15 Temmuz darbesinin sonuçlarına sahte destek veren bir çok kesim gibi , medya sektörünün çok izlenen haber programı yapımcı ve dahi sunucuları da bu alanda saf tutma becerisinde en öndeler.

FOX TV’nin sabah kuşağı haber yorumcusu ve sunucusu İsmail Küçükkaya sanrım bir dönem yaşadıklarının acısını unutmamış olmalı ki kendisine verilen imkanlar çerçevesinde öfkesini bile gizlemeye gerek duymadan farklı bir alanda kamuoyu oluşturma gayreti içerisinde bulunuyor.

Bir yoktan var etme ve varı yok etme edebiyatı ile cumhuriyetin kurucuları ile hükümeti çakıştırıp ne tür sonuç bekliyor ben anlamadım.

Sanırım güncel olay Fetö üzerinden destek verir gibi yapıp , Nutuk üzerinden yok ediyorlar algısını oturtmaya çalışıyor.

Yoktan var edilen savı ile var edildiğini öne sürdüğü  Cumhuriyet değerlerini , hükümetin tüm kurumları ile satıp savıp birde kurumsal değişikliğe giderek yok etme gayreti içerisinde oldukları iddiası ile sunabilme becerisini taktire şayan olarak kabul ediyorum.

Varlık yokluk meselesinde Türklere ve Türk tarihine ağır bir ithamı dile getirdiğini düşünüyorum.

Tarih boyu hiçbir Türk devleti yoktan var edilmemiş , aksine olabilecek en kötü yönetim halleri de dahil uğranılan felaketleri de göz önünde bulundurursak hep kendi küllerinden yani öz varlığından hareketle başka bir yönetim anlayışını benimseyip hayatiyetine devam etmiştir.

İsteyene bunun tarihi delillerini sunmak bana pek zor gelmez.

Buradan hareket ile İsmail Küçükkaya, ya devlet kurma geleneğini bilmiyor yada kasıtlı olarak hayli gergin olan toplumun arasına başka ayrışma tohumları ekiyor.

Kendi PR ile birlikte temsil ettiği anlayışında doktrinlerini her sabah izleyicilerinin kafasına nakş ediyor.

Hükümet bir çok hata yapabilir lakin dayandığı geniş halk kesimlerini konsolide edebilmesi için bu yanlışları kasten yapması mümkün değildir.

Bu anlamda son zamanlarda bir çok konudan çark edebilmeyi becerebilmiştir.

Varlık yokluk iddialarına gelince verilen bir büyük mücadele sonucu eldeki Osmanlı Devlet kaynakları ile yeni devlet kurulmuş, bu yönü ile de Afrika veyahut Arap Yarımadasında oluşturulan devletimsi yapılardan farklı olarak çok ciddi devlet geleneği olan mevcut devlet yapısı hayatiyet bulmuştur.

Bir çok alanda hissedilen aslında ekonomik temelli olan problemler ve bunun yanında iyi idare edilebilecek sorunlar gündemde tutularak asıl arzu edilen çatışma ortamı çok taraflı olarak tahrik ediliyor.

Bu davranışlar kısır ideoloji ve düşünce dünyasında olanların rövanşist anlayış ile milleti kışkırtarak kullanmaya hamledip bir çatışma ortamına katkı sağlamaktan başka bir işe yaramaz.

Aynen bu vaka gibi havuz medyasında alan bulan bir takım hokkabazlarda bu hamleden geri kalmıyorlar.

Sandığa ve seçime inanan onun sonuçlarına tahammül eden geniş halk kesimleri tahmin ediyorum sureti hatan görünen bir merkez tarafından bir yerlere sürüklenmek isteniyor.

Ama şundan emin olsunlar tümüyle varlığını gömmek istedikleri bu topraklardan aynı ile filizlenip şaha kalkacak bir Türk devleti elbette kurulur.

Tavsiyem bu emellerinden bir an önce vaz geçip, mevcut devlet üzerinde uzlaşıp halkın huzuruna kast etmeden yaşamanın yollarını bulmalarıdır.

Bunda da başarısız olurlarsa gelsinler sorsunlar biz o yolu gösterelim.