocuklar varken, dijital oyunlar ve sosyal medya kullanımı hakkında ailelere bazı önerilerde bulunmak gerekli. Sosyal medya kullanım yaşına mutlaka sınır getirilmesi gerekir. Ne yazık ki okuma yazma öğrenmesinin ardından hemen sosyal medya hesaplarıyla tanıştırılıyor çocuklar. Çocuğun kendisine gelen uyarıların iyi mi kötü mü olduğunu anlayabileceği yaşa (ki bu yaklaşık 12 yaştır) kadar sosyal medya hesabı açılması doğru değildir. Çocuğunu internet ortamından gelecek her türlü tehlikeyle baş başa bırakmak anlamına gelir bu.

Bilgisayarın veya cep telefonunun güvenlik ayarlarından emin olunmalıdır. Mümkünse ailesinin yanında bu cihazları kullanması sağlanabilir.

Dijital oyunların bazıları çocuğun problem çözmesine ve el göz koordinasyonunu geliştirmesine yardımcı olabilir. Özellikle ailelerin oyunlarda cinsellik, zorbalık ve şiddet içeriklerinin olmadığından emin olmaları ve bu durumu sıklıkla gözlemlemeleri gerekir. Eğer böyle bir sorun yoksa konulan saat sınırlamalarına uyarak oyun oynaması sorun teşkil etmez. Ancak ailelerin sınırlama uyarılarını takip etmeleri şarttır. Yani çocuğun sesi çıkmadan oyun oynaması ailenin işine geliyorsa ve süre aşımlarına göz yumuluyorsa aile çocuk gözünde otoritesini yitirir. Çocuğun doğru davranışlar sergilemesi ve kurallara uyması ebeveynlerin emek harcamasını gerektiren bir durumdur. Yukarıda da belirttiğim gibi özellikle yaz tatiliyle beraber evde canı sıkılan çocuklar kendilerinin tek eğlencesi olarak dijital dünyayı görmektedir. Anne veya babalar tarafından çocuğa farklı eğlence araçları yaratılmalıdır. Gün içindeki zamanı çeşitli aktivitelerle doldurulmalıdır. Bazı dönemlerde yaz dönemi spor ve sanat kursları çocukların enerjilerini artmasına fayda sağlar. Eğer böyle imkânlar yoksa çocuklar bahçeye, güvenli olmak koşuluyla sokağa ve sokak oyunlarına yönlendirilmelidir.

Yaz tatilinde mutlaka eğlenceli bir üst sınıfa hazırlık kitapları kullanılmalıdır. Bu kitaplar hem öğrenmeyi eğlenceli hale getirdiği gibi hem de yıl boyunca edinilen bilgilerin tekrar edilmesini sağlar. En basit şekilde ev işlerine yardım etmeleri sağlanarak hem hayata hazırlanmaları, hem zamanlarının doldurulması, hem de toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin oluşturulması sağlanmalıdır.