KALKAN'DAN SEÇİM VE SANDIK MESAJLARI: "DEĞİŞİM KAÇINILMAZ"

Bir dönem siyasette aktif görevler üstlenen hukukçu Yunus Kalkan siyasette yaşanan son süreci değerlendirdi. Birinci turda çıkan sonuçta sandıkta her iki tarafa da seçmenin önemli mesajlar verdiğini belirterek, “Burada anlayabilirse en büyük mesaj muhalefete verildi” diye konuştu.

Aktif siyasette önemli roller üstlenen hukukçu Yunus Kalkan, siyasi deneyim ve tecrübelerine dayanarak seçmenin sandık tercihlerini ve verilen mesajları değerlendirdi. 

Sandıkta seçmenin en büyük mesajının muhalefete yönelik çıktığını dile getiren Kalkan, Seçimlerden sonra siyasette taşlar yerinden oynayacaktır” dedi. 

SEÇMEN ESKİ TÜRKİYE’YE 'HAYIR' DEDİ

Muhalefetin sandıktan çıkan mesajı almamakta direndiğini vurgulayan Yunus Kalkan, Türk halkı bu seçimde şu mesajı verdi; 

“Ben Türkiye’ye umut olmanı beklerdim ama sen yanlış yerdesin. AK Partinin şimdiye kadar hatalı politikaları varsa bunlara karşı uygun politikalar üretmeni beklerdim. Ama sen bunu yapmadın. Benim karşıma terör örgütlerini yanına alarak çıktın. Sen beni düzlüğe çıkaracağını söylerken bu terör örgütlerinin daha önce cirit attığı eski Türkiye’ye götürmeye kalktın. Ben eski Türkiye’yi istemiyorum. O zaman sen kusura bakma ben seni bu sandıktan çıkarmam dedi. 

YAKACAĞIZ, YIKACAĞIZ, 

BAHARLAR GELECEK!

Muhalefet yeni bir şey getirmiyor. Muhalefetin söylemleri yakacağız, yıkacağız, indireceğiz, baharlar gelecek. Seçimden sonra bana ne sunacaksın. Onlar yok. Bu iş sloganlarla olmuyor. Enerjide, eğitimde, sağlıkta, ekonomide ne sunacaksın? Bana bunu göster. Hes’leri kaldıracağım diyorsun. Ülkenin enerji üretiminin neredeyse yüzde 20’sine denk gelecek nükleer santrali kapatacağım diyorsun. O zaman biz geçmişte olduğu gibi hergün elektrik kesintileri mi yaşayacağız? Yine geçmişte olduğu gibi Bulgaristan’dan elektrik mi alacağız? Dünyanın her tarafında nükleer enerji var. Avrupa nükleer santralleri tekrar gündemine aldı. Onu bunu kaldırmakla olmaz. Yerine ne koyacaksın? Projelerin nedir bunu açıklamalısın. 

İNGİLTERE'NİN ŞU AN 2 TRİLYON DOLARA İHTİYACI VAR

SANA 300 NİLYAR EURO'YU NASIL VERECEK?

Ben bu ülkenin vatandaşı olarak muhalefetten şunu bekliyorum. 300 milyar dolar getireceğim deniliyor. Nasıl getireceksin? İngiltere’nin şu anda ekonomisinde yaşanan krize karşı 2 trilyon dolara ihtiyacı var. 300 milyar Euro’yu sana nasıl verecek? Adamın paraya ihtiyacı var. Nasıl versin sana o parayı. Kim kime 300 milyar Euro verir. Siz milletle dalgamı geçiyorsunuz?  Sen bunun karşılığında ne verdin? Bu paranın kaynağı nedir? Finans kurumları böyle bir parayı veremeyiz diyor. Sana bu parayı kim veriyor? Neyimizi satıyorsun? Ülkemizin neresini satıyorsun? Hangi kirli pazarlıkların içindesin? Kimden ne karşılığı alıyorsun? Halk bu yalanları sorar. Bana bu yalanlarla gelme. Ben bu ülkede şunları yaparak devletin gelirlerini artıracağım deseydin daha inandırıcı olurdu. 

Biz eskiden İstanbul’a 12 saatte gidiyorduk. Şimdi 2 saatte gidebiliyoruz. Bu ülke de 4 yerde havaalanı vardı. Şimdi bu ülkenin her şehrinde havaalanı var. Her yere uçakla gidebiliyorsun. Ama bu ülke de yapılan yollar dahi eleştiriliyor.

SİYASETTE TAŞLAR YERİNDEN OYNAYACAK

Güçlü bir muhalefet bu ülkenin yolunu aydınlatan bir sebeptir. Güçlü muhalefet demek doğruyu gösteren demektir. Ama bizim muhalefetimiz yol göstermiyor. Bir kere kullandığı dil bile son derece zehirli ve saldırgan bir dildir. Daha seçimi almadan karşısındaki insanlara yargılanacaksınız, içeriye tıkılacaksınız, asılacaksınız, kesileceksiniz gibi bir dil nasıl kullanılabilir. Tayyip Erdoğan ne yapıyor? Eksiği olabilir ama şunu yapacağız diyor ve yapıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, Belediyemizin olduğu yerlerde çiftçiye bedava elektrik ve traktör verilecek dedi. Nerede verdin? İzmir’de hangi çiftçiye bedava traktör, elektrik verildi? Sonra da grup başkan vekili biz bunu öylesine seçimi almak için söyledik diyor. Yaşlıya, öğrenciye ücretsiz taşıma yapacağız diyorsunuz. Nerede? Uygulama yok. O zaman siz millete yalan konuşuyorsunuz. İstanbul, İzmir belediyelerinde kentsel dönüşüm adına hiç birşey yapmadınız. Hükümet Hatay’da depremden önce kentsel dönüşüm yapacağım dediği zaman Belediye başkanınızla ve taraftarlarınızla karşı çıktınız. Bu şartarda Tayyip Erdoğan tekrar Cumhurbaşkanı seçildikten sonra muhalefet kendi içinde yeniden dizayn olacak. Muhalefette değişim kaçınılmaz görünüyor” dedi. 

BÜTÜN ÜLKE DEĞİŞTİ, İZMİR DEĞİŞMEDİ

Bütün ülke değişti benim 30 sene önce geldiğim İzmir değişmedi. 30 sene önce geldiğim İzmir ile bugün arasında hiçbirşey değişmedi. Sokaklara kadar herşey aynı. İzmir’de ilave yollar açıldı da biz mi görmüyoruz. Ne altyapı, ne üst yapı değişti. Ne ilave yollar yapıldı. Hala aynı İzmir. İzmir’de değişen bir şey yok. Ben CHP’nin iktidarını İzmir’de zaten yaşıyorum. Bunların ne kadar beceriksiz olduğunu, halka hizmet etme dertleri olmadığını her zaman görüyorum. 

DEPREMZEDEYE VERİLEN BİR 

SUYUN HESABI SORULUYOR

Depremzedeye gönderdiğin bir suyun hesabını soruyorsun haram ediyorum diye açıklamalar yapıyorsun. Burada bir Konser verdiriyorsun milyonlar harcıyorsun. Hizmete bile harcamıyorsun konsere harcıyorsun. Bir suyu depremzedeye haram eden zihniyet, elbette ben kültür sanatın karşısında değilim; ama gidip milyonları konserlere harcıyorsa bu zihniyet sorgulanmalı. Öncelikle acil ihtiyaçların görülmesi gerekir. Kültür ve sanat ihtiyacı görülmüş olan insanlara sunulabilir. Aç olan bir insana kültür sanat diyemezsin. Çünkü onu düşünecek durumda değil. Narlıdere’de Folkart’ta yangın çıktı. İzmir itfaiyesi saatlerce söndüremedi. Ormanın itfaiye araçları geldi söndürdü. Bu kadar iş yapamaz, beceriksizler. Şimdi bunlar ülkeyi yönetmeye talip oluyorlar. 

İki Belediye başkanı kalkmış ekranlarda sanki komedi sergiliyorlar. Sandıkların daha 23’ü açılmışken zafer ilan ediyorlar. Halkın aklı ile dalga geçiyorlar. Nereden baksan her yerde beceriksizlik, hizmetsizlik var.” 

Ben bu ülkede çok güçlü bir aklı başında bir muhalefet olmasını isterim. Bu ülkede gerçeklerle hareket eden bir muhalefet eden olmasını isterim. Çünkü bu bir zenginliktir. Ama ne yazık ki, hala ahlaki olmayan bir süreç yürütüyorlar. Kasetle geldiler, kasetle devam ediyorlar. Yaptığınız herşey sizi bulur. Aynısı ile sınanırsınız. 

İYİ İCRAATLARINI DA 

EKSİKLİKLERİNİ DE BİLİYORUM

Sandıktan hükümete yönelikte önemli mesajlarında çıktığını kaydeden Yunus Kalkan, hükümete düşen önemli dersler olduğunu belirterek şöyle devam etti;

“AK Parti birinci turda başarılı oldu mu? Evet oldu. Çünkü meclis çoğunluğunu sağlamayı başardı. Kıl payı Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti. Halk burada ne mesaj verdi? Halk Ak Partiye de şu mesajı verdi; ‘Ben senin yaptığın iyi icraatları görüyorum. Ama senin eksikliklerini de biliyorum. Bu yüzden şimdi ben sana bir şans daha veriyorum. Bu ihtarımı iyi okumanı istiyorum. Seni başarılı kılıyorum, Cumhurbaşkanı’nı da partiyi de birinci yapıyorum. Ama seni 2. tura bırakıyorum. Çünkü görmeni istediğim eksiklikler var. Şimdi kimse kendisinin tam mükemmel olduğunu söyleyemez. Nihayetinde de çapsız bir muhalefet var. Ama sende birtakım şeyleri eksik bıraktın. Bu eksikliklerini görmeni istiyorum. Bundan sonraki süreçte bu eksikliklerini tamamlayıp düzelterek yoluna devam etmeni istiyorum’ dedi.  

Hükümet halkın kendisinden istediği birtakım talepleri dinlemeli. Bu taleplere yönelik uyun adımlar atmalıdır.  Evet bu konuda olumlu adımlar atıyor. Ama eksiklikleri de görerek ona göre bunları tamamlaması gerekir.

HALKIMIZIN GÜNDEMİ EKONOMİ

Şu anda halkın gündemi ekonomi. Halkımız şu anda geçinemediğini her yerde seslendiriyor. Evet doğru insanlar 8.500 TL ile geçinemez. Diğer taraftan asgari ücreti artırdıkça çalışan işçinin primi de artıyor. O zaman bu döngünün içinden işverenler nasıl çıkacak? Burada halkımızı da işvereni de tatmin edecek ekonomi politikaları geliştirilmelidir. Bunlar nasıl olur? Devletin gelir kaynaklarını artırarak. Devletin gelir kaynakları sadece halktan alınan vergilerle artmaz. Hükümet vergilerin dışında kaynaklar bulmalı. Dolayısıyla da bu kaynakların devreye girmesi lazım. Mesela dünyada bu kadar büyük gayrimenkul zengini devlet yoktur. Bu menkulleri hisse senedi gibi araçlarla borsa usulü halka sunarak devlete gelir sağlayabilir. Bunun gibi başka gelir kaynakları üretilebilir. Üretimi, sanayiyi artırmamız lazım. Yenilenebilir enerji kaynaklarımızı geliştirebiliriz. Bunları yapmalıyız ki bir an evvel bu döngüden çıkalım. Bir yerde eksik kalan birşeyler var.  Mesela sağlıkta, eğitimde yeni bazı sorunlar var. Bunları çözmesi gerekir.

40 YAŞINDA İNSANI EMEKLİ ETMEK

DÜNYANIN HANGİ ÜLKESİNDE VAR

Mesela ben EYT’liyim. Benim emekli olma hakkım var. Ben emekli olmuyorum. Çünkü şu an ülkeme yük olmak istemiyorum. Niçin? Ben ayakta durabiliyorum. Cumhurbaşkanımız EYT’ye karşı idi. Ama öyle bir sıkıştırdılar ki hükümet mecbur bırakıldı. Muhalefet burada bile ülkeye kötülük yaptı. Ülkeyi büyük bir borcun altına soktu. Devlete, millete, hazineye kötülük yaptı. 40 yaşında gencecik insanları emekli etmek dünyanın hangi ülkesinde var. BM bile bugün yaşlılık kavramını 80 yaş olarak kabul etti. İnsanların en üretken olduğu dönemde emekli mi edilir? Hükümeti buradan sıkıştırırken aslında devlete kötülük yapıldı. Hükümette bir yerde buna mecbur kaldı. Muhalefet vatansever olmalı. Vatansever olan bir muhalefet ülkesinin hayrına olmayan hiçbir şeyin altına imza atmamalı, atmaz. Halkı sokağa döküp hükümeti sıkıştırmak siyasi ahlaksızlıktır. Aslında bu devlete karşı yapılan bir operasyondu.”

TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE 

CİDDİ PROBLEMLER VAR

Her iktidarın mutlak surette yıpranacağını ve mutlak surette sona ereceğini de dile getiren Yunus Kalkan, “Bunun aksi mümkün değil. Çünkü ilahi kanundur. İbni Haldun’un asabiyet teorisi var. Her yapılanma, cemiyet, devlet doğar, büyür, gelişir, yaşlanır ve yok olur. Bütün dünya boyunca böyle olmuştur” diye konuştu. 

Kalkan, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan seçimin 2. turunda iktidarın alması gereken mesajı almaya başladığını, bu mesajı alıp yoluna daha farklı bir şekilde devam edeceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Türkiye’nin önünde çok ciddi problemler var. Bu Türkiye’den kaynaklı değil, dünyadan kaynaklı. İşte bakıyoruz ABD iflasını ilan edecek. Dış ödemelerimi yapamıyor. Temerrüde düşerken Haziran itibariyle de iflasını ilan edecek. Dolar dünya da bütün ekonomilerin çöküşüne sebep olacak bir noktaya gidiyor. Dünya çapında bağıra bağıra gelen bir kriz var. Hükümet buna uygun hamleler yapmak durumundadır. 

2. TURDA TARİHİNİN EN YÜKSEK OYU'NU ALACAK

kişisel görüşüm 2. turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarihinde ki en yüksek oyu alacak. Neden? Çünkü muhalefet birinci turda kendisine verilen mesajı yine okuyamadı. Hırs çukurunda boğulmaya devam ediyor. Buna karşı iktidar üslubuna daha fazla dikkat ederek gidiyor. Daha itidalli davranıyor. Muhalefet ise hırçınlaşıyor, hakaretler savuruyor. İşte depremzedelere, seçmene yönelik tavırlar, benzeri birçok kabul edilemez eylem ve söylemler. Halka hizmet etmek istediğin zaman halkın arasında ayrım yapamazsın. Sana karşı olsa dahi olsa eşit davranmak zorundasın. Sen adaletten bahsediyorsan bu adaleti seçim meydanlarında sadece dilinde söylemde değil, her uygulamanda göstermelisin. Halk senin yalan veya yanlışını görüp, ikinci turda daha net bir şekilde söyleyecektir.”